"ambalaj" - Translation from Turkish to Arabic

    • التغليف
        
    • لحزم
        
    • غلاف
        
    • تغليف
        
    Adamın evindeki ambalaj kâğıdından kopartılmış parçaya benziyor. Open Subtitles يبدوا أن قطعت التغليف هذه مزقت مع بقايا المنزل هذا هل تذكر ؟
    Julie, babanı geri getireceksek ciddi bir ambalaj yapmalıyız. Open Subtitles أوه، رجل، جولي، إذا نحن ذاهبون إلى إستعد أبك نحن سيكون عندنا ليعمل بعض التغليف الجدي.
    Hem de tüm ambalaj kağıtlarını kızından satın aldıktan sonra. Open Subtitles بعد كل ورق التغليف الذي اشتريته من ابنته
    Hayır, ambalaj kutusu almaya gitti. Open Subtitles لا، إنها بالخارج تحضر صناديق لحزم الأمتعة
    Büyük ihtimalle yapboz üreticisinin kullandığı ambalaj. Open Subtitles وربما هو ما استخدمت شركة لحزم اللغز في المقام الأول.
    - Buz Kamyonlu Katilin çiğnediği pastilin ambalaj kâğıdını bulmuşlar. Open Subtitles لقد وجدوا غلاف حبوب قاتل شاحنة الثلج والفضل يعود لأختك
    Balonlu ambalaj olmaması kötü. Open Subtitles تَعْرفُ، هو سيئُ جداً هو لَيسَ غلاف الفقاعاتَ.
    Öz bu olacak, çünkü bu sizsiniz ve kalan her şey sadece bir ambalaj. TED لكن النواة ستكون هذا، لأن هذا أنت والباقي هو مجرد تغليف.
    Araştırmacıların saptamalarına göre ambalaj kabı fiyatları artacakmış. Open Subtitles محللون قالوا أن مشروع ورق التغليف سوف يتحسن
    Bu minicik küçük haylazlar için Huffner'ın evinde gizlenen paraların üzerindeki ambalaj çekicilik sağlamış. Open Subtitles هؤلاء المزعجون التافهون كانوا منجذبين بشكل ثابت لورق التغليف الممزق على العمله المخبأه فى منزل هافنر
    Buradan kazanacağım parayla ambalaj kağıtlarını ödeyeceğim. Open Subtitles سوف أستخدم أموال الفوشار لأدفع للمسؤولين عن أوراق التغليف
    Alternatif olarak çoğu pazarların yakınlık koşulları ve üretim koşulları olduğundan dolayı çiftçiler size yerel bir ürün sunmak için minimum ambalaj atığı ile seksen kilometreden daha az yol giderler. TED في المقابل، نظرًا لأن معظم أسواق المزارعين لديها متطلبات المجاورة والإنتاج، يسافر المزارعون أقل من 50 ميلًا لعرض منتجات محلية بأقل كمية ممكنة من مخلفات التغليف.
    ambalaj kâğıdının bir parçası yırtılmış galiba. Open Subtitles لاحظت أن ورق التغليف مفكوك وممزق
    Siz çocuklar ambalaj kağıtlarının icabına bakın ben de "Aşk Diyarı"nı kaldıracağım. Open Subtitles أهتما بأوراق التغليف يا أطفال وسأذهب لأفكك "أرض الحب"
    Kendime dedim ki, "Bryony, ambalaj iyi görünüyor. Open Subtitles لكن أسمي لنفسي ،"بريوني التغليف يبدو جيدا الحمد لله
    Buradan alacağım parayı tencere kılıflarını, ...patlamış mısırları ve ambalaj kağıtlarını ödemek için kullanacağım. Open Subtitles سوف أستخدام الأموال من هذه لأدفع ثمن الأغطية التي دفعت ثمن حلويات النعناع التي دفعت ثمن الفوشار الذي دفع ثمن أوراق التغليف
    Eğer bileklerini ambalaj bitirmek gitmeli, Tamam Mı, Open Subtitles عزيزتي هل يمكنك الذهاب لحزم أمتعتك - حسناً -
    - Bu davada elimiz boş geçen iki ayın ardından bir pastilin ambalaj kâğıdı, adeta kutsal kâse. Open Subtitles بعد شهرين من عدم إيجادنا لأيّ شيء في هذه القضيّة يعتبر غلاف الحبوب بمثابة الكأس المقدّسة
    Pekala, öyleyse neden bu ismi seçip, ambalaj kağıdına yapıştırdı? Open Subtitles ولمـاذا إختارت هذا الأسـم ووضعتـه على غلاف شكـولاتـه
    Son aşama ise tabiki, ürün, ürün her ne ise, ambalaj, masaüstü veya inşaat bloğu. TED والخطوة الأخيرة هي ، بطبيعة الحال ، المُنتج ، سواء أكان ذلك مواد تغليف ، وهو أعلى الجدول، أو لبنة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more