Sonra kendi kendime, beynin için girebilsek ve o mide bulandırıcı hissi o kişinin anısını da bozmadan çıkarabilsek nasıl olurdu diye soruverdim. | TED | و هكذا فكرت، ماذا لو استطعنا أن ندخل الدماغ و نتخلص من ذلك الشعور المثير للغثيان بينما نترك ذكرى ذلك الشخص دون مساس؟ |
Bak, Luke Walt'un anısını onurlandırmanın daha iyi bir yolu olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هناك طريقة ألطف لتكريم ذكرى والت ما الذي تعنيه؟ |
Güneyli bir asker seni seviyor, Scarlett kollarına almak ve öpücüklerinin anısını savaşa taşımak istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يحمل ذكرى قبلتك معه إلى أرض المعركة وأنتِ غير مبالية بحبي |
Onun anısını canlı tutmak bana bağlı ve seninle aynı eve taşınmak istemiyorum. | Open Subtitles | لم يعجبني ذلك , نسيان أمي لأبي إنه يعود إلي , لأبقي ذكراه حية و أنا لا أريد الإنتقال معك |
Bunca zamanı onun anısını onurlandırarak harcadım ve o benim bir anımı bile onurlandıramıyor mu? | Open Subtitles | كل ذلك الوقت لقد قضيته بتكريم ذكرياته وليس لديه حتى ذكرى واحده لي ؟ |
Annem 6 yıl önce öldü ama ben politikada ve mutfağımda her gün onun anısını gururlandırmak için çalışıyorum. | Open Subtitles | , أمي ماتت منذ 6 سنوات لكني أحاول تكريم ذكراها كل يوم في السياسة و في المطبخ |
Böylece bilinçaltınızda yaşananların anısını gömmeye başladınız. | Open Subtitles | وهكذا بدأت تقومين على دفن ذكرى ما حدث في اللاوعي الخاص بك |
Ve öpücüklerinin anısını yanında savaşa götürmek istiyor! | Open Subtitles | يريد أن يحمل ذكرى قُبَلِكِ معه إلى المعركة |
O insanları öldürmen, bütün yaptıkların kızının anısını yok ediyor ve çektiğin acının aynısına sebebiyet veriyor. | Open Subtitles | بقتلك لجميع أولئك الناس كل ما تقوم به هو تدمير ذكرى ابنتك و تتسبب بنفس الألم الذي تعاني منه |
Adına yapacağımız bu olay diğer öğrenciler için bir ilham kaynağı olacak ve Kyle'ın anısını yaşatacak. | Open Subtitles | هذا التكريم سيكون إلهاماً للطلاب الآخرين و سيساعد بإبقاء ذكرى كايل |
Prenses'in bu yolla, yaşamı çok kolayca harcanan ve inancı hor görülen annesinin anısını onurlandırmasına yardım etmekten gurur duyarım. | Open Subtitles | سأكون فخورة بمساعدة الأميرة لتشرف ذكرى والدتها حيث سلبت حياتها وإيمانها بكثير من الاستخفاف وبسهولة |
Sen ne cüretle, travmatik bir çocukluk anısını istismar edersin? | Open Subtitles | كيف تجرؤين على استغلال ذكرى طفولية مأساوية |
Koku çok güçlü bir hafıza tetikleyicisidir. Kaybettiği birinin anısını geri getirmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما كان يحاول اعادة استحضار ذكرى شخص فقده |
Fakat, anısını yaşatmaktan daha fazlasını yapmak için bir yol var. | Open Subtitles | لكن هناك طريقة لنجعلها أكثر من مجرد ذكرى |
Bir zamanlar sevdiği kadının anısını aşağılayan bir aptalsın sen. | Open Subtitles | إنّك أحمق يهين ذكرى المرأة التي أحبّها ذات يوم. |
Akıl hocamdı. Dostumdu. O yüzüğü takarak onun anısını kirletiyorsun. | Open Subtitles | كان ناصحي، وكان صديقي، وأنت تدنس ذكراه بإرتدائك خاتمه. |
Akıl hocamdı. Dostumdu. O yüzüğü takarak onun anısını kirletiyorsun. | Open Subtitles | كان ناصحي، وكان صديقي، وأنت تدنس ذكراه بإرتدائك خاتمه. |
Eğer onun anısını onurlandırmak istiyorsan buradan ve bu insanlardan mümkün olduğunca uzağa gitmelisin. | Open Subtitles | لو تعزم على تكريم ذكراه يجب أن تبتعدي عن هؤلاء الناس اذا استطعتي |
Kuşkusuz. Hepimiz onun anısını halkla paylaşmak istemeliyiz. | Open Subtitles | بالطبع ينوي مشاركة ذكرياته مع الشعب |
Kendi hayatlarımızı huzurlu bir kabulleniş ile yaşayarak anısını onurlandırmamızı istiyor. | Open Subtitles | تشير إلينا لتكريم ذكراها بأن نعيش حياتنا بقبول سلمي من بعضها البعض |
Tekrardan, mavi kutunun anısını yeniden canlandırdık ve bu sırada hafif bir ayak şoku verildi ve hayvan birden dondu. | TED | من جديد، لقد نشطنا ذاكرة الصندوق الأزرق بينما تعرض الحيوان إلى بضع صعقات خفيفة للأقدام، و الآن يتجمد الحيوان فجأة. |
Bu konuyu kapatmayı kabul edersen, bu olayı anılarından silip yerine çok daha hoş ve olaysız bir gecenin anısını yerleştirebiliriz. | Open Subtitles | واستبدالها بذكرى أمسية لطيفة وخالية من الأحداث |