"anlamamı sağladı" - Translation from Turkish to Arabic

    • جعلني أدرك
        
    • جعلتني أدرك
        
    • جعلتني أفهم
        
    • جعلني ادرك
        
    • واقع أنه
        
    • جعلتني ادرك
        
    • جعلني أفهم
        
    Bunlar Afrika'nın çıkışının veya batışının liderlerimizin kalitesine bağlı olduğunu anlamamı sağladı. TED مما جعلني أدرك بأن أفريقيا ستنهض أو تسقط بسبب نوعية قادتنا.
    Asla bilemeyeceğim, ve bu, bir şeyleri değiştirmek için hiçbir şey yapmadığımı anlamamı sağladı. TED لن أعلم أبدًا، وهذا جعلني أدرك أنني لم أفعل شيئًا لمحاولة إحداث تغيير.
    Stajyerlere bağırmak her gün aynı hastalıklarla karşılaşmanın ne kadar monoton olduğunu anlamamı sağladı. Open Subtitles صراخي على المتدربين جعلني أدرك كم هو أمر رتيب مواجهة الأمراض نفسها يوماً تلو الآخر ومهما فعلت
    Benim için hazırladığın nezle seti sadece nezlemi yok etmekle kalmadı aynı zamanda benim için bu okuldaki en değer verdiğim insan olduğunu anlamamı sağladı. Open Subtitles عدّة محاربة الزكام التي أعددتي لي، لم تسحق فقط زكامي، لكن جعلتني أدرك
    Ama alışveriş çantalarını eve getirmek kadar basit bir şeyin bile ne kadar karmaşık hâle gelebileceğini anlamamı sağladı. Open Subtitles لكنها جعلتني أفهم كيف أصبحت الأمور البسيطة في الحياة معقدة مثل إحضار البقول
    Bu akşam Cece'nin neden her şeyi bana bıraktığını anlamamı sağladı. Open Subtitles ماحدث الليلة جعلني ادرك لماذا تركت سيسي كل شيئ لي
    Ama Chuck'la konuşmak gerçekten ne istediğimi anlamamı sağladı. Open Subtitles لكن حديثي مع تشاك جعلني أدرك مالذي أرغب به، أيضاً
    Sadece son olan olaylar seni veya başka hiç kimseyi yargılayamayacağımı anlamamı sağladı. Open Subtitles فقط اعلمي ان حدثا معينا مؤخرا جعلني أدرك انه لا يحق لي أن أحكم عليك او على اي أحد أخر
    Dediğim şu ki neyin önemli olduğunu neyin gerekli olduğunu anlamamı sağladı bu. Open Subtitles ما أقوله أنه جعلني أدرك ما هو المهم ما يهم حقاً
    Çünkü ailem ne kadar tembel olsa da iyi insanlar tarafından büyütülmemin daha iyi olduğunu anlamamı sağladı. Open Subtitles لأنه جعلني أدرك بانه على الرغم ان والداي كانوا نوعا ما كسالى، انا أفضل حالا لأنني تربيت من قبل أناس طيبين
    İşin komik tarafı seyahatim berbat geçse bile birkaç şeyi anlamamı sağladı. Open Subtitles أنتتعرف،والشيءالمضحكهو، على الرغم من أن رحلة اتضحبشدة، جعلني أدرك عدد قليل من الأشياء.
    Ve bu, sana söylemek istediğim bir şey olduğunu anlamamı sağladı. Open Subtitles وهذا جعلني أدرك أن هناك أمر أريد أن أخبرك به
    Shinu, gerçek aşkımın kim olduğunu anlamamı sağladı. Open Subtitles ‎شينو جعلني أدرك.. من هو حبيبي الحقيقي. ‏
    Bay Drake, yeterli parayı toplamamızın tek yolunun bu olduğunu anlamamı sağladı. Open Subtitles لقد تحدثت إلى السيد دريك ولقد جعلني أدرك بأنها الطريقة الوحيدة لكي أستطيع إنجاح الأمر
    Bu benim üzerimde derin bir etki bıraktı çünkü benim de, ülkemizin de ona karşı gelmemiz gerektiğini anlamamı sağladı. Open Subtitles وكان لهذا عميق الأثر علي لأنه جعلني أدرك أن علي مواجهته أنا أيضاً وكذلك بلادنا
    Ve şu zamanda seninle birlikte olmam için daha ne kadar tesadüfün gerçekleşmesinin gerektiğini anlamamı sağladı. Open Subtitles وهذا جعلني أدرك عدد الصدف التي حدثت لتجمعنا سويًا في هذا الزمن
    Kollarımın vücudumdan ayrılması ülkemizde tavuklara nasıl barbarca bir muamele edildiğini anlamamı sağladı. Open Subtitles تمزقأطرافجسدي.. جعلني أدرك مدى المعاملة البربرية تجاه الدجاج في بلدنا.
    Ve bu bana yarattığımız bu robotik avatarlara sahip olup, bilincinizin bu araçlara aktarılması sonucunda bu farklı var oluş biçiminin, teleprezasyonun yaşayabileceğimizi anlamamı sağladı. TED وقد جعلتني أدرك أن تجربة الواقع المنقول .. يمكن أن تنتج فعلا بواسطة هذه الروبوتات كما لو أن وعيك الذاتي أصبح جزءاً من هذه العربة كنوع من وجود آخر
    Annem tüm insan topluluklarının bir piramit olduğunu anlamamı sağladı. Open Subtitles والدتي... جعلتني أفهم أن كل المجتمع البشري مجرد هرم
    Bütün bunlar bekârlığı ne kadar özlediğimi anlamamı sağladı. Open Subtitles انا اعنية ... كل هذا جعلني ادرك اني اشتاق للعزوبية
    İşte Leonard, hiçbirinizin kız kardeşim için yeterince yüksek genetik kapasiteye sahip olmayan birer aday olduğunuzu anlamamı sağladı. Open Subtitles الآن ليونارد نبهني لأهمية الحصص الوراثية يجب أن نواجه واقع أنه لا أحد منكم يعّد رفيقا مناسبا لشقيقتي
    Ve annemin temelli gittiğini anlamamı sağladı. Open Subtitles وانها في الواقع جعلتني ادرك ان امي غادرت
    Arkadaşlarım için her şeyi yapardım, ki düşündüğüm kadarıyla Dünya'daki herkes de böyle hisseder, bu da sonunda savaşı anlamamı sağladı. Open Subtitles سأقوم بأي شيء من أجل أصدقائي و هو ما أظن بأنه شعور جميع من بالعالم و هذا جعلني أفهم الحرب أخيراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more