"anlarlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيعرفون
        
    • سيعلمون
        
    • سيكتشفون
        
    • يفهمون
        
    • سيفهمون
        
    • فسيعلمون
        
    • فسيعرفون
        
    • يدركون
        
    • سيدركون
        
    • سيعرفوا
        
    • يتفهمون
        
    • يفهموننا
        
    • يخمنوا
        
    • مفروض ان
        
    • فسوف يعلمون
        
    Bir şey beni ısırıyor! Eğer çamurda hareket edersen yerimizi anlarlar. Open Subtitles شئ عضنى لو ستعكرى الطين سيعرفون أننا هنا
    Geriye bakmayacağım... çünkü o zaman ne düşündüğümü anlarlar. Open Subtitles انا لن أنظر للوراء لأنهم سيعرفون الذي افكر بة
    Farzedelim yaotık. ilk sayımda anlarlar. Open Subtitles إفترضْ إننا نجحنا. سيعلمون بمغيبنا في التعداد التالـــي.
    Tabi ki anlarlar. Şefin elinde herkesin adının olduğu bir liste var. Open Subtitles .بالطبع سيعلمون . الرئيس لديه قائمة باسم كل شخص
    Çevrede çok Dominik'li var, aksanından anlarlar. Open Subtitles هناك الكثيرون من جمهورية الدومنيكان حولنا و سيكتشفون لهجتك
    Sadece tıp eğitimi alanlar onun gerçekte nasıl çalıştığını tamamen anlarlar. TED فقط أولئك الذين يدرسون الطب في النهاية هم من يفهمون طريقة عمله بشكل كامل.
    Onlara şimdi söylersek kesin yanlış anlarlar. Open Subtitles سيفهمون الامر بشكل خاطئ لو اخبرناهم عن الامر الآن
    Seal'lar geldiğinde burada olmazsak kaçtığımızı anlarlar ve peşimize düşerler. Open Subtitles إن جاء جنود البحرية هنا، ولم يجدونا فسيعلمون أننا هربنا، وسيقومون بمطاردتنا.
    Ama cesedi Harlow'un güneyinde bulursak, yarışa gitmediğimizi anlarlar. Open Subtitles لكن إذا وجدنا الجثة في جنوب طريق هارلو سيعرفون أننا لم نذهب للسباق
    Eğer onu bulurlarsa, mahkumlar bizi Sokar'ın göndermediğini anlarlar. Open Subtitles اذا وجدوا,المقيمون سيعرفون أننا لم نرسل من قبل سوكار.
    Evet. Ama cevap vermezsem, bir şeylerin ters gittiğini anlarlar, onun için çıkar beni. Open Subtitles نعم ، ولكن اذا لم ارد عليهم سيعرفون ان هناك شىء خاطىء لذا يجب ان تخرجنى من هنا
    Makineyi kullanırsan, orada olduğunu anlarlar. Open Subtitles إذا تستعمل الماكنة، هم سيعرفون بأنّك هناك.
    Almanlar bunu görürse, ölülerinden birini soyduğunu anlarlar. Open Subtitles إذا الألمان شاهدوا هذه سيعرفون أنّك سرقت جزمة أحد ميّتيهم
    Yolun aşağısında bir tane var ama yabancı olduğunu hemen anlarlar. Open Subtitles هناك واحد أسفل الطريقِ. لكنهم سيعرفون انك غريب لا نستطيع ان نخاطر بذلك.
    Oksijen miktarı çok fazla olacağından, sonradan eklediğini anlarlar. Open Subtitles سيعلمون أنك ملأته لأن منسوب الأوكسجين سيكون عالي
    Beni böyle görürlerse.., ...bir sorun olduğunu anlarlar. Open Subtitles إذا رأوني بهذا الشكل سيعلمون أن هناك أمرا خاطئا
    Sonrasında senin bir kaçak olduğunu anlarlar ve polisi ararlar. Open Subtitles بعد ذلك ، سيكتشفون أنك هاربه و ثم سوف يضطرون للاتصال بالشرطه
    Bak, onlar bir kıravatın olduğunu ve bu kıravatın Ben'in araba koltuğundaki kana bulandığını anlarlar. Open Subtitles أيا كان اسمع أنهم يفهمون ربطة عنق ملتوية و دم على مقاعد سيارته كلها
    Sence eğer onlara kaçırılmadan ve işkenceden kurtulduğumu söylesem onların o küçül, zavallı yazım hatalarının kılımı bile kıpırdatmama neden olmadığımı anlarlar mı? Open Subtitles هل تظن أني لو أخبرتهم أني نجوت عندما تم اختطافي و تعذيبي انهم سيفهمون قليلا من أخطائهم الإملائية
    Sizi bunlarla görürlerse cadı olduğunuzu anlarlar. Open Subtitles إن شاهدوكم بهذه الأدوات فسيعرفون بأنكم ساحرات
    Şimdi almaya kalkarsak değerli bir şey olduğunu anlarlar. Open Subtitles اذا ذهبنا اليها الان, سوف يدركون بانها قيمه.
    Ölü olmandansa canlı olarak daha değerli olduğunu anlarlar. Open Subtitles سيدركون أنّك تستحق الحياة أكثر من الموت.
    Bizi burada bulurlarsa, Susan'ın kağıt mendillerine zehir sürenin sen olduğunu anlarlar. Open Subtitles لو عثروا علينا هنا سيعرفوا انكي منالتي فعلتي ذلك من سمم مناديل سوزان- كان انت-
    -Bunu anlarlar. Ben özgür bir kadınım. Pazar'a ne dersin? Open Subtitles إنهم يتفهمون أني إمرأة متحررة, ماذا عن الأحد؟
    Bazen bizi biraz daha iyi anlarlar. TED إنهم أحياناً يفهموننا أفضل بقليل.
    Sırf iç çamaşırınıza bakarak bile yıllık net gelirinizi anlarlar. Open Subtitles بستطاعتهم ان يخمنوا دخلكِ الصافي السنوي بالنظر فقط إلى ملابسكِ الداخلية
    Bu yüzden kalpleriyle düşünürler, anlarlar, ve severler. Open Subtitles عندما خلقهم الله اعطى كل شىء كان مفروض ان يكون هنا ...
    Çok hızlı hareket edersek, onun yanımızda olmadığını anlarlar. Open Subtitles إذا تحركنا بسرعة كبيرة فسوف يعلمون أنه ليس بحوذتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more