"anladığım kadarıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • كما فهمت
        
    • أفهم أن
        
    • حسب فهمي
        
    • أفهم أنك
        
    • مما فهمته
        
    • على حد علمي
        
    • كما أفهم
        
    • أتفهم أن
        
    • كما أرى
        
    • ما فهمته
        
    • حسب ما فهمت
        
    • أَفْهمُ
        
    • أنا أفهم
        
    • يبدو بأن
        
    • مما أفهمه
        
    Anladığım kadarıyla Meryton'daki Philips teyzenizi çok sık ziyaret ediyorsunuz. Open Subtitles أنت تزورين خالتك السيدة فيليبس فى البلدة بأنتظام كما فهمت
    Genişleyerek inen merdivenle ilgili yazılar okudum sadece, ama Anladığım kadarıyla o merdivenlerden balo elbiseleriyle inmek hanımların hoşuna gidermiş. Open Subtitles لقد قرأت فقط حول السلالم المتتالية ولكن أنا أفهم أن السيدات يحببن النزول عليه. في حفلة موسيقية بالثياب الخاصة بهم.
    Anladığım kadarıyla Alexander, kişinin kendisini... ..özgür iradesiyle... ..bir sanat eserine dönüştürmesinin insana özgü bir şey olduğunu söylemek istedi. Open Subtitles حسب فهمي لكلمات أليكساندر إنّ من المميّزات الخاصة للإنسان القدرة على التّحوّل بإرادته الحرّة إلى عمل فنّي
    Anladığım kadarıyla bu delikanlıyı el altından lobi görevlisi olarak almışsınız. Open Subtitles هل أحاول أن أفهم أنك عينتهذاالشابخلسة.. في وظيفة فتى الردهة؟ ..
    Anladığım kadarıyla bu birim, son beş yılda ateş hattında sadece 2 ajan kaybetti, değil mi? Open Subtitles حسناً، مما فهمته ، خلال الخمس سنوات الماضية فقد هذا المكتب عميلين فقط وقد كانا في منطقة إطلاق النار
    Anladığım kadarıyla oğlunu ziyaret etmek için planlarında değişiklik yapmış. Open Subtitles على حد علمي فقد خرج عن جدول مواعيده ليزور ولده
    Anladığım kadarıyla bir de seni tutan Ron Saris var. Open Subtitles دون ذكر " رون ساريس " الذي وظفك كما أفهم
    Anladığım kadarıyla birkaçınız kendisiyle paylaşmak için birkaç özel eşya getirmiş. Open Subtitles أتفهم أن واحد أو اثنين منكم أحضر شيئاً شخصياً ليشاركها معها
    Anladığım kadarıyla, yanında bir karışık ırk şeması getirmişsin. Open Subtitles حسناً، كما أرى أنتِ أحضرتي لوحة أجناس مختلطة معكِ
    İkiniz de gençsiniz. Anladığım kadarıyla evleneceksiniz. Open Subtitles أنتما شابان و كما فهمت أنه قد تمت خطبتكما للزواج
    Anladığım kadarıyla babasının arazisi Mr Collins'e kalacak. Open Subtitles أملاك والدها ستورث لك كما فهمت ياسيد كولينز
    Anladığım kadarıyla iki kızınız var ve onların sosyeteye tanıtılmalarını istiyorsunuz? Open Subtitles لديك إبنتان ، كما فهمت ، وتود أن يتم تقديمهم للمجتمع؟ نعم.
    Ted Halstead: Anladığım kadarıyla, ABD'de Başkan Trump'la ilgili birçok kişi oldukça karamsar. TED تيد هالستيد: حسناً، أفهم أن كثيرًا من الناس متشائمون حول ما يحدث في الولايات المتحدة مع الرئيس ترمب.
    Anladığım kadarıyla, yarın, katil dürtülerine tanıklık etmen gereken bir duruşman var. Open Subtitles أفهم أن لديك محاكمة سماعية غداً, به يجب عليك أن تدلو بدوافعك للقتل.
    Anladığım kadarıyla arkadaşınızın davranışı yüzünden çocuklarınız zarar görebilirmiş. Open Subtitles أجلس على حسب فهمي أن ذلك الأذى قد يصل إلى أطفالك
    - Neden? Anladığım kadarıyla yazarmışsın. Open Subtitles إننى أفهم أنك كاتبة أليس هذا ما يفعلون ؟
    Anladığım kadarıyla, sızdırılması durumunda... ulusal güvenliğimizi riske atacak bir konuşmanıza ait. Open Subtitles سيدي، مما فهمته فهذا التسجيل هو لمحادثة لك، لو تسربت فيمكنها أن تهدد الأمن القومي
    Anladığım kadarıyla tüm bunları Sue ve Chris planlamıştı. Open Subtitles على حد علمي, ان سو وكريس هم من خططتا لكل شي.
    Anladığım kadarıyla acil ihtiyati tedbir kararı talep ediyorsunuz. Open Subtitles كما أفهم منك, أنت تطلبين إنذاراً قضائياً طارئاً
    Anladığım kadarıyla gelen mürebbiyeleri tutmada çok zorlanıyor. Open Subtitles أتفهم أن لديه صعوبة في الاحتفاظ بالمربيات هناك
    Anladığım kadarıyla yanında melez türlerini tanımlayan bir tablo var. Open Subtitles حسناً، كما أرى أنتِ أحضرتي لوحة أجناس مختلطة معكِ
    Ama Regina Anladığım kadarıyla sen ve kızının babası hastaneden eve döndükten kısa bir süre sonra bazı şüpheleriniz oldu. Open Subtitles لكن، ريجينا، من ما فهمته أنت واب ابنتك كانت لديكم شكوك بعد فترة قصيرة بعد العودة للمنزل من المستشفى. صحيح؟
    Anladığım kadarıyla, eşinin neler yaptığını bilmek istiyor. Open Subtitles حسب ما فهمت ، فهو يريد معرفة ما تفعله زوجتك
    Anladığım kadarıyla Scott Gregorio, beyzbol oyuncusu, da sizin öğrencinizmiş. Open Subtitles أَفْهمُ سكوت جريجوريو، البيسبول اللاعب، كَانَ أيضاً طالب لك.
    Sesinden Anladığım kadarıyla, bu yaptıkları senin için önemli şeyler. Open Subtitles أنا أفهم من نبرة صوتك أن هذه الاشياء مهمة لكِ
    Anladığım kadarıyla onun için çok önemli olan birşeyi kedi kaptı. Open Subtitles يبدو بأن هناك قطاً أخذ شيء مهم من عنده شيء مهم ؟
    Anladığım kadarıyla o boşanma davası açmış, yani seni o terk etmiş. Open Subtitles مما أفهمه أنها وقعت على الطلاق مما يعني أنها هجرتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more