"ancak aynı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولكن في نفس
        
    ancak aynı zamanda, her bir insanın doğal psikolojik ihtiyaçları da var. TED ولكن في نفس الوقت، كل إنسان لديه احتياجات نفسية؛
    Kültürler, mallar ve toplumlar sürekli bir paylaşım içinde. ancak aynı zamanda, ayrıcalıklı insanlar ve dışlanmışlar arasındaki farklar artmakta. TED الثقافات والحاجيات والناس في حالة تبادل دائم، ولكن في نفس الوقت، تشهد الفجوة بين عالم أصحاب الإمتيازات وعالم المستبعدين اتساعا متواصل.
    Hindistanın soylu topraklarında büyüyen ve yükselen gelişmeleri görmekten elbetteki zevk alıyorum. ancak aynı zamanda bir kısmımızın kabul ettiği gibi üzerinde yaşadığımız yeryüzündeki bu gelişimin ve farklı bakış açılarının bir bedeli olduğunun farkındayım. TED ت. د. : بالطبع انا مبتهج في التنمية والنمو والارتقاء لأرض الهند النبيلة ، للهند العظيمة, ولكن في نفس الوقت، كما أعتقد ، كما اعترف بعض منا، يجب ان نكون مدركين أن بعض جوانب هذا الرقي تأتي على حساب هذه الارض هذه الارض التي نقف عليها
    Benim bu konseptteki kalp kalbe veya baş başa iletişimim biraz ilginç çünkü ruhani bir lider olarak kalbimi herkese açmaya ve kalp kalbe, akıl akıla iletişimi en içten gelen şekilde diğer insanlar ile kurarak kendime yerleştirmeye çalışıyorum ancak aynı zamanda Her zaman kalp kalbe iletişimin üstüne aklı vurgulamam gerektiği öğretildi. çünkü benim gibi bir pozisyonda bulunan birisi eğer akıla itimad etmezse sonradan tehlikeli şeyler olabilir. TED ت. د. : علاقتي بمفهوم التواصل من القلب للقلب أو من العقل للعقل، علاقة مثيرة. لأنه ، كقائد روحي ، حاولت دائما ان افتح قلبي للآخرين وأعرض نفسي لتواصل من القلب للقلب و من العقل للعقل بطريقة حقيقية مع أشخاص آخرين ، ولكن في نفس الوقت، دائما نصحت باني أحتاج ان أشدد على الذكاء على مدى إتصالات القلب للقلب، لأن ، شخصا في مثل منصبي، إذا كان لا يعتمد في المقام الاول على الذكاء، يمكن أن يحدث شيئا خطيرا لي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more