"anasının" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمه
        
    • امه
        
    • أمّه
        
    Pislikten doğmuş... anasının yosunlarında saklanan bataklık yaratığı... Open Subtitles لقد ولد مشوها و نشأ في مستنقع و يلعق من طحلب أمه
    Yine de buna tefeci demek Oedipus'a anasının kuzusu demek gibi bir şey. Open Subtitles على الرغم من أن دعوته بالمرابي "مثل دعوة "أوديب بأنه طفل أمه المدلل
    Yerde yarı baygın haldeydin ve düşündüğüm ilk şey "evet, anasının oğlu" idi. Open Subtitles كنت مرمي على الأرض و أول شيء خطر ببالي "نعم، إنه ابن أمه"
    Ve ne zaman senin gibi bir çaylak anasının amından çıktığı gibi gelse insanların itibarını zedelemeye başlar. Open Subtitles و عندما مبتدئ مثلك ، خرج من بطن امه... يبدأ تقريع سمعة الناس...
    Çünkü "anasının oğlu, babasının kızı" demişti. Open Subtitles لأنه قال ابن امه,ابن امه و فتاة ابيها
    Bazen, Meksika'ya gidip de, bir tane anasının kuzusu adamla seks yapamayınca, ancak elindekinin kıymetini anlarsın. Open Subtitles حسنا، أحيانا أنتِ لا تستطيعي أن تقدّري ما عندك حتى تذهبي إلى المكسيك ولا تمارسي الجنس مع ولد أمّه
    Bazen, Meksika'ya gidip de, bir tane anasının kuzusu adamla seks yapamayınca, ancak elindekinin kıymetini anlarsın. Open Subtitles حسنا، أحيانا أنتِ لا تستطيعي أن تقدّري ما عندك حتى تذهبي إلى المكسيك ولا تمارسي الجنس مع ولد أمّه
    anasının rahminde ölü ve sakat şekilde olan bebeğin kokusunu aldım. Open Subtitles أستطيع شم رائحة الطفل يطفو ميتاً في رحم أمه
    Kulluk ettiğin o iblis söylesin sana Macduff'ın anasının rahminden vakitsiz alındığını. Open Subtitles وجعل الروح التي كنت دائما تخدمها تخبرك أن مكدف قد أنتزع من رحم أمه قبل أن يحين وقت ولادته
    anasının kuzusu o. Annesini asla terk etmez. Open Subtitles إنه قريب من أمه و لن يتركها أبداً
    anasının kuzusu ama daha tehlikeli türü. Open Subtitles فتى أمه المدلل، ولكن بشكل جديد وأخطر
    Macduff, alınmıştı günü gelmeden anasının rahminden! Open Subtitles بأن مكداف تم اخراجه عنوة من رحم أمه
    Matthew'ün, anasının memesini emdiğinden beri hiç kız arkadaşı olmamıştır. Open Subtitles ماثيو) لم يملك أي صديقة) منذ كان في حضن أمه
    - Unut. Sahibi var. anasının kuzusu. Open Subtitles أنسية أنه محجوز أبن أمه
    - İki yüzlü değilim. - O anasının kuzusu. Open Subtitles أنا لست منافقة - إنه ابن أمه -
    anasının biricik kralı. Open Subtitles الملك السابق لـ مهبل أمه
    - anasının kuzusu! - Öğretmenin yalakası! Öğretmenin Yalakası! Open Subtitles ابن امه - مطيع المعلمة ، مطيع المعلمة -
    Sehwag´in anasının duaları onunla. Open Subtitles .سيهواج لديه بركة امه
    Şimdilik sadece anasının memesiyle beslenebilir. Open Subtitles انه لم يرضع الا من صدر امه
    Altına işeyip anasının eteği ardına saklanan bir hanım evladının entelektüel versiyonu. Open Subtitles مثلما يفكّر طفل سرواله أصفر بسبب البول. يرتعد وراء تنورة أمّه.
    anasının karnında, o minik kalbinin atışını görebiliyorum. Open Subtitles .. أوه، يمكنني رؤية قلبه ينبض عميقاً في مُحيط أمّه
    Ahmad aslanı, anasının boğazını ısırırken bulmuştu. Open Subtitles وإذ أنّ (أحمد) قد وجد الأسد يلتهم حنجرة أمّه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more