"anlatırsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تخبرهم
        
    • قل هذا
        
    • إخبارهم
        
    • تحكي
        
    • ستخبريني
        
    • يمكنك أن تخبرني
        
    • لتخبريني
        
    • تخبرين
        
    • ستخبرنا
        
    • سوف تخبرني
        
    • وتخبرهم
        
    • يمكنك أن تقول لي
        
    • إخبره بالمعلومات
        
    Böylece, onlara Jimmy'yi bayıltıp, fotoğrafını nasıl sildiğini de anlatırsın. Open Subtitles ثمّ يمكن أن تخبرهم كيف أفقدت جيمي وعيه ومحيت صورتك
    2 gün sonra görünce bunu Başkan Snow'a anlatırsın. Open Subtitles قل هذا للرئيس . سنو . عندما تراه بعد يومين من الان
    Ve sende Zorin'den aldığın beş milyon dolarlık rüşveti anlatırsın. Open Subtitles وأنتي تستطيعي إخبارهم عن الخمسة ملايين دولار التي "تلقيتيها من "زورين
    O yüzden masalın gerisini meslektaşlarıma anlatırsın. Open Subtitles يمكنك أن تحكي باقي قصتك الصغيرة لأحد زملائي.
    Bana sonunu anlatırsın. Open Subtitles ستخبريني بأحداث الفيلم سيموتوا جميعاً في النهاية
    Sonra görüşürüz. Yüz yüze anlatırsın. Open Subtitles أراك لاحقاً يمكنك أن تخبرني بذلك وجهاً لوجه
    Önümüzdeki hafta bir yemeğe çıkalım. Kitabı biraz daha anlatırsın. Open Subtitles دعينا نتناول العشاء معاً الأسبوع القادم لتخبريني المزيد عن الكتاب.
    Birinden hoşlandığın zaman bunu ilk en iyi arkadaşına anlatırsın. Open Subtitles عندما تعجبين بصبي، تخبرين صديقتك المفضلة،
    Ne olduğunu ya sen anlatırsın ya da hepimiz çıkıp Vanek'e sorarız. Open Subtitles و الآن ، هل ستخبرنا بما يجري أم نذهب جميعاً لسؤال فانيك؟
    Ya bana herşeyi anlatırsın, yada dışarı çıkarız. Open Subtitles سوف تخبرني كل شيء او ساخرجها مرة ثانية
    Belki bir gün, ben ölüp annene yeniden kavuştuktan yıllar sonra aileni toplar ve onlara gerçeği anlatırsın. Open Subtitles بعد سنين طويلة من الان، ساموت وارحل والتقي بوالدتك, تجمع عائلتك باكملها وتخبرهم الحقيقة.
    Seni faydalı olabileceğin bir yerlere yerleştirebiliriz, bazı konuşmalar yaparsın, arkadaşlarına, yayıncına, sana ne kadar iyi davranıldığını anlatırsın, ve bu senin için iyi bir başlangıç olur. Open Subtitles سنجدلكمكاناً, بعض الخطب , ورسائل الى اصدقائك الناشرون تخبرهم كيف تمتْ معاملتك
    Onlara sonra anlatırsın. Open Subtitles بإمكانك أن تخبرهم عنها فيما بعد
    Onlara hatırladıklarını ve hatırlamadıklarını anlatırsın onlar da... bazı testler yapabilirler. Open Subtitles و نناقشه و يمكنك أن تخبرهم بما تتذكره ... و بما لا تتذكره و يمكنهم اجراء بعض الفحوص
    Bunu yargıca anlatırsın, Spike. Ait olduğun yere, hapise geri dönüyorsun. Open Subtitles قل هذا للقاضي، سبايك ستعود للسجن حيث تنتمي
    Bunlar İsa'ya anlatırsın. Onun en sevdiği meleğini küçük düşürdün. Open Subtitles قل هذا للمسيح فقد أخزيت ملاكه المفضل
    - O nerede? Polisi arayacağım Onlara anlatırsın. Open Subtitles سأتصل بالبوليس ويمكنك إخبارهم بهذا
    Ailemi neden yok etmek istediğini onlara sen mi anlatırsın yoksa ben mi anlatayım? Open Subtitles -هل تود إخبارهم لما تريد تدمير عائلتي ؟
    Hep o korkunç insanları anlatırsın, kendi kızını onların yanına nasıl gönderirsin? Open Subtitles برفقة هؤلاء البشر المريعين الذين كنت تحكي لنا عنهم ؟
    Belki de yemeğe çıktığımızda anlatırsın. Open Subtitles ربما ستخبريني عندما ننتهي من العشاء في بعض الأوقات
    Geç kalıyorum belki başka bir zaman bunu nasıl bildiğini bana anlatırsın, olur mu? Open Subtitles حسناً, أنا متأخر, لذلك ربما يمكنك أن تخبرني كيف تعرف هذا في وقت آخر, حسناً؟
    Önümüzdeki hafta bir yemeğe çıkalım. Kitabı biraz daha anlatırsın. Open Subtitles دعينا نتناول العشاء معاً الأسبوع القادم لتخبريني المزيد عن الكتاب.
    Hayır, götüremem. Bildiklerini birine anlatırsın. Open Subtitles كلاّ ، لا أستطيع سوف تخبرين أحداً بشأني
    Kim olduğunu ya da seni kimin yolladığını bilmiyorum ama ya neler döndüğünü anlatırsın ya da kafana bir tane sıkarım. Open Subtitles لا أعلمُ من تكونُ بحقّ الجحيم أومنأرسلكَ... لكنّكَ ستخبرنا ما الذي يحدث، و إلّا أقسمُ أن أُطلقَ النارَ على رأسك، أتفهمني؟
    Bana bilmem gereken her şeyi anlatırsın başka seçeneğin olmaz. Open Subtitles سوف تخبرني كل شيء أريد أن أعرف لا خيار
    Yerel polisin sorgu odasına girersin Ve yaptığın her şeyi anlatırsın, Open Subtitles تذهب إلى غرفة الاستجواب مع الشرطة وتخبرهم بالذي فعلت...
    - O zaman eve dönüş yolunda bana öğrenemediğin her şeyi anlatırsın. Open Subtitles حسنًا، في الطريق إلى البيت يمكنك أن تقول لي كل شيء أنتِ لم تتعلمي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more