Bir öpüşmeden çıkan dedikodu, özel olmasını umduğum bir anıyı mahvetti. | Open Subtitles | إشاعة قائمة على قبلة دمرت ذكرى كنت أتمنى أن تكون خاصة |
Tamam, aynı şey değil ama bu tişörtlerin her biri hayatımdaki özel bir anıyı simgeliyor. | Open Subtitles | انظر، انه ليس نفس الشيء ولكن كل من هذه القمصان يحضر ذكرى خاصة من حياتي |
ama bu anıyı bilinçsiz bir şekilde derinlere gömmmüş ve sonra üzerine de ağır bir taş bağlamıştım. | TED | ولكن بدون تخطيط له، أغرقت تلك الذكريات عميقًا، ومن ثم ربطتها بصخرة. |
Bir yerle kaç anıyı bağdaştırdığımızı düşünüyorum da, çok tuhaf... | Open Subtitles | شئ غريب كم الذكريات التي تربط الإنسان بالمكان |
Eğer olay yeterince güçlüyse ya da o olayı ilk birkaç gün içinde belli aralıklarla hatırlarsak hipokampus o anıyı kalıcı olarak depolamak için tekrar kortekse yollar. | TED | فإذا كانت التجربة قويّة على نحوٍ كافٍ، أو أنّنا استرجعناها بصورة دورية في الأيام القليلة الأولى، عندئذٍ يعيد الحُصَين الذكرى إلى القشرة الدماغيّة من أجل التخزين الدائم. |
Ama kendini, eğlenirken sakatladı.... ...ve bu güzel anıyı hiçbir şeyle değişeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنها أصابت نفسها وهي مستمتعة و لا أعتقد أنها تريد تبديل هذه الذكرى بأي شيء. |
Bu anıyı, gördüğün bir reklamla karıştırıyorsun. | Open Subtitles | ذكرياتك اختلطت مع الإعلان التجاري الذي رأيته |
XL: Anılar çok yönlü ve dinamiktirler, ama sadeleştirmek adına, anıyı film klibiymişçesine hayal edelim. | TED | شو: كل ذاكرة معقدة و ديناميكية، لكن فقط للتبسيط، دعنا نتخيل الذاكرة كلقطة من فيلم. |
Ben sadece bilincimi yitirmedim. Sanki bir anıyı hatırlıyor gibiydim. Ama bu anı gelecekten geliyordu. | Open Subtitles | لم أفقد الوعي و حسب، كأّن ذكرى راودتني، إلّا أنه كانت في المستقبل |
Bir anıyı ya da özel espriyi alıp bambaşka ve özel bir şey yaratır. | Open Subtitles | إنه ياخذ ذكرى لنا أو نكتة بيننا و يحولها لأمر مميز جداً |
Hafızanda kalmış bir anıyı ya da hayal ettiğin bir şeyi söyleyemediğin zamanlar oldu mu hiç? | Open Subtitles | هل سبق أن راودك شعور ..عندما لا يمكنك معرفة شيئا ما , ذكرى أو حلم ؟ |
Çocukluk dönemi hatıralarıma en tatlı anıyı koymuştu. | Open Subtitles | لقد حولت ما يمكن أن يصبح ذكرى صبيانية مرعبة إلىأجملالذكريات. |
Bu oda birçok anıyı canlandırıyor. Öyle değil mi? | Open Subtitles | تلك الغرفة تحضر لك الكثير من الذكريات, أليس كذلك؟ |
Akıl, iyi ve kötü her türlü anıyı depolar. | Open Subtitles | العقل يخزن جميع الذكريات الجيّد منها والسيئ |
Ulaşmaya çalıştığın anıyı elde etmen de garanti değil. | Open Subtitles | ليس ثمة ما يضمن أنك ستستعيدين الذكريات التي تبحثين عنها. |
Bunca kötü anıyı beynine sokmuşlar. | Open Subtitles | كل هذه الذكريات وضعت هؤلاء الرجال فى رأسك |
Çocukluğuma ait bu anıyı çalma hakkını sana kim verdi? | Open Subtitles | من أعطاكى الحق فى أن تتخللى عقلى وتسرقين هذه الذكرى من طفولتى؟ |
Küçükken yaşadığım bir anıyı gördüm... ben,annem, ve Jason. | Open Subtitles | لدي هذه الذكرى منذ أن كنت صغيراً كنت أنا و أمي و جايسون |
Eğer anıyı hatırlasaydım sana nedenini söyleyebilirdim. | Open Subtitles | حسنٌ، إذا تذكرت هذه الذكرى سوف أكون قادراً لإخبارك |
Bir şarkı havayı değiştirebilir, bir anıyı akla getirebilir. | Open Subtitles | اغنية واحدة قادرة على تغير مزاجك, وتقوية ذكرياتك |
SR: Şahsen ben, istediğimiz her türlü anıyı yeniden canlandırabileceğimiz bir dünya görüyorum. | TED | ستيف: و بالنسبة لي شخصياً، إنني أرى عالماً حيث نستطيع إعادة تفعيل أي نوع من الذاكرة نرغب. |
Bence gayet açık. Rüyandaki oda senin alt benliğin ve bir sürü anıyı yüzeye çıkarttı. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر واضح, في حلمك الغرفة كانت تجسيد لضميرك الباطني |
O ilk anıyı düşün. | Open Subtitles | فكري بشأن تلك الذّاكرة الأولى. |
Kötü bir anıyı silmek için yaptım onu. | Open Subtitles | فعلتها لأمحو ذكرىً سيئة |