"anlatırdı" - Translation from Turkish to Arabic

• يحكي
• يروي
• حكى
• كانت تتحدث
• كان يتحدث
• كان يخبرني
• يقص
• يحكى
• يتحدّث عنها ابدا
• كانت تروي
• تقصّها

Babam devamlı onunla ilgili hikâyeler anlatırdı harika bir deniz bilimcisi imiş.
كان أبي دائماً يحكي لي قصصاً عنها كيف كانت عالمة محيطات عظيمة

Neden? Babam her kış gündönümünde annemi nasıl hamile bıraktığını anlatırdı.
أبي كان يحكي قصة مضاجعة تلقيح أمي ببذرتي كل منقلب شتويّ.

Babam eskiden yatmadan önce bana onunla ilgili hikâyeler anlatırdı.
اعتاد أبي أن يروي لي قصصاً عنه قبل النوم

Babam, bana üç yıl süren kara kışı, can çekişen okyanusu koca ciğerler tekrar solur diye tam 16 yıl göğe nasıl avuç açtıklarını anlatırdı.
حكى قصصَ عن الشتاءِ الذى استمر 3 سَنَواتِ. . ... وكَيفلم يتوقف الثلج القذر عن الانهمار

Sürekli mimariden bahseder hiçbir yerin Oregon gibi olmadığını anlatırdı.
كانت تتحدث دائما عن الهندسة المعمارية و كيف أن أوريغون لا تحتوي شيئا منها

Deden, Williamson ve Umpqua nehirlerinde nasıl balık tuttuğunu anlatırdı.
جدك كان يتحدث عن الصيد نهر ويلمسون والأمبكا ملاحظة المترجم.. الأمبكا أسم لغابه

Babam bana vururken ona kendi babasının nasıl dayak attığı ile ilgili korkunç hikayeler anlatırdı.
أبي كان يخبرني بقصص فظيعة عن أبيه حين كان يضربه حين كان هو يضربني

Çocukken babam bana Dallas, Fort Worth'lu bir polisle ilgili hikâyeler anlatırdı.
تعلم.. حينما كنتُ صغيراً كان والدي يقص علي تلك القصص

Büyükbabam bir öykü anlatırdı şimdiye kadar hiç kimse böyle bir şey duymadı dönen birkaçı hakkındaydı.
جدى اعتاد ان يحكى قصه, لم يسمع عنها احد من قبل عن القلائل الذين عادوا.

Babam bana yatarken bu aptalca hikayeleri anlatırdı.
والدي كان دائما يحكي لي قصص قبل النوم السخيفة

Büyükbabam bana küçükken onunla ilgili hikayeler anlatırdı.
جدي إعتاد أي يحكي لي قصص عن ذلك عندما كنت صغيراً

Eşim ...bana gününü anlatırdı, ailesiyle nasıl zaman geçirdiğini karım fantazi dolu bir telefon almazdı ve bana yalan söylemezdi.
زوجتي يحكي لي عن يومها، يجعل الوقت لعائلتها، وأنها لا تحصل على يتوهم الهاتف الخليوي الجديد

Bir şey olduktan sonra, bir hikâye anlatırdı onu analiz eder o kelimeyi söylemekten kaçınmak için her şeyi yapardı.
شيء ما سيحدث و يروي قصّة. ثم حللّت الأمر. أي شيء لتجنّب الحديث.

Hikayeler anlatırdı. Şarkılar söylerdi.
.أعتاد أن يروي الكثير من القصص .وكان يغني

Bana donanmadaki günlerini, ailesinin çiftliğinde büyüdüğü günleri anlatırdı.
.لااي احد في المنزل الصغير كان يروي لي قصص عنه في الماضي عندما كان في القوات البحرية وكيف تربى في مزرعة والداه

Babam bana farklı hikayeler anlatırdı.
لقد حكى لي قصصاً مختلفة

Bana salgınları anlatırdı.
حكى عن الاصابة التى تبعتها .

Önceleri bunu çok anlatırdı sonra da yazmaya başladı.
كانت تتحدث عن ذلك كثيرا وبدءت بكتابة الاغاني عن ذات الامر

Babam kuşların göç şekillerini ve geçtikleri ülkeleri anlatırdı.
كان يتحدث لي عن أنماط الهجرة .و الدول التي يقومن بزيارتها طوال طريقهن

Bana teorilerini ve haritayı anlatırdı.
نأكل مع بعضنا , و كان يخبرني عن نظرياته و خرائطه

Bütün öğleden sonra bana burada sanatla ilgili hikayeler anlatırdı.
طوال فترة ما بعد الظهر، وهو يقص علي قصصا حول الفنّ هنا

"Bunu takardı ve sana sihirli vadilerin arasında bir krallıktan bahseden sıradışı, garip hikayeler anlatırdı."
قد يدع هذا و يحكى لك قصص قبل النوم الأكثر استثنائية حول الممالك السحرية والوديان المقلوبة

Babam yapmadığı şeyleri anlatırdı eminim anlatmadığı bir sürü şey yapmıştır.
أبّي تحدّث عن أشياء لم يقم بها ابدا وأنا متأكّد انه عمل الكثير من الأشياء لم يتحدّث عنها ابدا

Büyük annem her zaman onların gerçek olduğunu söylerdi. Bana küçükken onları nasıl çağıracağımı ve beğenisini nasıl kazanacağımı anlatırdı.
جدتي دائماً ما كانت تقول أنّهم حقيقيون كانت تروي إليّ تلكَ القصص عن إستدعائهم.

Annem de her zaman bunu anlatırdı.
.أمّي كانت تقصّها لي دائماً