Hükümeti dengelemek için Amerikalılarla işbirliği yapmaya gönüllü olan adamlar. | Open Subtitles | رجال ذوو سلطة سياسية ينوون العمل مع الأمريكان لاستقرار الحكومة |
Bunu Ukrayna'da, Baltık ülkeleri ve Orta Doğu'da görebilirsiniz ama Amerikalılarla beraber değil. | TED | ترون ذلك في أوكرانيا، في دول البلطيق، في الشرق الأوسط، لكن ليس بالشراكة مع الأمريكان. |
Şirketimize ortak olmak isteyen Amerikalılarla bu akşam yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | سنتناول وجبة العشاء مع الأمريكيين الذين سيصبحون شركاءً في شركتنا. |
1990'da kongre, engelli Amerikalılarla ilgili bir kanun çıkarttı, bu engellilerin iş yerinde ayrımcılığa uğramamasına karşıydı. | Open Subtitles | في عام 1990، أقَرَ الكونغرِس قانون الأمريكيين المُعاقين الذي يحمي المُعاقين من التمييز بينهم في أماكِن العمَل |
Ve Amerikalılarla barış imzalamalı ki Aziz Papaz'ın kalbini kıran bütün bu kötü olaylar bitsin. | Open Subtitles | وتوقيع معاهدة سلام مع الامريكان حينها كل الرعب الذي يحطم قلب الأب الأقدس سيزول |
Amerikalılarla Japonya'ya gidebiliriz. | Open Subtitles | نحن نستطيع الذهاب الى اليابان مع الاميركيين |
Yine de Amerikalılarla ilk karşılaşmamızda onları yendik. | Open Subtitles | وطردنا نصف الطريق عبر أفريقيا على أية حال , لقد قابلنا الأمريكان لأول مرة وهزمناهم |
Yine de Amerikalılarla ilk karşılaşmamızda onları yendik. | Open Subtitles | على أية حال , لقد قابلنا الأمريكان لأول مرة وهزمناهم |
Artık Amerikalılarla düzüşüyorsun demek, seni gidi iğrenç milis fahişe. | Open Subtitles | أأنت تواعدين الأمريكان الآن؟ أيتها الحزبية القبيحة الفاسدة |
Korolev için bu, Amerikalılarla yarışın başlangıcıydı. | Open Subtitles | بالنسبة لكوريالوف هي كانت البداية للسباق مع الأمريكان |
120 kartel mahkumunun bir saat icinde salıverilmesini ve Amerikalılarla görüşmelere son verilmesini talep ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطالبون بإطلاق سراح 120 سجينا من المحتكرين في خلال الساعه القادمه بالإضافه إلى إنهاء أي مفاوضات جديده مع الأمريكان |
Erik gibi Amerikalılarla tanıştıktan sonra buna inanmak hiç de zor değil. | Open Subtitles | ذلكلَيسَصعبالتّصديقَ عندما تُقابلُ زميل الأمريكان مثل إريك. |
O İspanyol, bağımsız. Amerikalılarla bağlantısı var. | Open Subtitles | إنها أسبانية مستقلة ولديها اتصالات مع الأمريكيين. |
İşte böyle, bu sebepten Amerikalılarla bu oyunu oynamak zorundayız. | Open Subtitles | لذا نعم... لهذا السبب علينا أن نلعب مباراة مع الأمريكيين. |
Beni buraya Amerikalılarla toplantı var diye çağırıyorsunuz gelen giden yok. | Open Subtitles | دعوتني إلى هنا لعقد إجتماع مع الأمريكيين ومن ثمَ لم يظهر أحد. |
Amerikalılarla işleri yoluna koyduğumu duymak seni mutlu edecektir. | Open Subtitles | سيسعدك أن تعرف أنني سويتُ الأمور مع الأمريكيين |
Yüzlerce gemi düşmanla savaşmaya giden Amerikalılarla dolu bir şekilde yola çıkmıştı. | Open Subtitles | الآن، الآلاف من السفن مُحملة بالشباب الأمريكيين مُستعدة لمحاربة العدو |
Görevi boyunca Savunma İstihbarat Örgütü, Taliban'a karşı Amerikalılarla çalışmaya gönüllü olan bir grup Afgan aşiret lideri buldular. | Open Subtitles | خلال فترة انتشاره وكالة استخبارات الدفاع حددوا موقع قائد متمردين أفغاني ينوي العمل مع الأمريكيين ضد " طالبان " |
Amerikalılarla Merkez Kütüphane'de buluşacak. | Open Subtitles | انه سيقابل الامريكان في المكتبه المركزيه متى؟ |
- Amerikalılarla birlikte uç ve şu piçleri öldür! | Open Subtitles | يطير مع الاميركيين وقتل هؤلاء الأوغاد! |
Amerikalılarla bağlantıya geçtik. | Open Subtitles | لقد اتّصلنا بالأمريكيّين |
Aileme yardım edecek ya da Amerikalılarla savaşacak kas gücü arıyorum. | Open Subtitles | فليست لدي الطاقه أو الرغبه لقتال الأميركان |