"ancak bunlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولكن هذه
        
    • لكن هذه
        
    • لكنها
        
    Önceki tekniği chakra'sıyla yaptığı yıldırımdı, ancak bunlar gerçek yıldırım. Open Subtitles ربما كان هجومه الأخير كان من إستخدام الشاكرا .من خلال إيكازوتشي ، ولكن هذه المرة ، إنه برق حقيقي
    ancak bunlar korkunç suçlamalar. Krallik da isin dogrusunu bilmeyi hak ediyor. Open Subtitles ولكن هذه التهم فظيعة ويجب أن يعرف الناس حقيقتها
    ancak bunlar bilim adamları tarafından seçici eşleştirme ve genetik teknoloji kullanılarak üretilmiştir. TED لكن هذه تم إنشاؤها من طرف العلماء باستخدام الاستيلاد الانتقائي مع التكنولوجيا الجينية.
    ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler ve bebek maskesi kırık. TED لكن هذه المهارات تعلموها غالباً من الكتب المدرسية، وقناع الأطفال هذا محطم.
    Çünkü babası hakkında çok korkunç rüyalar görüyor ancak bunlar hakkında seninle konuşamıyor. Open Subtitles لأنها ترى كل تلك الكوابيس عن أبيها لكنها لا تستطيع التحدث إليكِ بشأنها
    Seyirci tamamıyla mantıklı varsayımlar veya tahminler yapmaya yöneltilir. Ancak, bunlar aslında önlerinde yapılan şeyle aynı değildir. TED حيث يقاد الجمهور لتكوين إفتراضات أو تفسيرات منطقية تماماً لكنها في الحقيقة لا تطابق ما يعرض أمامهم
    ancak bunlar dostlarınız için yaptığınız şeyler. Open Subtitles ولكن هذه هي الأشياء التي تقومين بها للأصدقاء
    ancak bunlar insanların bütün ömürleri boyunca yanıtlamaya çalıştığı sorular, tek bir TED konuşmasında değil. TED ولكن هذه أسئلة يقضي الناس معظم حياتهم في محاولة للإجابة عليها. وليس في محادثة TED واحدة.
    Örneğin, kamera tuzakları yaygın bir araçtır, biyologlar tarafından ormanda saklanan utangaç hayvanların resimlerini çekmek için kullanılır, ancak bunlar hareketle aktif olan kameralardır, bu yüzden bir hayvan ne zaman yolundan geçerse resim çeker. TED على سبيل المثال، افخاخ الكاميرات هي أداة شائعة مستخدمة من قبل علماء الأحياء لالتقاط صور للحيوانات الخجولة التي تختبئ في الغابات، ولكن هذه الكاميرات مزودة بمجسات تشيغل عند الشعور بالحركة، لذا فهيا تلتقط صورة كل مرة صورة لحيوان يعبر بهذا الطريق.
    Ve bu inanılmaz basit molekül, bir azot ve bir oksijen, birbirine yapışmış, ancak bunlar düşük kan basıncımız için muazzam önemli, nörotransmisyon için ve çok fazla şey için, ama özellikle kardiyovasküler sağlık için. TED وإليك هذا الجزيء البسيط، نيتروجين واكسجين متماسكين معاً، ولكن هذه مهمة بشكل كبير ل [غير واضحة] لإنخفاض ضغط الدم لدينا، للناقلات العصبية، و لأشياء كثيرة جداً، لكن بشكل خاص لصحة القلب والأوعية الدموية .
    ancak bunlar dünyadaki en zengin ülkeler, en yüksek nüfusa sahip olanlar değil. TED لكن هذه هي أغنى دول العالم، ليست أكثرها ازدحامًا بالسكان.
    ancak bunlar 150 kilometre ötedeler. Open Subtitles لكن هذه المياه الضحلة تبعد مئة وخمسون كيلومترتقريباً.
    ancak bunlar bana verdiğin hizmet karşısında yetersiz kalıyor. Open Subtitles لكن هذه تفاهات بالمقارنة مع الخدمات التي قدمتيها إليّ
    Şuna da bak her bölümün kendi motoru var, ...ancak bunlar ana kümeler olmalı. Open Subtitles لكن هذه تبدو مثل التجاميع الأساسية
    Hala bazı "sk" içeren İngilizce kelimeler var: "skirt" ya da "skull" gibi. ancak bunlar "sk" - "sh" değişiminden sonra gelen Eski Norse dilinden alınmıştır. TED و لا تزال هناك بعض الكلمات الإنجليزية بها "sk"، مثل " skirt تنورة" و "skull جمجمة" و لكن هذه الكلمات مأخوذة مباشرة من النرويجية القديمة و التي أتت بعد التحويل من "sk" إلى "sh".
    Seninle bunun detaylarına inmek isterdim, Steve ancak bunlar çok gizli tartışmalar. Open Subtitles في الواقع، أود حقاً , (التحدث معك بهذا الشأن يا (ستيف لكن هذه أمور سرية للغاية
    Bu riskler tıbbi marihuanaya karşı olanların inanmamızı istediği kadar ciddi ve korkutucu olmayabilir ancak bunlar ne yazık ki gerçek riskler. TED قد لا تكون هذه المخاطر ضخمة ومخيفة كما يرغبُ منا بعض معارضي الماريوانا الطبية أن نعتقد. لكنها مخاطر حقيقة، رغم ذلك.
    Görebileceğiniz pek çok şey var ancak bunlar, balinalar hakkında bildiklerimizle ve bilmediklerimizle kıyaslandığında devede kulak kalır. Open Subtitles وكما ترون، أمامكم صفقة عظيمة معروضة، لكنها صفقة ضئيلة مقارنة بما نعرفه، أو على الأحْرى ما نجهله عن الحيتان.
    ancak bunlar taktik uydu yoksa beş para etmezler. Open Subtitles لكنها عديمة الجدوى من دون قمر صناعي تكتيكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more