Boş iddialar başka yerlerde inandırıcı olabilir, ama burada değil. | Open Subtitles | إدعاءات فارغة ربما تعمل في مكان أخر ولكن ليس هنا |
Bu vücut bizim kainatımızda bir hologram olarak görünecekti burada ama burada değil. | TED | قد يظهر إذن ذلك الجسم في الكون كصورة ثلاثية الأبعاد هنا ولكن ليس هنا. |
ama burada değil. Anladın mı canım? | Open Subtitles | ولكن ليس هنا يا عزيزي هل هذا واضحاً يا حبي؟ |
Onu görmek için her şeyi verirdim. Kalbimi, hayatımı. ama burada değil. | Open Subtitles | أقدم أى شئ , قلبى حياتى لكى أراه , لكن ليس هنا |
Görünüşe göre konuşacak çok şeyimiz var ama burada değil. | Open Subtitles | يبدو بأن لدينا الكثير لنتحدث بشأنه , لكن ليس هنا |
Her tarafı arayabilirsin, ama burada değil. | Open Subtitles | لك الحرية المطلقة في تفتيش المكان لكنها ليست هنا |
ama burada değil. Ve bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilir. | Open Subtitles | لكنه ليس هنا وهو يعلم ان حضوره شئ مهم بالنسبه لى |
- Burada de. - ama burada değil. | Open Subtitles | أخبريه أن "هارفـى" هنا ولكنه ليس هنا |
İsterim ama burada değil. | Open Subtitles | أريد ولكن ليس هنا لأنني على الأرجح سأبكي |
Bildiğim kadarıyla herşey yolunda ama burada değil. | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام بحسب علمي ولكن ليس هنا |
Bil diye söylüyorum, zaten bu bilgileri seninle paylaşacaktım ama burada değil. | Open Subtitles | للعلم فقط,كانت لدي النية أن أشارككِ في هذا, ولكن ليس هنا. |
Öğreneceğin çok şey var, ama burada değil | Open Subtitles | لديك الكثير لتتعلميه؛ ولكن ليس هنا |
Livia... beraber olacağız ama burada değil. | Open Subtitles | الانتظار ، الحمم... سنكون معا ، ولكن ليس هنا. |
Kendi evinde istediğini yapabilirsin ama burada değil. | Open Subtitles | في بيتكِ بإمكانك فعل ! ما تريدين ولكن ليس هنا |
Boş iddialar başka yerlerde inandırıcı olabilir, ama burada değil. | Open Subtitles | الإدعاءات الفارغة قد تُجدي في مكان آخر لكن ليس هنا. |
Seni her konuda bilgilendireceğim, ama burada değil. Beyaz Saray'da. | Open Subtitles | ،سأطلعك على كل شيء لكن ليس هنا في البيت الأبيض |
ama burada değil, başka birinin dölünde uyumak istemiyorum. | Open Subtitles | لكن ليس هنا . فأنا لا اتخيل النوم . مع أحد تنقصة الشجاعة |
ama burada değil. Her yere baktık. | Open Subtitles | لكنها ليست هنا لقد بحثنا عنها |
Onu görebiliyorum ama burada değil. | Open Subtitles | يمكنني رؤيتها، لكنها ليست هنا |
ama burada değil. Neden burada değil, biliyor musun? | Open Subtitles | لكنه ليس هنا, و أنت تعلم لماذا ليس هنا؟ |
Ama, burada değil. Zaten hiç gelmez. | Open Subtitles | لكنه ليس هنا ، لم يعد هنا ابداً |
ama burada değil. | Open Subtitles | ولكنه ليس هنا بعد |
Bir bomba var ama burada değil. | Open Subtitles | هنالك قنبلة ولكنها ليست هنا |
- Yüzbaşıyla olabilir ama burada değil. | Open Subtitles | -ذلك سيكون النّقيب لكنّه ليس هنا |