"anlamaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • يفهم
        
    • يفهمون
        
    • يفهمها
        
    • يتفهم
        
    • سيعرف
        
    • يلاحظ
        
    • يفهمك
        
    • يفهموا
        
    • تفهمها
        
    • لن تعرف
        
    • لن يعرف
        
    • يَعْرفَ
        
    • يعرف إن
        
    • يفهمني
        
    • يستطيع فهم
        
    Çalışmaya devam edebilmeniz için sizinle ilgileniyordu. Bizim gibi insanları kimse anlamaz. Open Subtitles لقد إعتنت بك حتى تستطيع مواصلة العمل، لا أحد يفهم أشخاصا مثلنا.
    Gerçek şu ki bu ikimizin arasında. Michael bir beyefendiyi anlamaz. Open Subtitles الحقيقه أنه بيننا و بين أنفسنا فــ مايكل لا يفهم الساده المهذبين
    Hayatında hiç kovalanmamış biri bunun ne demek olduğunu anlamaz. Open Subtitles الشخص الذي لم يحارب من قبل لن يفهم أبداً
    Babam Rus aksanının etkisiyle Tayvanlı ağzıyla konuşur kimse bir şey anlamaz söylediklerinden. Open Subtitles كثير من الناس لا يفهمون عندما يتكلم والدي باللغة التايوانية وهم محقين في ذلك في الواقع هي التايوانية مع اللكنه الروسية
    - Başka bir milyader bir parça için çok para ödediği an olmazsa değerini anlamaz. Open Subtitles إلـا إن كانت تلك اللحظة هو رؤية مليونير أخر، يدفع الكثير من أجل لوحـة لـاـ يفهمها.
    Hayır, bunu anlamaz, ama bunun için endişelenmemize gerek yok... Open Subtitles لا , هو لن يتفهم لكن ليس علينا القلق من ذلك
    Fakat onu bu gün bana teslim ederseniz, kimse onun burada olduğunu bile anlamaz ve siz de hava bükücülerinize dertsizce kavuşursunuz. Open Subtitles لكن إذا سمحت لي بأخذها اليوم لا أحد سيعرف حينها أنها كانت هنا ويمكنك استعادة مسخرو الهواء من دون أي تدخل
    Fani zeka sonsuzluğu anlamaz, ...ve Tanrı'dan gelen ruh sonsuzdur. Open Subtitles العقل المحدود لا يمكنه ان يفهم اللامحدود و الروح التى تاتى من الله ازليه
    Evet, ben de seni özledim. Ama babam, Beni anlamaz. Open Subtitles أنا افتقدك أيضا و لكن والدي أنت تعلم أنه لا يفهم
    Bir şeyi hatırlatayım halk kısa otopsinin ne olduğunu anlamaz. Open Subtitles تذكر شيئاً الشعب لا يفهم التشريح المختصر
    Bu virüsün ne çeşit bir tehdit olduğunu anlar anlamaz yumuşayacaktır. Open Subtitles بمجرد أن يفهم نوع التهديد الذى يمثله الفيروس يجب أن يزول توتره
    Hem öyle bir yazarım ki o ne demek istediğimi anlar, ama başka o..pu çocukları bir şey anlamaz. Open Subtitles ولن أضع كلمة كهذه في البرقية سوف يفهم المعنى والأوغاد المتسلطون لم يعرفوا
    Tek damla içmiyor, anlamaz ki. Open Subtitles إنه ناشفُ كالعظم, إنه لا يفهم هذه الاعمال
    Bu Valon'lular söylediklerimizden tek kelime anlamaz. Open Subtitles هؤلاء الشرقيون لا يفهمون شيئاً مما نقول.
    İnsanlar bunu neden anlamaz ki? Open Subtitles لا أعلم السبب الذي يجعل الناس لا يفهمون هذه اللعبة
    Dört yaşındaki pek çok çocuk, ölüm gibi soyut şeyleri anlamaz. Open Subtitles معظم الأطفال الذين يتراوح أعمارهم ما بين الأربع سنوات لا يفهمون شيئًا حول الموت
    -Erkekler neden "hayır"dan anlamaz? Open Subtitles ماذا عن كلمة "لا" التي لا يفهمها الرجال؟
    Senato bir imparatorluğun nasıl yönetildiğinin detaylarını asla anlamaz. Open Subtitles مجلس الشيوخ لن يتفهم أبدا التفاصيل الخاصة بادارة امبراطورية
    Kimse farkı anlamaz. Halka, bir şeyin gerçek olduğunu söylersen gerçek olur. Open Subtitles لا احد سيعرف الفرق وعندما تٌخبر العامة بأنها حقيقة، فهي كذلك
    Tek yapmam gereken zilzurna sarhoş olmak, böylece aradaki farkı kimse anlamaz. Open Subtitles كل ما علي هو ان ابقى مخموراً و لن يلاحظ احد الفرق
    Kimse seni anlamaz önemsemez bile. Open Subtitles مثل انه لا يوجد أحداً يفهمك او حتى يراك
    Bilgisayarlar gerçek anlamda düşünemez, duygusal davranmaz, şiirden anlamaz, nasıl çalıştıklarını tam olarak anlamıyoruz. TED حسناً ، الكمبيوتر لا يستطيع التفكير لا يستطيعون أن يشعروا ولا أن يفهموا الشعر ونحن في الحقيقة لا نفهم كيف يعملون
    Olivia olayı anlayacaktır, ama Brunson anlamaz. Open Subtitles سوف تفهمها "أوليفيا" بينما سيجهلها برونسون
    Bir kere daha oynayabiliriz, ve o da farkı anlamaz. Open Subtitles يمكن أن نحصل على جولة أخرى وهي لن تعرف الفارق
    "İki kanat, bir domuz pirzolası getirin. Babanız farkı anlamaz." Open Subtitles أعطني جناحين وضلع خنزير لن يعرف أبي الفرق
    Köpeği gizlice içeri sokabiliriz Chandler anlamaz bile. Open Subtitles نحن يُمْكِنُ أَنْ نَسْرقَ ظهرَ الكلبَ وشماع لا يَعْرفَ حتى.
    Harika strateji, böylece hiç kimse sende bir şey olduğunu anlamaz. Open Subtitles إنها استراتيجية ذكيّة... حيث لا أحد له أن يعرف إن كنت تعاني من خطب ما
    Kimse bana yaramaz Sevgilim Lorraine gibi anlamaz Open Subtitles لكن لا أحد يفهمني مثل ما تفعل عزيزتي لورين
    O zıkkımdan çok fazla alırsan sadece böcek görmeye değil hebere hübere konuşmaya da başlarsın, kimse de seni anlamaz. Open Subtitles أنت تتعاطي الكثير من المخدرات لهذا تحس يهذا البق و أصبحت تتحدث بلعثمة و لا أحد يستطيع فهم ما تقول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more