"ama izin" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكن دعني
        
    • ولكن اسمحوا
        
    • ولكن اسمحي
        
    • ولكنك سمحتي
        
    • لكن دعيني
        
    Aslında tavsiye istemediğini biliyorum Ama izin ver, 10-15 tane iyi adam toplayıp şunlara sert bir karşılık verelim. Open Subtitles أعلم بأنك لا تطلب النصيحة، لكن دعني أجنّد 10 أو 15 رجلاً، ونردّ الصّاع صاعيْن وبقوّة.
    Yani nihayetinde öleceğiz Ama izin verin size bir soru sorayım doktor. Open Subtitles اعني، في النهاية نعم لكن دعني اسألك شيئا دكتور
    Ama izin verin bu yolda devam ederseniz ne olacağını göstereyim. Open Subtitles ولكن اسمحوا لي أن أظهر لكم ما يمكن أن يحدث إذا أكملتم في هذا الطريق
    Her şeyi biliyormuşum gibi davranıyorum biliyorum, Ama izin verirsen kızın hakkında tekrar konuşmak istiyorum. Open Subtitles أعرف أنني أتصرف كأني أعرف كل شيء ولكن اسمحي لي أن أسأل عن ابنتك مرة أخرى
    - Onu incitmesini istemedim. - Ama izin verdin. Open Subtitles لم أكن اريد أن يؤذيها - .. ولكنك سمحتي له بإيذائها -
    Elbette sizi bir an bile alıkoymak istemem Ama izin verin ben gideyim ya da hizmetçi gitsin Bay ve Bayan Gardiner'ı çağırsın. Open Subtitles بالطبع لن احتجزك، لكن دعيني انا اذهب، او دعي الخادمة تذهب لاستدعاء السيد والسيدة غاردنر.
    Peki madem. Ama izin ver de bunun tadını çıkarayım olur mu? Open Subtitles حسناً، إتفقنا، و لكن دعني أحضى بلحظة إنتصاري، إتفقنا؟
    Ama izin verin gireyim ve onu kimin öldürdüğünü düşündüğümü söyleyeyim. Open Subtitles لكن دعني أدخل و سأخبركَ بمن أظنني قد قتلته.
    Ne için geldiğini biliyorum Ama izin ver şunu sorayım. Şirketin ne yaptığını biliyor mu? Open Subtitles أعرف ما أتيت لتفعله لكن دعني أسألك هل تعرف شركتك ما فعلته؟
    Seni terk etmek istemiyorum Ama izin ver gideyim. Open Subtitles زعيم... رحيليبمثابةعقوقلك... لكن دعني أرحل من فضلك
    Bakın bayım, sizi sinir ettiysem özür dilerim Ama izin verin... Open Subtitles إصغ يا سيدي.. أنا آسف إذا ...كنت قد أثرت غضبك، لكن ...دعني
    Erkekler gününü gün ettiklerini sanıyordu Ama izin verin size şunu söyleyeyim. Open Subtitles تم وضع الرجال على جبهة باردة. ولكن اسمحوا لي أن أقول لك شيئا.
    Ama izin verin, hangimizin ödeyeceğine karar verelim. Open Subtitles ولكن اسمحي لنا بلحظة لنقرر أيّ منا سيدفع
    Ama izin ver de şunu söyleyeyim. Open Subtitles ولكن اسمحي لي فقط أن أقول.
    - Onu incitmesini istemedim. - Ama izin verdin. Open Subtitles لم أكن اريد أن يؤذيها - .. ولكنك سمحتي له بإيذائها -
    Yardımımı istemediğini biliyorum Ama izin ver sana yardım edeyim. Open Subtitles وأعرفُ أنّكِ لا تريدين مساعدتي لكن دعيني أساعدكِ
    Çekinmeni anlıyorum Allison Ama izin ver sana şunu sorayım onca yıl boyunca hiç birinin hayatını kurtarmanın da ötesine geçmeyi düşündün mü? Open Subtitles انا أفهم ترددكِ، اليسون، لكن دعيني أسألكِ، كل هذه السنوات، ألم تتمني ابداً تنقدي احدا لا يمكن انقاده؟
    Ama izin verin de şansımı, sandıklarda deneyim. Open Subtitles لكن دعيني إلى حظي وتلك الصناديق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more