"ama en çok" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولكن أكثر
        
    • لكن في الغالب
        
    • لكن أكثر
        
    • ولكن الأكثر
        
    • ولكن في الغالب
        
    • ولكن قبل أي
        
    • لكن الأهم من ذلك
        
    • لكن فوق كل
        
    Ama en çok Noel'in yılda sadece bir kez olmasından nefret ediyorum! Open Subtitles ولكن أكثر شيء أكرهه، هو عيد الميلاد لكونه مرة واحدة في السنة
    Ama en çok düğün gününde seninle birlikte olmak istedim. Open Subtitles لكن في الغالب أردت أن أكون معك في يوم زفافك
    Küçük anılar, şuradan, buradan Ama en çok hatırladığım şey, onu sevdiğimdi. Open Subtitles هناك بعض اللحظات الصغيرة و أشياء هنا و هناك . لكن أكثر ما أذكره منها أنني أحببتها
    O ve kendime ait bir Ölüm Yıldızı'm olmasını. Ama en çok tekrar birleşmelerinin hayalini kurardım. Open Subtitles ذلك ومُقاتلة فضائية تعمل ولكن الأكثر هو عودتهما لبعضهما
    Maymun öldürüyorum fare, gerbil, ara sıra şişman domuz Ama en çok maymun öldürüyorum. Open Subtitles أقتل القرود بالإضافة إلى الجرذان , الجربوع وأحياناً الخنازير ولكن في الغالب قرود
    Bu, Kraliçeler'ini, Prensler'ini Ama en çok da Diana'yı görebilmek için kalabalığı sokaklara döken bir aşk hikayesiydi. Open Subtitles كانت قصة الحب التي جذبت الجماهيرإلىالشوارع... أتوا لمشاهدة الملكة بالطبع، والأمير... ولكن قبل أي شيء أتوا لرؤية (ديانا)
    Ama en çok da Sen'i gücendirmekten, Tanrım, ...tüm sevgimin sahibi. Open Subtitles لكن الأهم من ذلك كله إنهم يسيئون إليك ، إلـهي أيّها اللطيف والمُستحقّ لكل حبي
    Ama en çok da cesaretiniz için teşekkür etmek istiyorum. Özellikle de cesaretiniz için. Open Subtitles لكن فوق كل شيء أشكرك لشجاعتك، خاصّة لشجاعتك
    Ama en çok, Yol Savaşçısını hatırlıyorum. Open Subtitles ولكن أكثر من أي شيء آخر أستطيع تذكّر محارب الطريق
    Bir çok şey yaptım, Ama en çok gurur duyduğum gönüllü olarak askerleri eğlendirmek oldu. Open Subtitles لقد قمت بالقيام بالعديد من الأشياء ولكن أكثر ما أفخر به هو عندما تطوعت للترفيه عن الجنود
    Ama en çok en iyi arkadaşım ve terapistime teşekkür etmek istiyorum, Open Subtitles ولكن أكثر من أي شيء آخر، أُريدُ الشُكْر صديقي الجيد ومعالجي،
    Bazıları. Ama en çok aslan, kaplan ve ayılar var. Open Subtitles البعض، لكن في الغالب أسود و نمور و دببة.
    Ama en çok ben çocukken, anne babamın ayrı olmasının ne kadar koyduğunu düşündüm. Open Subtitles لكن في الغالب فكرت بمدى سوء طلاق والدي عندما كنت طفلاً
    Ama en çok da kurtlar. Open Subtitles لكن في الغالب ذئابَ.
    Biliyorum, buna inanmayabilirsin Ama en çok politikadan hoşlanmamam işimin bir parçası. Open Subtitles اعرف انك قد لا تصدقي هذا لكن أكثر جزء أكرهه من عملي هو السياسة
    Ama en çok umuda ihtiyaçları var. Open Subtitles لكن أكثر ما يحتاجونه هو الأمل.
    Ama en çok susadım Open Subtitles لكن أكثر شيء عطشان
    O ve kendime ait bir Ölüm Yıldızı'm olmasını. Ama en çok tekrar birleşmelerinin hayalini kurardım. Open Subtitles ذلك ومُقاتلة فضائية تعمل ولكن الأكثر هو عودتهما لبعضهما
    Ama en çok günah işleme korkusu. Open Subtitles ولكن في الغالب... الخوف في مثل الخطيئة...
    Ama en çok hâlâ hayatta olduğun için. Open Subtitles ولكن في الغالب لإنك لازلت حياً.
    Bu, Kraliçeler'ini, Prensler'ini Ama en çok da Diana'yı görebilmek için kalabalığı sokaklara döken bir aşk hikayesiydi. Open Subtitles كانت قصة الحب التي جذبت الجماهير إلى الشوارع... أتوا لمشاهدة الملكة بالطبع، والأمير... ولكن قبل أي شيء أتوا لرؤية (ديانا)
    Ama en çok da altına içiyorum. Open Subtitles لكن الأهم من ذلك ! أنني سأشرب من أجل الذهب
    Ama en çok Jenny Humphrey'ye teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles لكن فوق كل شيء أود شكر (جيني همفري)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more