Fark ettin mi bilmiyorum ama şu an bir yarışmada jürilik yapmaktayım. | Open Subtitles | في حال لم تلاحظ، أنا أقوم بالتحكيم لمسابقة في الوقت الحالي |
Eşinle haberleştik, onu ve çocuklarını şu an bir otele götürüyoruz. | Open Subtitles | لقد اتصلنا بزوجتك بالفعل، وتم نقلها هي وأولادك إلى فندق في الوقت الحالي |
Hayır, hayır, şu an bir kız arkadaşım falan yok. | Open Subtitles | كلا، كلا، ليس لدي صديقـة في الوقت الراهن |
Şu an bir operasyonun ortasındayız, o yüzden fazla vaktim yok. | Open Subtitles | نحن في خضمّ عملية في الوقت الحالي لذا لا يوجد لديّ الوقت الكافي |
Hayır, çocuğu alman içindi. O an bir çocuğunun olduğu andı. | Open Subtitles | كنتِ وأنتِ تحصلين على طفله متبنيه كانت لحظة حصولكِ على الطقله |
Şu an bir evim bile yok. | Open Subtitles | أنا لا أعيش حتى في البيت في الوقت الحالي. |
Bunun hakkında şu an bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني التكهن بهذا الأمر في الوقت الحالي |
Ayrıca şu an bir işte çalışıp çalışmadıklarını da bilmeliyim. | Open Subtitles | أريد أيضاً أن أعرف ما إذا كانوا مسجلين في أية وظائف في الوقت الحاضر |
Şu an bir kafa ve kalpten başka bir şey değil ama sana da gereken bu değil mi? | Open Subtitles | هنالك سوى الرّأس والقلب في الوقت الحاضر، لكن هذا كلّ ما تحتاجين، أليس كذلك؟ |
Bayanlar baylar, Sweet Charity'deki güzellikleri böldüğüm için kusura bakmayın ama şu an bir beyi anmamız gerekiyor. | Open Subtitles | السيدات والسادة آسف لمقاطعتكم الاحتفالات هنا في الحلوة الخيرة للحظة لكننا بحاجة للإشادة في الوقت الحالي |
Bunu takdir ediyorum ama şu an bir dinleyiciye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا أُقدّرُ ذلك لكن في الوقت الحاضر لا أريد مستمعاً |
Şu an bir mütevazilik havası hakim buraya. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر المؤن لدينا متواضعة إلى حد ما |
- Tamam. - Yani şu an bir suçlama yok. | Open Subtitles | حسنا لذا لن يوجهووا اليك اتهامات في الوقت الحالي |
Şu an bir araba kovalamacasının ortasındayız, ve ateşim gerçekten yüksek. | Open Subtitles | نحن في منتصف مطاردة سيارة في الوقت الحالي. وبلدي درجة الحرارة مرتفع حقا. |
Bak Amy şu an bir çok şeyin üstesinden geliyorsun biliyorum.. | Open Subtitles | أعلم أنك تمرين بأوقات عصيبة في الوقت الحالي |
Şu an bir babanın özelliklerine pek sahip değilsin. | Open Subtitles | أنت لست بالضبط الأب المواد في الوقت الراهن. |
Ve şu an bir şirketin bize sponsor olması işimize yarayabilir. | Open Subtitles | ويمكن أن نستخدم قليلا رعاية الشركات في الوقت الحالي. |
Şu an bir bu eksikti. | Open Subtitles | وهو ما لا نحتاج إليه تحديداً في الوقت الراهن |
Daha çocuklarınızın doğduğu an, bir gün yuvadan uçacaklarını bilirsiniz. | Open Subtitles | منذ لحظة ميلاد أطفالكم تتجاهلون حقيقة أنهم يوماً ما سيتركونكم |
Eğer garajında buzdolabı olan tipte biriyseniz her an bir partinin olmasını beklersiniz ve hazır olmanız gerekir. | TED | إذا كنت من النوع الذي يملك ثلاجة جعة في المرآب, أنت تتوقع حدوث حفلة في أي لحظة, وعليك أن تكون جاهزا لذلك. |