"ama tuhaf" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولكن الغريب
        
    • لكن الغريب
        
    • لكنه غريب
        
    • لكن غريب
        
    Ama tuhaf olan da bu zaten, çünkü ben daha bu hisse kapılmadan o benden uzak durmaya başlamıştı. Open Subtitles نعم ولكن الغريب في الأمر أنه بدأ في تجنب ملامستي قبل أن أبدأ في الشعور بذلك
    Ama tuhaf bir şekilde, en büyük isteğim çok daha güçlü olarak yaşamaya devam etmek. Open Subtitles ولكن الغريب في الأمر أنه كلما عشت أكثر فان رغبتي في الحياة تزداد
    Doğru, Ama tuhaf bulduğumuz şey, ...tesisi kullanan yeni üye sayısının yalnızca 30 olmasıydı. Open Subtitles ولكن الغريب في الأمر هو أن 30 شخصًا فقط من المشتركين الجدد يستخدم مرفقات النادي
    Ama tuhaf olan şu ki; ...kontrollü olan, yani telefon görüşmesini yapan,.. Open Subtitles ...لكن الغريب في الأمر هو أن الشخص الذي نعتقد أنه المسيطر
    Ama tuhaf olan şu ki korkunç bulmadım. Open Subtitles لكن الغريب بالامر بانني لم اجدها مخيفه
    Olağanüstü biridir. Ama tuhaf tarafları da vardır. Open Subtitles إنه شخص رائع ، لكنه غريب الأطوار أحياناً
    Tek oğlu oldu. Frank Breitkopf, zeki Ama tuhaf bir çocuk. Open Subtitles قامت بولادة ابنها الوحيد، (فرانك بريتكوف) صبى لامع لكن غريب
    Cesedini mezardan çıkarıp otopsi yapmak istiyorum Ama tuhaf olan ölüm sertifikasında yakıldığı yazıyor. Open Subtitles أردتُ فحص جُثته ولكن الغريب في الأمر أن جُثته قد حُرقت.
    Ama tuhaf olan şey kazanın 11:42'de gerçekleşmiş olması. Open Subtitles ولكن الغريب أن الحادث وقع عند 11: 42
    Ama tuhaf bir şekilde, senin için umudum arttı. Open Subtitles ولكن الغريب أنه يعطيني بعض الأمل فيك
    Sağlık kulübünde, insanlar vücut çalışıyor ve antrenman yapıyorlar, vücutlarını şekle sokuyorlar Ama tuhaf bir şekilde, hiç kimse herhangi bir amaç için yapmıyor bunu. Open Subtitles تذهب إلى النادي الصحي، حيث الناس يتمرنون... وهم يتدربون، ويحافظون على الرشاقة لكن الغريب أنه لا أحد يحافظ على رشاقته من أجل شيء ما
    Sağlık kulübünde, insanlar vücut çalışıyor ve antrenman yapıyorlar, vücutlarını şekle sokuyorlar Ama tuhaf bir şekilde, hiç kimse herhangi bir amaç için yapmıyor bunu. Open Subtitles تذهب إلى النادي الصحي، حيث الناس يتمرنون... وهم يتدربون، ويحافظون على الرشاقة لكن الغريب أنه لا أحد يحافظ على رشاقته من أجل شيء ما
    Hayır, söylemeyeceğim Ama tuhaf bir durum. Open Subtitles لكنه غريب
    - Evet, güzel. Ama tuhaf. Open Subtitles عمل جميل - أجل, جميل لكن غريب -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more