Güzel bir bahar havası, açık anıtlar ve diğer binalardaki turist toplulukları. | Open Subtitles | الجو الربيعي الجميل ، الحشود السياحية حول الآثار العامة وغيرها من المباني. |
Bu aptal anıtlar için binlerce insan ölümüne çalışmış! | Open Subtitles | لقد جعلوا الآلاف من الناس يعملون حتى الموت لبناء هذه الآثار الغبية |
Giren çıkan para yok. Parklar ve anıtlar kapatıldı. | Open Subtitles | لا يدخل ولا يخرج مال مواقف السيارات ومتاحف الآثار كلها مغلقة |
Genellikle anıtlar ölenlerin başarılarını anmak için yapılır ancak artırılmış gerçeklik ile bu kuralları değiştirebiliriz. | TED | عادةً، يتم إنشاء المعالم لتخليد ذكرى المتوفى، لكن بالواقع المعزز، يُمكننا إعادة توجيه القواعد. |
Metro haritaları, milli anıtlar, köprü şemaları. | Open Subtitles | خرائط مترو الانفاق، المعالم الوطنية مخططات الجسر |
Buraya Dünya'dan birilerini getiren ve onları anıtlar yapmaya zorlamayan bir Goa'uld. | Open Subtitles | والجواؤلد لا يجلبون التاوري إلى هذا العالم دون إجبارهم على بناء نصب تذكارية |
Şu anıtlar, Dünya'nın... farklı ülkelerinden gönderildi. | Open Subtitles | هذه نصب تذكارية... تم ارسالها من دول مختلفة من العالم |
Krallar kudretli anıtlar inşa eder. | Open Subtitles | اٍن الملوك يشيدون الآثار العظيمة |
Bak, anıtlar ya da işletmeler umurumda değil. | Open Subtitles | أنظر ، لا يهمني الآثار أو عن الأعمال |
Aynı zamanda bu büyük anıtlar bizi alçak gönüllü kılar. | Open Subtitles | وهذه الآثار العظيمة التى نجحت |
Şehitler için yapılmış en büyük anıtlar... mermerden değildir. | Open Subtitles | إن أعظم الآثار لمن يفقد في المعركة ... |
anıtlar hedef alındığından Dover Arizona'daymış. | Open Subtitles | كانت (دوفر) في ولاية أريزونا عندما أستهدفت تلك الآثار |
Wow, okulda bu anıtlar hakkında bir çok şey okumuştum. | Open Subtitles | واو,هذه كل المعالم التي قرات عنها في المدرسة. |
Sıklıkla, Gherkin ya da Trump Tower gibi anıtlar görüyoruz... | TED | في كثير من الأحيان، نرى بناء المعالم الأثرية مثل جرجكن أو حتى برج ترمب ... |