Bunca yıldır onlara yalan söylediğini anladıklarında o aile sence nasıl tepki verir? | Open Subtitles | ما الذي ستفعله العائلة عندما يكتشفون أنك كذبتَ عليهم طيلة السنوات الماضية ؟ |
Onları aptal yerine koyduğunu anladıklarında... seni kör bıçaklarla dilim dilim etmek isteyecekler. | Open Subtitles | عندما يكتشفون أنك كنت تخدعهم، سيرغبون أن يمزقوك بشفرات باردة. |
Ne olup bittiğini anladıklarında başımız büyük belaya girecek. | Open Subtitles | سنقع في ورطة كبيرة إن أدركوا ما الذي يحدث. |
Bu tür bir teknolojinin Amerika ordusunda kullanıldığını anladıklarında, dünya hükümetlerinin nasıl tepki verdiğini hayal edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تتخيلي كيف كان رد فعل الحكومات في العالم عندما أدركوا استخدام هذا النوع من التقنية في الجيش الأمريكي |
Zamanla ne olduğu anladıklarında, çok geç kalmış olacaklar. | Open Subtitles | وعندما يدركون ما حدث، يكون قد فات الأوان |
Onlar hatalarını anladıklarında sen çoktan Yunanistan'da olursun. | Open Subtitles | و يمكنك أن تكون في اليونان قبل أن يكتشفوا الخطأ |
Seni anladıklarında destek olurlar. | Open Subtitles | الذي سيساندوك عندما يفهموك |
Hirsch, Alman olmadığımızı anladıklarında ne olacak? | Open Subtitles | هيرش ماذا سيحدث عندما يكتشفون اننا لسنا المان؟ |
Bu işten ne kadar kazanabileceklerini anladıklarında benim gibilere bırakmayacaklar. | Open Subtitles | هم لن يتركوه هذا لأشخاص مثلي عندما يكتشفون ذلك كم من المال سيدر هذا : |
Ama genelde, yapamayacaklarını anladıklarında hüsrana uğruyorlar ve bir daha benimle konuşmuyorlar. | Open Subtitles | ولكن عادة ، عندما يكتشفون أنهم لا يستطيعون، يصابون بالاحباط و يتوقفون عن الحديث معي، |
Bir katille yaşadıklarını anladıklarında ne olacak? | Open Subtitles | ماذا سيحدث عندما يكتشفون إنهم يعيشون مع مجرم ؟ |
Kim olduğumu anladıklarında yüzlerini görmeliydiniz. | Open Subtitles | كان يجب أن ترى وجوههم عندما أدركوا من أكون. |
Sarayda olmadığını söylediler... burada değildi... ve başarısız olduklarını anladıklarında, o zaman bana... | Open Subtitles | قالو أنه لم يكن في القلعه وإنه ليس هنا مطلقاً ..وعندما أدركوا أنهم فشلوا |
Aileleri kaybolduklarını anladıklarında izleri kaybolmuş. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي أدركوا فيه آهاليهم أنهن مفقودات، إندْرَسَ َالأثر. |
Ve onun gelmeyeceğini anladıklarında biri ateş etmeye başladı. | Open Subtitles | وعندما أدركوا أنه لم يكن ستعمل المعرض، بدأ شخص ما في اطلاق النار. |
Paranın gittiğini anladıklarında ben bir adada olacağım. | Open Subtitles | بالوقت الذي يدركون به أنّه اختفى، سأكون أنا على جزيرة ما |
Paranın 400 bin dolar eksik olduğunu anladıklarında ne kardeşin, ne de başkası için iyi olmayacak. | Open Subtitles | عندما يدركون أنها ناقصة 400 ألف دولار هذا لن يكون جيداً لأختك أو لأحد |
Ve onlara ihtiyacım kalmadığını anladıklarında daha çok nefret ediyorum. | Open Subtitles | وبعد ذلك يكرهني أكثر عندما يدركون بأنني لم أستعمل لقمامتهم الثمينة |
Merak etme, parası olmadığını anladıklarında dışarı atarlar. Biliyorum, emin olabilirsin. | Open Subtitles | لا تقلق ، حالما يكتشفوا انه لا يحمل المال ، سيرمونه للخارج ، صدقني أنا أعرف |
O odada kimin çalıştığını ve deliği kimin kazdığını anladıklarında bakalım kaç sene ceza alacaksınız. | Open Subtitles | و أرى كم عام أمامكم حتى يكتشفوا أي فريق كان يعمل بهذه الغرفة و حفر هذه الحفرة |
Yalan söylediğini anladıklarında, annem ve babam sana çok kızacak. | Open Subtitles | عندما يكتشفوا أنكِ كذبتِ؟ أبي و أمي سيكونا غاضبين جداً منك |
Seni anladıklarında destek olurlar. | Open Subtitles | الذي سيساندوك عندما يفهموك |
Gelmediğimizi anladıklarında bizi bulmak için birilerini gönderirler, bu yüzden herşey yolunda. | Open Subtitles | وإذا ما لم نظهر فسوف يعلموا أننا مفقودين وسوف يرسلون شخصا ما للبحث عنا وهذا سيكون جيدا |