Bu sene okuldan ayrıImasını istiyorduk ama ne yazık ki... | Open Subtitles | نحن كُنّا نَتمنّى بأنَّها تعبرْ السنة الدراسيةَ، لكن لسوء الحظ |
Sizin oğlunuz olduğunu ortaya çıkarması gerekiyordu, ama ne yazık ki yapmadı. | Open Subtitles | كان يجب أن يعرف كإبن لك، لكن لسوء الحظ لم يحدث هذا. |
ama ne yazık ki, gerçeklik hayaller kadar iyi değil. | TED | لكن لسوء الحظ ، الحقيقة ليست جيدة بقدر أحلامي. |
ama ne yazık ki bu hastalık çocuklarına da geçmiş. | Open Subtitles | لكن للأسف هذا المرض من الواضح أنه نقل إلى أبنائه |
ama ne yazık ki, Bay Çok-Uygun'un yaşadığı krallıkta çok çalışmaya ya da kendisini işine adamaya pek değer verilmezmiş. | Open Subtitles | لكن للأسف , المملكة التي كان يقيم بها السير فيكسلوت لم تكن تكترث وتقدّر العمل الجاهد والتكريس , كما أعتقد |
ama ne yazık ki, çoğu insan annelerimiz değildir. | TED | و لكن لسوء الحظ فمعظم الناس ليسوا امهاتنا |
Keşke bu önyargılar bizi bağlamasaydı ama ne yazık ki... | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّنا لَمْ نُرتْبَطْ بهؤلاء الإجحاف لكن لسوء الحظ |
ama ne yazık ki, tüm bulduğumuz, F-Sınıfı bir yıldızdan gelen sıradan radyo sinyalleridir. | Open Subtitles | لكن , لسوء الحظ كل ما وجدناة ضوضاء إذاعية عادية لنجم فئة اف. |
Eğer onunla yer değiştirebilseydik, yapardım ama ne yazık ki yapamayacak tek kişi benim. | Open Subtitles | لو امكننى تبديل جسدة بجسدى مرة أخرى سأفعل لكن لسوء الحظ أنا الشخص الوحيد الذى لا يمكنة ذلك |
Yemen hükümeti olay yerini temizledi ama ne yazık ki bunu kanıtlayamayız. | Open Subtitles | الحكومة اليمنية نظفت المكان لكن لسوء الحظ نحن لا يمكننا اثبات أى شىء |
ama ne yazık ki, dördüncü kasanın kaydedilmesi gerek. | Open Subtitles | لكن لسوء الحظ أريدك أن توازن الدرج الرابع |
Durumunuzu anlıyorum ama ne yazık ki yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أقدر موقفك الحرج لكن للأسف لا يوجد ما يمكن أن أفعله |
Bu yüzden seni durdurmak için buraya mümkün olduğunca çabuk geldim ama ne yazık ki geç kalmıştım. | Open Subtitles | لذلك جئت إلى هنا بسرعة لأوقفك لكن للأسف , وصلت متأخراً |
ama ne yazık ki şifre falan yok! Ve diyorum ki, Amazon'dan satın almaya hazır olduğum lüks malları düşündüğümde bu durum kabul edilemez! | Open Subtitles | لكن للأسف بدون أناس واعية , وبالنظر لكل المواد التي إشتريتها من موقع امازون ببطاقتي |
ama ne yazık ki bu, sorumsuzca iznim olmadan operasyon yapabilecekleri anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن للأسف ذلك يعني أنّهم قادرين الآن على فضح الأنشطة المتداعية التي اُقترفت في مناوبتي |
Siz ikiniz çok güzel kızlarsınız ama ne yazık ki biz İngilizce konuşamıyoruz. | Open Subtitles | أنتما جميلتان لكن للأسف لا نتحدّث الانكليزيّة. |
Birçok büyülü şey yapabiliyorum ama ne yazık ki dedeni hayata döndürmek onlardan biri değil. | Open Subtitles | يمكني فعل الكثير من الأشياء السحرية لكن للآسف إرجاع جدّك ليس أحدهم |
Çok isterdim, ama ne yazık ki, odam hazır değil. | Open Subtitles | كم أحب هذا حقاً.. ولكن لسوء الحظ الغرفة ليست معدة |
ama ne yazık ki kel halini görmek nasip olmayacak! | Open Subtitles | أنا آسف أيُّها الطبيب و لكنِّي لن أنتظر حتَّى تصبح أصلعًا |
ama ne yazık ki bu pencereler çok uzun süre açık kalmıyor. | Open Subtitles | ولكن للأسف لا تبقى هذه المنافذ مفتوحة لمدّة طويلة |
Yasadışı bir araştırmadan dolayı iki yıl önce soruşturma geçirdi, ama ne yazık ki soruşturma hiçbir şeyi açığa çıkaramadı. | Open Subtitles | محققينا تحققوا منه لسنتين لأبحاثه الغير شرعيه عن لأستنساخ ولسوء الحظ . هذه التحقيقات فشلت في إظهار أي تهم ضده |
ama ne yazık ki henüz şifreyi çözmeyi başaramadım. | Open Subtitles | ولكنني للأسف لم أتمكن من فك شفرة هذا الكود |
Şehre en son gittiğimde orada ne olduğunu öğrenmek istedim ama ne yazık ki öğrenemedim. | Open Subtitles | حين كنت بالمرات الأخيرة في المدينة أردت حقا أن أعرف ما الذي لديهم هناك؟ لكن من المحزن أنني لم أنجح فى المعرفة |
Düşünceli bir teklif, ama ne yazık ki küçük ortaklıkların gerektirdiği özelliklerden yoksunum. | Open Subtitles | عرضك يستحق التفكير لكن أخشى إفتقاري للمؤهل التي يتطلبه مشاركتي الجلية |
ama ne yazık ki Lynette için bu yeni etiket, reklamlarında vaat edileni vermekten uzaktı. | Open Subtitles | (لكن لسوء حظ (لينيت تظهر لافتة جديدة قبل المتوقع |