"anlamanızı" - Translation from Turkish to Arabic

• تفهمي
• تفهما
• تتفهموا
• تفهموا

Bence böyle yapmasının bir nedeni de müvekkilimin kendi kitabını bitirdiğini ve bu kitabın sadece onun biyografisi olmadığını Morris ve Collins'in birbirine bağlı kariyerlerinin gerçek hikayesi olduğunu anlamanızı istemesiydi.
أظن أن عميلي أرادك أن تفهمي في الواقع أنه كان يكمل كتاب بنفسه و الذي سيكون ليس فقط سيرة ذاتية

Öncelikle, anlamanızı istiyorum ki hastalarımıza kutsal bir güven, vaat ediyoruz.
أولاً، أريدك أن تفهمي أنني أعتبر التزامنا بالمرضى ثقة مقدسة

Sadece benim olduğumu anlamanızı istiyorum, tamam mı?
فقط أريد منك أن تفهمي أنّه لا أزال أنا ، حسنا؟

anlamanızı ya da verdiğim kararı onaylamanızı... ..beklemiyorum.
ا أتوقع أن تفهما أو تدعما القرار الذي اتخذته،

İyi olacağınızı anlamanızı istiyorum sizden.
أريدكما فقط أن تفهما أنكما ستكونان بخير

anlamanızı beklemiyorum. Kendinizden başkasını umursamadığınız belli.
لا أتوقع منكم أن تتفهموا, فأنتم كما يبدو لا تكترثون لأحد سوى أنفسكم

Sadece şunu anlamanızı istiyoruz ki bu pisliği daha fazla devam ettiremeyecekler.
نريدكم أن تفهموا بأنّنا لن نسكت لهم بعد الآن

anlamanızı beklemiyorum fakat onu seviyorum.
لااتوقع منك ان تفهمي لكني احبها

anlamanızı beklemiyorum, benim hayatımı yaşamadınız.
...لا أتوقع منك أن تفهمي هذا ...أنت لم تعاني ما عانيت

- anlamanızı beklemiyorum.
أنا لا أتوقع أن تفهمي

- Sadece ne yaptığımı bildiğimi anlamanızı istiyorum, tamam mı?
-أريدكِ أن تفهمي ما فعلته , مفهوم؟

Bayan Armstrong, şunu anlamanızı istiyorum:
سيدة (آرمسترونج)، أريدك أن تفهمي أنه، في حال طلبت منك أن تكشفي عن مصدرك

Ginger Crosswhite kendini öldürttü. Bunu anlamanızı istiyorum.
(جينجر كروسوايت) عرّضت نفسها للقتل أريدكِ أن تفهمي ذلك

Bunu anlamanızı istiyorum.
اريدك ان تفهمي ذلك

Sadece bunu anlamanızı istedim.
أردتكما فقط أن تفهما هذا

anlamanızı istiyorum...
أريدكما أن تفهما...

Ama verdiğim kararı anlamanızı istiyorum.
لكنني أريدكم أن تتفهموا في ما قد قررت

Bizim durumumuzu anlamanızı umarız.
نريد أن تتفهموا موقفنا

Şunu anlamanızı istiyorum.
أريدكم أن تتفهموا هذا

Kendisini anlamanızı ve mesajını sizlere iletmemi istiyor."
إنه يريدكم أن تفهموا إنه يريدني أن أوصل إليكم رسالته

Sizden bunu anlamanızı beklemiyorum.
الأن، لا أتوقع منكم أن تفهموا هذا، وبصراحة