| George'la bir anlaşmanız var, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، أنتِ وجورج لديكما ترتيبات معينة، صحـــيح؟ |
| Bazı insanlarla anlaşmanız var, onların da sizinle var. | Open Subtitles | ,وانت لديك ترتيبات مع بعض الأشخاص هم لديهم ترتيبات معك |
| Cumhuriyetle bir önceki anlaşmanız %10'du. | Open Subtitles | اتفاقك السابق مع الجمهورية كان 10%. |
| Torben Friis'le anlaşmanız kulağıma çalındı. | Open Subtitles | اشمأزيت من اتفاقك مع توربن |
| Tobin ailesi ile bir anlaşmanız olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن لديك اتفاقًا مع عائلة توبن هذا غير صحيح |
| Onlarla bir anlaşmanız olduğunu ve onları tanıdığınızı söylediler bize. | Open Subtitles | قيل لنا إن بينك وبينهم اتفاقًا وإنك تعرفهم. |
| anlaşmanız umurumda mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أني مهتمٌ بما اتفقتم عليه |
| Kocanla veya erkek arkadaşınla bir anlaşmanız mı var? | Open Subtitles | هل لديك ترتيبات مع زوجك أو صديقك |
| Belki de Merkez'de biriyle bir anlaşmanız vardır. | Open Subtitles | إذَن ربما هناك شخصٌ ما بالقاعدة... لديكِ ترتيبات معه؟ |
| Anladığım o ki Güney Afrika anlaşmanız tehlikede. | Open Subtitles | انا اعلم ان اتفاقك (الجنوب افريقي) في خطر |
| Hayley ile bir anlaşmanız vardı. Benimle değil. | Open Subtitles | -كان اتفاقك مع (هيلي)، لا معي . |
| Onlarla bir anlaşmanız olduğunu ve onları tanıdığınızı söylediler bize. | Open Subtitles | قيل لنا إن بينك وبينهم اتفاقًا وإنك تعرفهم. |
| Bay Landau'nun iddia ettiğine göre bir anlaşmanız varmış. | Open Subtitles | السيد لاندو يدعي أنك عقدتَ اتفاقًا |
| Halkın bana bunu anlattığını biliyor mu? Onlar benim halkım değil Hoss. Yani bir tür ateşkes anlaşmanız varsa bunu çiğnemediler. | Open Subtitles | ليسوا قومي، (هورس)، فإن كانت بينك وبينهم هدنة ما، فلم يتمّ خرقها |
| anlaşmanız böyle, değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا ما اتفقتم عليه ؟ |