"andrew'un" - Translation from Turkish to Arabic

    • أندرو
        
    • اندرو
        
    Üstüne bütün gece Andrew'un nehir kenarında bir şırfıntıyı düdüklemesini dinlemek zorunda kaldım. Open Subtitles وأنا كان علي أنْ أَستمعَ إلى ضربةِ أندرو على ضفّةِ النهر طوال اللّيل.
    Bu Andrew’un ödevine verilen yanlış cevapların bir dağılımı. TED هذا هو توزيع الاجابات الخاطئة لأحد واجبات أندرو.
    Böldüğümüz için üzgünüm ama sanırım Andrew'un gruba söylemek istediği bir şey var. Open Subtitles اه ، ونحن نأسف لمقاطعة ، ولكن مهم ، وأعتقد أن أندرو أود أن أقول شيء للفريق.
    Bir aksilik olursa da tabii Andrew'un yerine yenisini verirsiniz. Open Subtitles ولو حدث شىء خطأ ستبدلوا لى اندرو,بالطبع.
    Andrew'un yabancılık çekmemesi için elinizden geleni yapmanızı istiyorum çocuklar. Open Subtitles الآن أريد كل ما عليك اللاعبين بذل قصارى جهدكم لجعل اندرو يشعر رحب هنا.
    Henry, Andrew'un bu istihbaratı bırakmasını bekliyordu ve bende yaptım. Open Subtitles لقد توقع بأن "اندرو" سيضع ،تلك المعلومات لذا فعلت ذلك
    Nasıl değil.Ben sadece Andrew'un yerini dolduruyordum Open Subtitles اذا كيف هو ليس كذلك ؟ أنا فقط أتيت لأحل محل أندرو ؟
    Andrew'un ölümünden sonraki sözlerin beni çok teselli etti. Open Subtitles لقد ساعدت كلماتك كثيراً في مواساتي بعد موت أندرو
    Andrew'un bir lobiciye yolladığı bir e-posta var. Open Subtitles هناك بريد إلكتروني مِنْ أندرو إلى اللوبي
    Eski eşiniz Andrew'un siyasi hedefleri var mı? Open Subtitles هل زوجَكَ السابقَ أندرو لَهُ أيّ تطلّعات سياسية؟
    Andrew'un e-posta hikayesi üzerinde anlaşmadık ama. Open Subtitles وبريد أندرو الإلكتروني لم يتم الموافقة عليها
    Eğer Andrew'un hastalığı onun tekerlekli sandelye kullanmasını gerektirseydi buraya gelirken juriyi etkilememek için dışarıya park etmesi mi gerekirdi? Open Subtitles حضرة القاضي ، لو أن المرض أجبر أندرو ، على إستخدام الكرسي المتحرك هل يجب أن نضعه في الخارج كي لا نؤثر على هيئية المحلفين ؟
    Baba, Andrew'un kadınlara düşkün olduğunu söylemiştin hep. Evet. Open Subtitles ياأبى ,أنك دائما تقول أن أندرو كان زير نساء .
    Bu tamirat esnasında Andrew'un beynine girecek olursanız... polisi uyaracak. Open Subtitles اذا حاولت ان تتدخل فى عقل اندرو وانت تقوم باصلاحه... ...سابلغ الشرطة.
    Andrew'un beynine ya da sinir sistemine bir zarar verirseniz... sevgili avukatım Feingold, Andrew'un sonsuza kadar kazanacağı parayı... tazmin etmeniz için size karşı dava açmaktan mutluluk duyacaktır. Open Subtitles ...اذا اضررت بعقل اندرو او مساراتة الالكترونية... ...المحامى فن جولد. سيكون سعيد وهو يقاضيك
    Çünkü Andrew'un sana söylediği şeyi öğrendikten sonra kendimi epey sorguladım. Open Subtitles لأنني و منذ اكتشفت ماذا قال (اندرو) لك قمت بمراجعة نفسي
    Ayrıca, eğer Andrew'un evinde uyursan tetanos aşısı olman gerekir. Open Subtitles " بالاضافة، لو اقمتى لدى " اندرو ستحتاجين تطعيم ضد التيتانوس
    Andrew'un bir dargın bir barışık, acayip sinir bozucu, bir daha asla görüşmeyeceğine yemin ettiği eski kız arkadaşı. Open Subtitles صديقة اندرو السابقة مره اخرى المريعه , والمزعجة والتي اقسم انه انه لن يعود لها مجدداً - انها بذلك السوء -
    Andrew'un bu günlerde çok mutlu oldugunu biliyorum, ve onu aldatiyormus gibi hissediyorum. Open Subtitles أعلم أن (اندرو) سعيد جداً هذه الأيام ..أشعر وكأنني أخونه- كيف-
    Belki de gidip Andrew'un yerinde yatsak daha iyi. Open Subtitles تعرفين ماذا ؟ " ربما سنقيم عند " اندرو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more