"anlamalarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • يفهموا
        
    • يتفهّمون
        
    • يُدركوا
        
    • يفهمون
        
    Aslında onların, herkesin kendisini rahat hissedeceği farklı fiziksel sınırları olduğunu anlamalarını istedim. TED بدلًا من ذلك، أردتُ منهم أن يفهموا بأن لدى كل شخص حدودًا مادية مختلفة تمنحه الشعور بالراحة.
    -Bunu anlamayacaktır. -O zaman anlamalarını sağlamalısın. Open Subtitles . الآخرون لا يفهموا ذلك . لذا أنت يجب أن تجعلهم يفهمون
    anlamalarını beklemiyorum ama dışarıda tuhaf bir şeyin olduğunu biliyorlar. Open Subtitles لا أتوقع أن يفهموا ولكنهم يعرفون أن شيئاً ما غريب يوجد في الخارج
    Bana güven. anlamalarını sağlayacağım. Open Subtitles ثق بي سأجعلهم يتفهّمون
    Elinde tüfeğiyle, faşist istilacıların ana vatanımıza attığı her bir adım için ayrı ayrı cezalandırılacağını anlamalarını sağladı. Open Subtitles مسلح ببندقية. وبسرعة جعل الغزاة يُدركوا أنه من اليوم.
    İnsanları motive edip sürece dahil etmeli ve bu işi anlamalarını sağlamalıyız. TED كان علينا تحميس الناس و حثهم على المشاركة, و جعلهم يفهمون هذا.
    Gelip yemeklerin tadına baksınlar istiyorum. Çapımızı anlamalarını istiyorum. Open Subtitles أريدهم أن يأتوا ويتذوقوا الطعام أريدهم أن يفهموا ما نحن فاعلون
    İnsanların, bu canlıları kurtarabilecek tek jenerasyonun bizimki olduğunu anlamalarını istiyorum. Open Subtitles أريد من الناس أن يفهموا أننا الجيل الوحيد الذي غادر التي يمكن أن تنقذ هذه الحيوانات.
    İkinizin de aynı şeyi istediğinizi anlamalarını sağlamak. Open Subtitles لمساعدتهم كي يفهموا انك تريدين الشئ نفسه الذي يريدوه
    Aynı zamanda, giderek teknolojiye bağımlı olan dünyamızda yeteri kadar takdir edilmiyor gibi görünen bir şeyin, sanat ve tasarımın lüks olmadığını, bilim ve mühendislikle de bir şekilde birbirine zıt olmadığını anlamalarını sağlamamız gerekiyor. TED نحن نريدهم أيضاً أن يفهموا الأمر الذي لا يبدو موضع تقدير كاف في عالمنا الذي يعتمد على التكنولوجيا بشكل متزايد أن الفن والتصميم ليسا من الكماليات، ولا تتعارض بطريقة ما مع العلم والهندسة.
    Amacım, erkek olmanın bir maçoluk karikatürü olmadığını ve zayıflık olarak nitelendirilmiş özelliklerin, sağlıklı bir erkeğin parçaları olduğunu anlamalarını sağlamak. TED رغبت لهم أن يفهموا أن تكون رجلًا لا يعني أن تكون كاريكاتورًا للسلطة الذكورية، وأن الصفات التي تُصف عادةً بالضعف إنما هي أجزاءً من الرجل السليم بالكامل.
    Şu anda bundan başka bir yol olmadığını anlamalarını sağlarız. Open Subtitles سنحرصعلىأن يفهموا... إنها الطريقة الوحيدة ... التي تخوّلنا التقدم هذه المرة
    anlamalarını istiyorum, sadece seni seven insanlar, bunu anlayacak. Open Subtitles ... أنا فقط أريدهم أن يفهموا , مثل الناس الذين يحبونكِ سيفهمون هذا
    Onlardan senin hedeflerini anlamalarını bekleyemezsin. Open Subtitles كيف تريد منهم أن يفهموا ماهية أهدافك ؟
    Noam ve ben şu anlayıştaydık; bilgisayarların nasıl çalıştığını öğrencilerimizin kavramasını ve iliklerine kadar anlamalarını istiyorsak, buna başlamak için belki de en iyi yol, onlara tepeden tırnağa, temel ilkelerle eksiksiz, çalışan, çok amaçlı, kullanışlı bir bilgisayar, donanımı ve yazılımı yaptırmaktır. TED لذلك نعوم وأنا كانت لدينا هذه البصيرة أنه إذا كنا نريد طلابنا أن يفهموا كيفية عمل أجهزة الكمبيوتر، وفهممها في الصميم، إذن ربما أفضل طريقة للقيام بذلك هو أن نجعلهم يبنون كمبيوتر كاملا قادرا عل العمل، ذو أغراض عامة، كمبيوتر مفيد، اجهزة وبرمجيات، من الألف إلى الياء، من المبادئ الأولى.
    Bana güven. anlamalarını sağlayacağım. Open Subtitles ثق بي سأجعلهم يتفهّمون
    Para kazanmaya devam edebileceklerini, işlerini sürdürebileceklerini anlamalarını sağlamalıyız çünkü bu tip gıdaları isteyen insanlar var. Open Subtitles علينا أن نجعلهم يُدركوا أنّه لا يزال بوسعهم كسب الأموال، وبوسعهم امتلاك أعمال دائمة،
    Yaptığımızın önemini anlamalarını sağlamalısın. Open Subtitles حسنا عليك ان تجعلهم يفهمون عن عملنا الهام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more