"andan beri" - Translation from Turkish to Arabic

• منذ اللحظة
• منذ لحظة
• منذ أن
• من لحظة
• من اللحظة
• منذ ان
• مُذ
• منذ اللحظه
• فيها منذ
• لحظة دخولك
• أول ثانية
• اول لحظة
• اللحظة التي قررت فيها

Ve bana geldi, ilk andan beri dedi ki benim amacım bu kazlara sadece istediklerini vermektir.
وقال هو لي منذ اللحظة الاولي عملي في الحياة هو أن اعطي الأوز ماتريد

Meksika'ya adım attığınız andan beri.
منذ اللحظة التى وطأت فيها قدمك الميكسيك.

İlk karşılaştığımız andan beri bildiğimiz şeyi neden kendinize itiraf etmiyorsunuz?
لماذا لا نعترف الى نفسك ما كلانا يعلمه منذ لحظة التقينا؟

Sizi ilk gördüğüm andan beri siz olmadan yaşayamayacağımı anladım.
، منذ أن وقعت عينـاي عليكِ عرفت بإستحـالتي العيش بدونك

"Seni vapurda ilk... gördüğüm andan beri,
‫أنا أفكر في المال ‫وفقط في المال ‫من لحظة رأيتك على متن العبارة

Yani fabrikaya vardığımız andan beri her şey bir düzmeceyi öylemi
إذن كان الأمر برمته مُعـدْ من اللحظة التي وصلنا بها المصنـع

Onunla karşılaştığım andan beri aklımdan hiç çıkaramıyorum.
منذ ان التقيت به. لا استطيع اخراجه من علقي.

Bunu seni ilk gördüğüm andan beri biliyordum.
علمتُ ذلك منذ اللحظة الأولى التى وقعتْ بها عيناى عليك.

Kitap üstünde çalışmaya başladığım andan beri kendime sürekli bir soruyu sorarken buldum.
...منذ اللحظة التى بدأت بها بالعمل بالكتاب :وجدت نفسى أطرح سؤالا ً واحد

Seni ilk gördüğüm andan beri seviyorum.
أنا أحببتك منذ اللحظة الأولى التي رأيتك بها

Hücreme girdiğiniz andan beri herşeyin yolunda gideceğini biliyordum.
كنتُ أعلم منذ اللحظة التى خطوتَ فى زنزاتى أن كل شىء سيكون على ما يرام

Seni ilk gördüğüm andan beri istiyorum.
أردتك منذ اللحظة الأولى التى رأيتك فيها.

Siz neredeyse doğduğum andan beri benim hakkımda her şeyi biliyorsunuz ama ben sizin ilk adınızı bile bilmiyorum.
أنت تعرف كل شئ عنى ، عملياً منذ لحظة ولادتى و إننى لا أعرف حتى إسمك الأول

Evet. Suzan'ı doğduğu andan beri seviyorum Onu şimdi ve aradaki her dakika boyunca da sevdim.
احب سوزان منذ لحظة ولادتها واحبها الأن وكل لحظة بيننا

Elimde ispatı var. Öldüğü andan beri iletişim kurmaya çalışıyordu.
لدي اثبات , أنها تحاول الاتصال منذ لحظة وفاتها

Sanki kız hayatına girdiği andan beri canavar olmaya bir adım daha yaklaştı.
وكأنها منذ أن دخلت الى حياته صار منحازا أكثر وأكثر الى جانبه الوحشي

Seni ilk gördüğüm andan beri senin hareketin ve dramın.
كان لدي شكوكي منذ أن وضعت عيني عليك وعلى مهاراتك

Yürümeye başladığım andan beri annem beni yeniden kazanım konusunda teşvik ediyor.
تعلمت منذ أن استطعت المشي بأن أعيد تصنيع الأشياء بواسطة أمي.

Seni gördüğüm andan beri yapmak istediğimi.
ما اردت ان افعلة من لحظة وقوع عينى عليكي

Hayatıma tekrar girdiğin andan beri bana yalan söylüyordun.
أنت كذبت علي من لحظة جئت مرة أخرى في حياتي.

Tanıştığımız andan beri biliyordum zaten.
عرفت من اللحظة الأولى التي قابلتك بها كلا لم تعرفين

Bunu ilk karşılaştığımız andan beri yapmak istiyordum.
هذا شئ أردت فعلة منذ ان التقينا لأول مرة

Bayan, size bıraktığım andan beri görmedim onu çok da iyi bir bahanem var.
لم أرَه مُذ أوصلتُه لمنزلك، كما لديّ حجّةُ غيابٍ مقنعة.

Onu yatağa attığım andan beri bu anın gelmesini bekliyordun.
كنت تنتظر هذه اللحظه منذ اللحظه التي نمت فيها معها

Yok, yok, daha da iyisi, onu aklımdan çıkaramadığımı, tanıştığımız andan beri onu düşünmeden duramadığımı olağanüstü bir şekilde, her şeyin de ötesinde, onun için canımı bile verebileceğimi çünkü her günün her saatinin her dakikası, onunla ilk tanışanın sen olmasına izin veren kendi kahrolası talihsizliğim yüzünden hayretler içinde olduğumu söylesem!
أنا يمكن أن أخبرها أني أفكّر بها. أني ما توقّفت عن التفكير فيها منذ أن التقينا. ..أنا

Buraya girdiğin andan beri kral mavisi elmasa odaklanman için aklını çeliyorum.
منذ لحظة دخولك كنت احاول ان اقود عقلك ليركز على الالماسة الزرقاء الملكية

Birbirimizi gördüğümüzden andan beri ikimiz de bunu istiyorduk.
أنت وأنا أردنا هذا من أول ثانية رأينا بعضنا البعض

Seninle tanıştığımız andan beri bir işler çevirdiğini biliyordum.
كنت اعلم بأنك مليئ بالهراء منذ اول لحظة التقتيك فيها

Şiiri bir film gibi sunmaya karar verdiğim andan beri,
في اللحظة التي قررت فيها عمل فيديو من أجل القصدية