| Ama ancak sen hapisten kaçıp onu soğukkanIıIıkIa vurabiIirsin. | Open Subtitles | لكن أنت الوحيد القادر على القضاء عليه القضاء عليه بدم بارد بعد مغادرة السجن |
| Onları ancak sen hayatta tutabilirsin, Tom. | Open Subtitles | أنت الوحيد يا توم الذى سينقذ حياة أولاده |
| Evet, ancak... sen daha mantıklı, akla dayanan deneysele dayanan bir bilim insanısın. | Open Subtitles | و لكن أنت العالمة الأكثر عقلانية و منطقية و ذات اسلوب تجريبي دقيق |
| Seni arıyordu, dolayısıyla ancak sen yardım edebilirsin. | Open Subtitles | كان يبحث عنك، لذلك انت الوحيد ألذي يمكنه أن يساعده |
| Beni ancak sen kurtarabilirsin. Sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنتِ الوحيدة التى يمكنها إنقاذى أنا فى حاجة إليك |
| Oz'da sorun var ve ancak sen bize yardım edebilirsin. | Open Subtitles | هنالك مشكلة في "أوز وأنت وحدك يمكنك أن تساعدينا |
| Onları ancak sen hayatta tutabilirsin, Tom. | Open Subtitles | أنت الوحيد يا توم الذي سينقذ حياة أولاده |
| Zor olduğunu biliyorum ama bunu ancak sen yapabilirsin. | Open Subtitles | أعرف أن ذلك صعب للغاية ولكن أنت الوحيد القادر على ذلك. |
| İblis kanın sayesinde onları ancak sen durdurabilirsin. | Open Subtitles | ومع دماء الشيطان لديك، أنت الوحيد الذي يستطيع إيقافهم. |
| Ve bir şey daha var. Kişot,merhametsiz şovalye karşısında tehlikede. Ona ancak sen yardım edebilirsin. | Open Subtitles | و شيء آخر، "كيخوتي" في خطر بسبب "الفارس الشرير"، و أنت الوحيد الذي بإمكانه مساعدته |
| Bunu, ancak sen çözebilirsin. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي يمكنه تصنيف ذلك |
| Bunlardan çekinen ancak sen olabilirsin. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي يمكنه أن يشعر بهما |
| ancak sen benim adıma karar verdin. | Open Subtitles | أمارس الجنس بجميع الأوقات وأنام كالصخرة لكن أنت إتخذت القرار |
| Tabii ben çekirdekten yetişme bir modernistim, ancak sen, bir doktor olarak birine gereken reçeteyi yazmanın ne demek olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | بالطبع، أنا واحد عصري عن طريق التجار لكن أنت طبيب، سوف تفهم وصف واحد كما هو مطلوب. |
| Ben adil bir adamım ancak sen, daha adilsin. | Open Subtitles | أنا مجرد رجل. لكن أنت كذلك |
| Bizi buradan ancak sen çıkarabilirsin! | Open Subtitles | انت الوحيد القادر على اخراجنا اخراجنا |
| "...sanatını kötüleştirmez, bunu ancak sen yapabilirsin." | Open Subtitles | "لا تفسد رسمك، انت الوحيد الذي يمكنه فعل هذا فحسب". |
| Onu ancak sen bulabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ الوحيدة القادرة على إيجاده |
| Onu ancak sen bulabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ الوحيدة القادرة على إيجاده |
| Akrobatik yeteneklerine ihtiyacımız var. Bu isyanı ancak sen engelleyebilir ve bizim sevgili kominist diktatörlüğümüzü kurtarabilirsin. | Open Subtitles | (هومر) ، نحتاج لمهارتك البهلوانية ، وحدك يمكنك توقف الشغب وتنقذ ديدكتاتوريتنا الشيوعية |
| Yani Margaret diyor ki bir şey kayıpmış bunun Özel Ajan Dale Cooper'la bir ilgisi varmış ve ancak sen bulabilirmişsin çünkü köklerinle bir alakası varmış. | Open Subtitles | إذاً، تقول (مارغريت) إن هناك شيء مفقود له علاقة بالعميل الخاص (دايل كوبر) وأنت وحدك يمكنك اكتشافه بسبب شيء متعلق بميراثك |