"amsterdam'da" - Translation from Turkish to Arabic

    • في أمستردام
        
    • في امستردام
        
    • فى امستردام
        
    • فى أمستردام
        
    Umarım hayvanlarla sevişmek Amsterdam'da yasak değildir çünkü o kız tam bir domuz. Open Subtitles أتمنى أن يكون هناك الكثير من هذا في أمستردام لأن هذه مثيرة جداً
    Şu anda Joris ve Yapay Zekâ Amsterdam'da bunun üzerine çalışıyorlar. TED وبذلك، يصمم جوريس و الذكاء الصنعي هذا الشيء الآن، ونحن نتكلم، في أمستردام.
    Böylece devrimsel yoksulluk teorisi hakkında konuşmak için, Amsterdam'da buluştuk. TED لذلك التقينا في أمستردام للحديث عن نظريته الثورية الجديدة حول الفقر.
    Onunla Amsterdam'da bir haşhaş barında tanışmıştım. Open Subtitles لقد قابلته في امستردام إنه يتكلم الروسيةوالالمانية
    Atina Havaalanında turistlere ateş etmek, Amsterdam'da eczaneleri havaya uçurmak. Open Subtitles اطلاق النار على سياح في مطار اثينا صيدليات عدة بتنفجر في امستردام
    Ayrıca Amsterdam'da sadece bir ya da iki iyi manikürcü var. Open Subtitles وباخذ ذلك فى الأعتبار ,يوجد صالون تجميل اظافر واحد فقط او ربما اثنين فى امستردام
    O noktadan sonra, Amsterdam'da sadece bir iki salon var. Open Subtitles وباخذ ذلك فى الأعتبار ,يوجد صالون تجميل اظافر واحد فقط او ربما اثنين فى امستردام
    İzini bulmak çok zor olmasa gerek. Sadece Amsterdam'da bu tarife uyan yüz kişi var. Open Subtitles .لقد قللت من شأن المئات منهم فى أمستردام وحدها
    imalat ve mimari açısından güzel bir örnek de, 70'lerde Amsterdam'da inşa edilen bir kilometre uzunluğundaki bu taş bloktur. TED من حيث البناء والتصنيع ، هذه هي كتلة سكنية بطول كيلومتر تم بناؤها في السبعينيات في أمستردام.
    yani neyse, işte olay, bu bana bu işareti hatırlattı, Amsterdam'da her köşe başında görebileceğiniz bir işaret bu. TED حسنا ولكن, المهم هو, أنه يذكرني بهذا, وهي إشارة تراها في أمستردام على زاوية كل شارع.
    Bir süreliğine Amsterdam'da olacağım, beni aradığınızda, lütfen bip sesinden sonra mesaj bırakın. Open Subtitles لذا، سَأكُونُ في أمستردام ل فترة قليلة، إذن لو أنَّ تَحتاجُني، عندما تَسْمعُ الصفاره فقط اترك رسالة.
    Amsterdam'da pek çok kafe var. Open Subtitles عِنْدَنا الكثير مِنْ المقاهي في أمستردام.
    Amsterdam'da dolaşacak yüzüm kalmadı. Takma kafana. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الزيَاْرَة في أمستردام الآن.
    Bir kaç yıl önce Amsterdam'da bir kulüpteydim. Open Subtitles كُنْتُ في نادي في أمستردام منذ سَنَوات قَليلة.
    Bilirsin, demek istediğim, Amsterdam'da geçen 6 aydan sonra... orada 20 dakika mı yoksa 20 sene mi bulunduğunu anlamazsın bile. Open Subtitles كما تعلم، لأن ما أعنيه هو أنك بعد ستة أشهر في أمستردام.. لا تعلم ما إذا كنت هناك لعشرين دقيقة أم لعشرين سنة..
    Şehre gidiyorsun, Amsterdam'da fahişeliğe değil. Open Subtitles انتِ ذاهبة الى البلدة وليس للظهور في احدى نوافذ العرض في امستردام
    Bahsettiğim elemanlar öncelikle üretken bir sera içerisinde restoranımız var Amsterdam'da bulunan De Kas adlı örneğe bezemektedir. TED ان كل شيء متعلق بالعناصر .. في البداية .. لدينا مطاعم .. داخل بيوت زجاجي منتجة .. مثل تلك التي في امستردام تدعى دي كاس ..
    Frank, malın Amsterdam'da! Onun bu işle bir ilgisi yok! Open Subtitles انها فى امستردام انه لا يعلم شيئ عنها
    Şansımı denemeyi düşünüyordum. Amsterdam'da. Open Subtitles كنت انوى قضاء اليوم فى امستردام
    Benim telaffuz edemeyeceğim kadar büyük bir servet biriktirdi ve Amsterdam'da gözden uzakta emekliliğe çekildi. Open Subtitles .... جمع ثروة لا بأس بها بطرق لا ينبغى أن أحاول وصفها و تقاعد فى أمستردام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more