ama dürüst olmak gerekirse 3 ve ya 4 milyon harcama yapmak aptallık. | Open Subtitles | لكن بصراحة, فإن انفاق ثلاثة أو أربعة ملايين على هذا محض غباء. |
Beni daha önce reddettiğini biliyorum ama dürüst olmak gerekirse ben de birbirimize uygun olduğumuza emin değildim. | Open Subtitles | أعلم أنك رفضتني كثيراً من قبل لكن بصراحة لم أكن متأكداً من أننا مناسبان لبعضنا لكني الآن متأكد |
ama dürüst olmak gerekirse, ben bile oraya gidemem. | Open Subtitles | و لكن بصراحة ، لا يمكنني حتى أن أذهب إلى هناك |
Normalde bu tip şeylerle ilgilenmem ama dürüst olmak gerekirse geçen günkü davranışım yüzünden sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | عادة لا أتولى مثل هذه الأمور لكن بصراحة أحسست أني أدين لك بإعتذار |
Tahminim kafatası kırılması, ama dürüst olmak gerekirse bu dahili yaraların herhangi biri onu öldürmüş olabilir. | Open Subtitles | تخميني هو كسر بالجمجمة لكن بصراحة أي من هذه الإصابات كان من الممكن أن يقتلها |
Henüz bir şey söylemek için çok erken, ama dürüst olmak gerekirse kurtulamayabilir. | Open Subtitles | لايمكن الجزم بعد لكن بصراحة قد لاتنجو |
Sana evet demek isterdim ama, dürüst olmak gerekirse... ben insanların değişebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ... ارغب ان اقول نعم, لكن بصراحة لا اعتقد ان الناس يمكن ان يتغيرون ابداً |
Hayır, ama dürüst olmak gerekirse ikiniz neredeyse ödümü patlattınız. | Open Subtitles | لكن بصراحة أنتما الإثنان أرعبتماني |
Biliyorum, plağı çıkarmamalıydım üzerinde çizik var mı diye kontrol edecektim ama dürüst olmak gerekirse, onu dinlemekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنَّهُ لا يجب عليّ أن أشغلها كنتُ فقط أتأكد أنها غير مشعورة ...لكن بصراحة لا أستطيع التوقف عن الإستماع إليها |
ama dürüst olmak gerekirse, bu kadar çabuk olacağını sanmamıştım. | Open Subtitles | لكن بصراحة لا أظن هذا سيحدث بسرعة |
ama dürüst olmak gerekirse bu şimdiye kadar başıma gelen en güzel şey. | Open Subtitles | لكن بصراحة كان هذا أفضل ما حصل لي |
ama dürüst olmak gerekirse, bize uygun değil. | Open Subtitles | لكن بصراحة , هي ليست نحن |
Don, bunu doğru şekilde halletmek istediğini söylüyorsun ama dürüst olmak gerekirse ben şu anda halletmek istiyorum. | Open Subtitles | دون) لقد قلت بأنك تريد أن تنجز هذا بشكل صحيح, لكن بصراحة) أنا أريد إنجاز هذا الأمر حالًا. |
Beni uyandırdım, ama dürüst olmak gerekirse, | Open Subtitles | أيقظنى , لكن بصراحة |