"anlam ifade" - Translation from Turkish to Arabic

    • منطقياً
        
    • معنى
        
    • تعني
        
    • منطقية
        
    • مفهوماً
        
    • يعني لك
        
    • كان يعني
        
    • ستعني
        
    • منطقيّاً
        
    • منطقيّة
        
    • يعن
        
    • يعنون
        
    • يعني له
        
    • مفهومة
        
    • يعنوا
        
    Tabii ki, zaten öbürü hiçbir anlam ifade etmiyordu. Tabela satıcısı yalan söyledi. Open Subtitles بالطبع ، هذا لم يكن منطقياً قط، لقد كذب صاحب متجر اللافتات
    Yaşanılan yerler; iş mekânları, kültür mekânları ve idari mekânlar birbirleriyle ilişkili bir şekilde konuşlandırılırlarsa anlam ifade ederler. TED ذلك أنه ، كما تعلمون ، في مساكن معنى نشرت في ما يتعلق أماكن العمل ، والثقافة ، والحكم.
    Bu numaralar sadece ne dinlediğini bilenlere bir anlam ifade eder. Open Subtitles الأرقام تعني شيئاً فقط للشخص الذي يعرف ما الذي يستمع له
    Olayları bir anlam ifade edecek şekilde sıralandırdın ve sonuçta suçlu sen çıktın. Open Subtitles احتجتي لذلك الترتيب من الأحداث لتبدو منطقية بعض الشيء لهذا قمتي بلوم نفسك
    Bunca yıl anlam ifade eden bir hayat istedim. Open Subtitles كل تلك السنوات. أريد حياة تصبح مفهوماً. أنت حبيبي، فلدنغ.
    ayakkabıları ayaklarınıza geçirirsiniz; golf sopalarıyla golf oynarsınız; ve çiğnenmiş bir sakız sizin için hiç bir anlam ifade etmeyebilir. TED فانت يمكن ان ترتدي هذا الحذاء او تلعب الجولف بهذه الادوات او تستخدم هذه العلكة .. دون ان يعني لك هذا شيئاً
    Evet ve ben bunu mahvetmek istemem. Yine de bir anlam ifade etmiyor. Open Subtitles أجل ، لا أريد أن أخرب هذا، و مع ذلك ، مازال هذا لا يبدو منطقياً
    anlam ifade etmeyen bir şey daha var. Open Subtitles هناك شيء آخر ليس منطقياً. هذه خريطة للمنطقة.
    Yabancı birinin olması hiç bir anlam ifade etmiyor. Open Subtitles لا يبدو منطقياً أن يختار ضحاياه بشكل عشوائي
    Bu sadece sağduyu değil aynı zamanda ticari anlam ifade eder. TED إنه ليس مجرد تفكير سليم، بل يجعل التجارة ذات معنى أيضاً.
    Rüyalar görmeye başladım ama en ufak bir anlam ifade etmiyorlardı. Open Subtitles بدأت أرى هذه الأحلام و التي لم تكن لها أيّ معنى
    Bugün size beyaz balina, Grönland balinası, denizgergedanı, kutup ayısı ve leopar foklarını göstereceğim, ama burdaki fotoğraf tüm çektiklerimden daha çok anlam ifade ediyor bana. TED اتعلمون يمكن ان اريكم صوراً لحيتان كبيرة .. وحيتان مميزة او دببة قطبية او فهود الفقمة ولكن هذه الصورة تعني لي اكثر من كل تلك الصور
    Biz yok oluyoruz, onlar hayatta kalıyor; bizim bir tek hayatımız var, onlarınsa birden fazla ve her bir hayatta farklı bir anlam ifade ediyorlar. TED نهلك، فتبقى على قيد الحياة؛ لدينا حياة واحدة، لديها أرواح عديدة، وفي كل حياة يمكنها أن تعني أشياء مختلفة.
    Yetişkinlerin bu konuyu yanlış anlamasına sebep olan tüm korkular hepsi, tümüyle bir anlam ifade etmekte. TED هذه المخاوف لأن الكبار لديهم مشكلة للفهم كل هذه المخاوف منطقية
    Bir sonraki konsept pek bir anlam ifade etmeyebilir ama insan anatomisi artık insanlarla sınırlı değil. TED الآن الفكرة القادمة قد لا تكون منطقية جدا، لكن علم التشريح البشري لم يعد محدودا بالبشر.
    Hayatta her zaman anlam ifade eden tek şey onlardır. Open Subtitles أنه الشئ الوحيد فى الحياة الذى يصبح دائماً مفهوماً
    Baba, bir anlam ifade eder mi bilmem, ama bu gece bana, sana benzeyen birini ayarlamaya çalıştı. Open Subtitles أتعلم يا أبي , اذا ما كان يعني لك شيء فقد حاولت أن تربطني مع شاب يشبهك
    Bunu kontrol edebileceğime ve bana ne kadar anlam ifade ettiğine emindim. Open Subtitles كنت متأكدة من أنني أستطيع التحكم به أعني كم كان يعني لي
    Fakat, size daha fazla anlam ifade edeceğini bildiğimden bunu siz almalısınız. Open Subtitles و لكنني أعرف أنها ستعني أكثر بالنسبة لكم و يجب أن تأخذوها
    Manken numarasını anlamadım. Hiç anlam ifade etmiyor. Open Subtitles ما الذي لا أفهمه أن الطُعم الذي بالدمية ليس منطقيّاً.
    Hayatım boyunca bana anlam ifade eden sadece bir işim olmuştu. Open Subtitles لدي وظيفة واحدة طيلة حياتي و التي كانت منطقيّة بالنسبة لي
    O anda anlam ifade etmeyen bir şey söylemiş olabilir. Open Subtitles ربما قد قال شيئا لم يعن أي شيء في وقتها
    Onların bir anlam ifade etmediğini kendin söylemiştin. Open Subtitles بخير ربما قلتها بنفسك إنهم لا يعنون شيئاً
    Annene güzel şeyler alabilmek, babana hep çok anlam ifade ederdi. Open Subtitles وكان دائما ما يعني له الكثير أن يشتري لوالدتك ارقى الأشياء
    Aynen Büyük Patlamayı araştırırken olduğu gibi, burada da elimizdeki denklemler bir anlam ifade etmez. Open Subtitles يمكن أن تتآلف مع الوضع الذى لدينا مع الإنفجار الكبير; المعادلات تصبح غير مفهومة.
    Sıkıca tutunuyor ve hâlâ bir anlam ifade ettiklerini sanıyorlar. Open Subtitles إنهم يظنون أنهم مازالوا يعنوا شيئاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more