| Sıradan bir baba olsaydın, bunu anlardın. | Open Subtitles | لك أنت أيضا لو كنت أبا معتدلا ككل أباء الآخرين كنت ستفهم هذا |
| O senin kızın olsaydı, eminim beni anlardın. | Open Subtitles | لو هى كانت ابنتك أنا متأكد أنك كنت ستفهم الموقف |
| Anlamadığını biliyorum ama beş yıl önce anlardın. | Open Subtitles | لا إفهم لماذا أنتِ منزعجة جداً أعرف أنّك لا تفهمين لكن قبل خمسة سنوات، كنتِ ستفهمين. |
| Eğer olsaydı, ölü bir kızın önemini anlardın. | Open Subtitles | لو كان لديكِ واحدة، ستعرفين ما المهم لفتاة ميتة. |
| Benim yerime arabaya sen binseydin ne dediğimi anlardın. | Open Subtitles | كنت لتفهم ما أعنيه لو كنت ركبت تلك السيارة بدلاً مني |
| Yolculuğunun her adımına değdiğini anlardın. | Open Subtitles | كنت ستعلم أن كل خطوة من رحلتك كانت تستحق |
| Eğer benim yerimde olsaydın böyle önlemlere olan ihtiyacı anlardın. | Open Subtitles | لو كنت في موقعي، فستفهمين حاجتي لهذه الاحتياطات. |
| O zaman ne için savaşmaya değer anlardın. | Open Subtitles | بعدها ستتفهمين لمَ الحرية تستحق النضال لأجلها |
| - Eğer okulda beni dinleseydin işimizin çatışma ya da araba takibinden ibaret olmadığını anlardın. | Open Subtitles | بالمدرسة ستفهم بإنها ليست كلها عن النزعات المسلحة ومطاردة السيارات |
| - Eğer okulda beni dinleseydin işimizin çatışma ya da araba takibinden ibaret olmadığını anlardın. | Open Subtitles | بالمدرسة ستفهم بإنها ليست كلها عن النزعات المسلحة ومطاردة السيارات |
| Gördüğüm şeyleri görmüş olsaydın Abe, kaybettiklerimi kaybetseydin bunların ne kadar amaçsız olduğunu anlardın. | Open Subtitles | لو أنك رأيت الأشياء التي رأيتها أنا، آيب فقدت الأحباء الذين فقدتهم كنت ستفهم كيف أن كل ذلك لاطائل منه |
| Senin sevgin tamamiyle farklı, ve daha büyük olsaydın anlardın. | Open Subtitles | حبك مغاير جدا وإذا كنت أكبر سنا ستفهمين الوضع |
| Normal bir ilişki yaşamış olsaydın beni anlardın. | Open Subtitles | ان كنتِ جربتِ اي من العلاقات الطبيعية ستفهمين |
| Eğer öyle olsaydın, yaptığı ufak bir şey yüzünden hükümlü olduğunu anlardın. | Open Subtitles | إذا كنتي كذلك , ستفهمين بأن اللذي اتهم به لم يكن سوى شيئ بسيط من مافعله |
| Nasıl biri olduğumu hiç bilmiyorsun. Birini sevsen o zaman beni anlardın. | Open Subtitles | إذا إستمريت بحبك هكذا ، بعدها ستعرفين كيف أشعر |
| Geçiyorduk derdim; ama yalan söylediğimizi anlardın. | Open Subtitles | كنا سنقول أننا كنا في الحي لكنك كنت ستعرفين أننا نكذب. |
| Buna kariyer tatmini deniyor ve sen bunu anlardın eğer... | Open Subtitles | هذا يسمي (الرضا المهني) وكنت لتفهم هذا لو كان 000 |
| Yolculuğunun her adımına değdiğini anlardın. | Open Subtitles | كنت ستعلم أن كل خطوة من رحلتك كانت تستحق |
| Eğer buradaki tuvaleti görmüş olsaydın sebebini anlardın. | Open Subtitles | حسناً، لو أنه رأى هذا الحمام فستفهمين لماذا |
| Ben'i tanısan beni anlardın. | Open Subtitles | (لكن كنتِ ستتفهمين لو كنتِ تعرفين (بين لايمكننى أن أثق به |
| Benim dünyamda var. Ve dünyalarımız bu kadar ayrı olmasa, bunu anlardın. | Open Subtitles | في عالمي لديهم ذلك و لو لم تكن بعيداً هكذا لكنت ستتفهم ذلك |
| Eğer benim gördüğümü sen de görebilseydin seni neden bu kadar çok istediğimi anlardın. | Open Subtitles | ♪ لو استطعت رؤية ♪ ♪ ما أراه ♪ ♪ ستعلمين لم أريدُك بشدّة ♪ |
| Kız kardeşimi görseydin nedenini anlardın. | Open Subtitles | لو رأيت اختك، لفهمت ذلك |
| Eşek olmasan buranın senin olmayacağını anlardın. | Open Subtitles | اذا لم تكن حمارا لعرفت انك لن تمتلكها ابدا |
| Torunun olsaydı bunun ne kadar önemli olduğunu sen de anlardın. | Open Subtitles | لوكان عندك احفاد كنت ستعرف كيف ان هذا مهم |
| İspanyolcan daha iyi olsaydı, bunların hepsini sen de anlardın. | Open Subtitles | لو كانت لغتك الأسبانية أفضل من هذا لأدركتي هذا كله |
| Soruyu sorma şeklimi bilsen anlardın. | Open Subtitles | إذا فهمت الهدف الذي أَطّرتُه للسؤال أنت تَفْهمُ ذلك. |