Ve hastaneler dışında, hormon terapilerine maruz kalmak ve tekrar yapım ameliyatları geçirdim, bunu düzeltmek için. | Open Subtitles | صَرفتُ كامل طفولتِي جيئة وذهابا مستشفيات، يَمْرُّ بعلاجِ الهورمونِ و الجراحات البنّاءة ثانيةً لكي يُصحّحَ المشكلةَ. |
Ben brunch'lara gitmem ameliyatları kaçırmam ve Sevgililer Günü'nü kutlamam. | Open Subtitles | لا أحضرُ حفلات الإفطار ولا أفوّت الجراحات , ولا أحتفل بعيد الحب |
- Kesme biçme olmadan yapılacak ameliyatları düşün. | Open Subtitles | تخيل حقبة جديدة من عملية جراحية بدون جراحة. |
Yani, 25 yıl önce katarakt ameliyatları taş devrini yaşıyordu. | Open Subtitles | منذ 25 عاما .. كانت جراحة علاج العمى .. امر يغلفه الظلام |
Yani, kalp ameliyatları yok, prostat biyopsisi yok, sezaryen ameliyatı yok. | TED | لا مزيد من جراحات القلب، أو استئصال نسيج من البروستاتا لفحصه، أو ولادات قيصرية. |
Sorulması gereken soru şuydu, ''Aynı ameliyatları küçük kesikler yoluyla yapabilir miyiz?'' | TED | و هنا يأتى دور السؤال المهم الذي يجب ان يطرح حسنا , هل يمكننا ان نفعل نفس العمليات الجراحية ولكن بجروح صغيرة؟ |
ameliyatları canlı yayınladığını bana söyleme zahmetine girmedin. | Open Subtitles | إخباري عناء نفسكِ تكلفي لم الجراحات عن رسائل تنشرين بأنكِ |
- Yaşı, aile geçmişi, önceki ameliyatları. | Open Subtitles | السِن , تاريخ العائلة , الجراحات السابقة. |
ameliyatları izlemiyoruz. Büyük ve güzel ameliyatları izliyoruz. | Open Subtitles | ليست كل الجراحات، الجراحات الهامة الجراحات الكبرى |
Leah, Doktor Hunt'ın aciliyeti olmayan ameliyatları iptal ettiğini söyledi. | Open Subtitles | (لياه) قالت أن د(هنت) قام بإلغاء جميع الجراحات غير الطارئة. |
Kardiyo ameliyatları sırasında mesela. Beşe kadar say. | Open Subtitles | أتكلّم هُنا عن إجراء الجراحات القلبيّة |
ameliyatları da iptal mi edeceğiz? | Open Subtitles | إذا سنلغي الجراحات الآن؟ |
Dee Snider boğaz ameliyatları ve kişisel hakların savunmasından dem vursa da, metal şarkılarının pek çoğu kışkırtıcı konuları ele alır. | Open Subtitles | وبينما دي سنايدر يتحدث عن جراحة الحنجرة والدفاع عن حقوقك، أكثر الأغاني المعادن تعامل مع قضايا أكثر استفزازية، |
İnanılması zor olsa da, güçlerini ortadan kaldırabilmek için beyin ameliyatları yapıyor. | Open Subtitles | مدهشا كما يبدو، إنه يستعمل جراحة الدماغ لإزالة قدراتهم |
Sonuç olarak, el ameliyatları uzmanlığım oldu. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك، فكرتُ بجعل جراحة اليد إختصاصي. |
Omurga ameliyatları bana ameliyat zincirinin en tepesinde gibi görünüyor. | Open Subtitles | إذن , جراحة العامود الفقري إنَّها تبدو لي في قمّةِ سلسلةِ الجراحة. |
Günümüzde, çoğu cadının siğil aldırma ameliyatları söz konusu, ama evet. | Open Subtitles | حسنا، في الوقت الحاضر، معظم الساحرات عندهن تخفيض في جراحة ثؤلول، لكن نعم |
Mutluysa estetik ameliyatları nedendi? | Open Subtitles | إذا كانت سعيدة، ثم لماذا جميع جراحات التجميل؟ |
Senin adını bile söyleyemeyeceğin beyin ameliyatları yaptım ben. | Open Subtitles | أنا لقد أجريت جراحات للدماغ أنت لا تَستطيعُ أَنْ تَتهجّى. |
Dört aylık ameliyatları sekiz haftaya nasıl sığdıracaksın? | Open Subtitles | كيف سنُجري جراحات تستغرق أربعة أشهر في ثمانية أسابيع؟ |
Dr. Sam Lane bu ameliyatları gizlice yapıyor. | Open Subtitles | الدكتور سام لين يجري هذه العمليات الجراحية سرا. |
Ona, sadece estetik ameliyatları ile ilgili sorular sordum. | Open Subtitles | لقد سألتها عن العمليات الجراحية التقويمية التي اجرتها |