| New York'ta şu anda 150'den fazla erkeğin ve 6 kadının Anıtı var ve hâlen köle sahiplerini kamusal alanda kabul ediyor. | TED | لذا مدينة نيويورك الآن بها أكثر من 150 تمثال للرجال وستة للنساء وحالياً يعترف بهم أصحاب الرقيق في الأماكن العامة. |
| Bu yüzden, söylediğim gibi bu Özgürlük Anıtı'na ilk gelişim. | Open Subtitles | لذا قلت، العطلة الأولى أصبح، سأرى تمثال الحرية. |
| Bu sabah Özgürlük Anıtı gibi duruyordu. | Open Subtitles | علمِي علمك. هذا الصباح كان يبدو كـ تمثال الحرّية |
| Lincoln Anıtı: Gettysburg Konuşması bir yanında İkinci başkanlık konuşması diğer yanında. | TED | هناك نصب لينكولن: خطاب جيتيسبورغ من جهة، والافتتاحية الثانية من الجهة الثانية. |
| Washington Anıtı. Korkunç şekilde bir penise benziyor, değil mi? | Open Subtitles | نصب تذكاري واشنطن يبدو ضخم مثل القضيب ، أليس كذلك؟ |
| Balon gezisi, Mumya Müzesi, Denzel Washington Anıtı "Sömürgeci Phenix." Tatil merkezi çiftlik! | Open Subtitles | رحلة في منطاد، أو متحف الشمع نُصب دينزل واشنطن التذكاري مستعمرة فينكس مزرعة |
| Özgürlük Anıtı ona benzeyen iki kişiye "Hoşçakalın" diye el salladı. | Open Subtitles | بعد أن رأى صفاته فينا، تمثال الحرية لوّح لنا بود |
| Saat 4'te Özgürlük Anıtı'nda kız arkadaşınla buluş. | Open Subtitles | تلبية التعارف الإناث في تمثال الحرية، 04: 00. توقف. |
| Bence seks biterse, her şey biter. Bu doğru. En son, bir kadının içine girdiğimde Özgürlük Anıtı'nı geziyordum. | Open Subtitles | هذا صحيح, آخر مرة كنت مع امرأة كانت عندما زرت تمثال الحرية |
| Göçmenlere karşı değilim ama Özgürlük Anıtı'nda yazan o yazı yok mu: | Open Subtitles | أنا مع إنفتاح الهجرة... لكن تلك العبارة التي لدينا... على تمثال الحرية... |
| Göçmenlere karşı değilim ama Özgürlük Anıtı'nda yazan o yazı yok mu: | Open Subtitles | أنا مع إنفتاح الهجرة... لكن تلك العبارة التي لدينا... على تمثال الحرية... |
| Ama Walambaloo Çöp Anıtı kaçırılmayacak kadar heyecan verici. | Open Subtitles | لكن تمثال والامبالو التذكاري المتسخ شيق جداً ولاأستطيع تفويته |
| Özgürlük Anıtı kadar sert ve büyük şeyi içime aldım" diyor. | Open Subtitles | إنّه جميل و هى تراني و يمكنها أن تتحدّث عن حجمها الذى زاد عن تمثال الحريه |
| Özgürlük Anıtı'nın tepesine çıkmalısın. | Open Subtitles | أوه، أنت تعرف ما يجب عليك القيام به، يجب أن تمشي على طول الطريق إلى أعلى تمثال الحرية. |
| Washington Anıtı'nın tepesinin aluminyumdan yapılmış olmasının nedeni bu. | TED | وهو سبب كون قمة نصب واشنطن مصنوعة من الالمنيوم. |
| Martin Luther King Anıtı, konuşmalarından düzinelerce alıntılar. | TED | نصب مارتن لوثر كينغ، عشرات من أقواله المقتبسة من خطاباته. |
| Büyük Kanyon'dan veya Washington Anıtı'ndan aksine insanlar buraya artık burda olmayan birşeyi görmeye geliyor. | TED | على خلاف جراند كانيون أو نصب واشنطن فإن الناس تأتي هنا لرؤية الذي لم يعد موجودا |
| Washington Anıtı gibi, bu ülkeye mutlak kutsallık katan bir kuruma dönüştürülebilir. | Open Subtitles | مؤسسة مقدسة إيجابية فى هذا البلد ، مثل نصب واشنطن |
| İki ekibimiz geçtiğimiz sene boyunca bu Anıtı tasarlamak için birlikte çalıştılar. | TED | عمل فريقينا سويّة خلال العام السابق لتصميم هذا النصب التذكاري. |
| Bunu, Berlin'de Holokost Anıtı'nda çok güçlü bir şekilde hissetmiştim. | TED | شعرت بذلك بعمق عندما ذهبت إلى برلين ووقفت عند النصب التذكاري للمحرقة. |
| National Mall üzerinden enkazından yükselen dumanların arasından Washington Anıtı'nın tümüyle yıkıldığı haberini doğrulayabiliyoruz. | Open Subtitles | من خلال الدخان و الحطام فوق مركز التسوّقِ الوطنيّ يمكننا تأكيدُ التقارير التي ذكرتْ أنّ نُصُبَ "واشنطن" قد دُمّرَ بالكامل |
| Başkan yardımcısının Nashville'deki Savaş Anıtı Meydanı'nda konuşma yapmaya gittiğini öğrendik. | Open Subtitles | لقد وافانا خبر بأن نائب الرئيس في طريقه لالقاء خطاب التنازل في ساحة نصب الحرب التذكارية هنا في ناشفيل |
| Helen Teyze, yarın Özgürlük Anıtı'na gidebilir miyiz? | Open Subtitles | خاله هيلين, ممكن نذهب لتمثال الحرية غداً؟ |
| Burada bu gözden düşen Anıtı inşa etmenin lehinde olan herkes, evet desin! | Open Subtitles | ! كل من يريد بناء هذا الصرح المهم، فليقل نعم |
| Kuzeybatı Hawaii Adaları Ulusal Anıtı'ndaki Kure ve Midway atollarında yuva yapan milyonlarca albatros burada yemek arıyor ve bulabildiği tüm atıkları yavrularını beslemek için yiyorlar. | TED | ويصادف أن الملايين من طيور القطرس تعشعش على كوري وجزر ميدويه المرجانية في النصب الوطني لجزر هاواي الشمال غربية تأكل هنا وتلتقط كل ما يمكنها إيجاده لتجترها وتطعمها لصغارها |
| Kristen'in resmi o yeni uçak kazası Anıtı ile hemen hemen aynı | Open Subtitles | رسم كريستين هو تقريبا نسخة من النصب التذكارى الجديد فى موقع سقوط الطائرة |