"an burada" - Translation from Turkish to Arabic

    • هنا الآن
        
    • هنا الان
        
    • هُنا الآن
        
    • هنا قريباً
        
    • هنا اليوم
        
    • هنا في الوقت
        
    • الآن هنا
        
    • موجودة الآن
        
    • هُنا الأن
        
    • موجود الآن
        
    • بقاءك هنا وتمضية الوقت
        
    Hiç bir önemi yok. Ben şu an burada olmadığıma göre. Open Subtitles هذا غير هام ، إذا اعتبرنا أننى غير متواجد هنا الآن
    Şu an burada olduğunu ve ne yaşandığını bilen biri yok. Open Subtitles لا احد يعلم انك هنا الآن ولا احد يعلم ماذا حدث
    Hayır, şu an burada değil. İşe gitti. Kim arıyor? Open Subtitles لا, ليست هنا الآن, لقد ذهبت الى عملها, من المتصل ؟
    Seninle konuşmuyorum Jack. Çünkü şu an burada değilsin. Open Subtitles لن اتحدث اليك يا جاك لانك غير موجود هنا الان
    Kutlama yapıyorlardı! Evet, ama bütün Kıllı Kabile Adamları şu an burada. Open Subtitles أجل، لكنّ ذوي الشعر الكثيف بأسرهم موجودين هُنا الآن.
    Eğer daha az hoşlansaydım, şu an burada olmazdım. Open Subtitles فلو كنت أستمتع بها ولو بدرجة قليلة لما كنت هنا الآن
    Ben aslen Galler'denim ama, şu an burada yaşıyorum. Open Subtitles حَسناً أَنا مِنْ ويلز أصلا ًلَكنِّي عايش هنا الآن
    Önemli olan şey, şu an burada bulunmamız ve geleceğe bakıyor olmamız. Open Subtitles المهم هو أننا هنا الآن نتطلع الى المستقبل
    Eğer içinde kriptonit olsaydı, şu an burada olamayacaktım. Open Subtitles لو ظل الكريبتونيت موجوداً هناك ماكنت هنا الآن
    Sanırım, eğer şu an burada olsaydı muhtemelen ona şunu söylerdim: Open Subtitles لكني أعتقد أنه لو كان هنا الآن كنت لأخبره حتماً ان كل شيء نجح
    Şu an burada değil, isterseniz mesajınızı telsizden iletebilirim. Open Subtitles ليس هنا الآن, إن أردتي يمكنني إرسال رسالة له عبر اللاسلكي
    Şu an burada değil ve büyük ihtimalle bir süre de olmayacak. Open Subtitles حسناً،هو ليس هنا الآن. ومن المحتمل أنه ربما لن يكون فيالمنزللبعضالوقت.
    - Tamam. Ama şu an burada olmamalısın tamam mı? Open Subtitles لكن لا ينبغي أن تكون متواجداً هنا الآن حسناً
    Bir özel hayatın olsaydı beni takıntı haline getirmezdin. Biz de şu an burada olmazdık. Open Subtitles لو كانت لديك حياة شخصيّة لما جعلتني هاجسك، ولما كنّا هنا الآن
    Eğer Reid'in yanıda dursam şu an burada olurdu. Open Subtitles لو كنت احمي ظهره كما كان من المفروض, لكان هنا الآن
    Şu an burada evlerinde tartıları bile olmayan bazı beyaz kadınlar var. Open Subtitles هناك نساء بيض هنا الآن لا يضعون ميزان في منزلهم
    Sana zarar vermek isteseydi, şu an burada olamazdın. Open Subtitles وإذا أرادت إيذائك، لما كنت تقف هنا الآن.
    Fakat eğer şu an burada olsaydı, aynı bizim gibi, senin yanında olurdu. Open Subtitles ولكنه لو كان هنا الان كان يقف إلى جانبك مثلما نفعل
    Eğer tampon yazıları insanların fikirlerini değiştirebilseydi şu an burada olmazdık çünkü hepimiz balık tutuyor ve memeler için fren yapıyor olurduk. Open Subtitles شباب شباب اذا ممتص الصدمات ابدا غير عقول الناس لن نكون هنا الان لاننا كنا سنفضل الصيد والبحث عن نساء
    Sizce şu an burada tahminen kaç insan vardır? Open Subtitles كم عدد الناس الذين تعتقد أنهُم هُنا الآن ؟
    Her an burada olabilir. Open Subtitles ينبغي أن يكون هنا قريباً
    Bu da şu an burada bulunan her birinizin gelişimsel bozukluk rahatsızlığı olan en az bir çocuk tanıdığı anlamına geliyor. TED والذي يعني أن كل واحد منكم هنا اليوم يعرف على الأقل طفلا واحدا يعاني من اضطراب النمو
    Onun şu an burada olması için hayatın boyunca hiç durmadan sürecek bir acıya katlanmayı kabul eder miydin? Open Subtitles أيمكنك أن تتحمل ألم انعدام الإحساس طوال حياتك لتجعلها تأتي إلى هنا في الوقت الحاضر؟
    Ama ayinimin gerçekleşmesi için şu an burada olmanız zorunluydu. Open Subtitles ولكن كان من الضروري أن يكون لك الآن هنا إذا طقوس بلدي نافذة المفعول.
    Su an burada degil. Open Subtitles إنها ليست موجودة الآن
    Şu an burada, ...birlikte olduğumuz için çok memnunum. Open Subtitles أنا مُمتن جداً لأننا هُنا الأن معاً.
    O alkolik kaltağın kocasının şu an burada olduğunu ve eski kocasına sürtünmesini izlediğini düşünsene. Open Subtitles أتخيل لو كان زوجها موجود الآن ويشاهد تلك العاهرة السكيرة تضاجع زوجها السابق.
    Ama şu an burada onunla geçirebileceğin vakti çöpe atma. Open Subtitles لكن بقاءك هنا وتمضية الوقت معه... لا يمكنك أن تهدري ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more