"anne-babası" - Translation from Turkish to Arabic

    • والديه
        
    • والديها
        
    • أهلها
        
    • والدا
        
    • والداه
        
    • أبويه
        
    • أبويها
        
    Doğumdan sonra bebeğin anne-babası ayrıldı. Bir ebeveyn bebeğin üçüncü bacağının kalmasını istiyor. Open Subtitles الآن مع الحضانة المشتركة, أحد والديه يريد الطفله غير الطبيعية للحفاظ على الرجل الثالثة.
    Böylece anne-babası ile tanışacağım. Open Subtitles أنا ذاهبة إلى منزله لـ تناول العشاء حتى أتمكن من مقابلة والديه
    Ve bunlarda karımın anne-babası Saunder'lar, Cleveland/Ohio'dan. Open Subtitles و هؤلاء والديها من كليفلاند بأوهايو
    Belki de anne-babası yaptıklarından pişmandır. Open Subtitles من المحتمل أن أهلها آسفون على هذه الفعله الآن
    - Bir arkadaşımın anne-babası. - Selamlaşalım mı? Open Subtitles ـ والدا صديق لي ـ هل تُريد أن تلقي السلام ؟
    anne-babası boşanan çocuklar için normal bir davranışmış. Open Subtitles هذا هو السلوك المتوقع من طفل تطلق والداه
    anne-babası hizmetçilik işinde olanlar el kaldırsın. Open Subtitles كل من كان أبويه فى الخدمة يرفع يده
    1903'te anne-babası 44 numaralı otobüs kazasında öldü. Open Subtitles مات أبويها عام 1903 في حادث الحافلة رقم 44
    Şu an anne-babası ona Francis adını koymuşlar diye üzülüyor. Open Subtitles انه منزعج مجرد أن والديه له يدعى فرانسيس.
    anne-babası aile servetlerinin iadesini isteyerek sansasyonel bir şekilde iltica etmişler. Open Subtitles حيث قام والديه بتحول عالي المستوى لاستحقاق ثروة العائلة
    - Yani, belli ki zavallı adamın bir sıkıntısı var ve anne-babası bu evde ölmüş. Open Subtitles ـ من الواضح أن الرجل المسكين يعاني من خطبٍ ما؟ و والديه ماتوا مؤخراً في منزلنا
    Biliyorsun, Joanna'nın tek ailesiyim ve anne-babası olmadan bu düğünün ne kadar zor olduğunu düşünemiyorum. Open Subtitles اتعلمون, جوانا هي عائلتي الوحيدة الان... والامر كان صعباًً بان اتخيل زواجها بدون والديها
    anne-babası mimarmış. Open Subtitles والديها مهندسين معماريين
    anne-babası mimarmış. Open Subtitles والديها مهندسين معماريين
    Belki de anne-babası yaptıklarından pişmandır. Open Subtitles من المحتمل أن أهلها آسفون على هذه الفعله الآن
    Bir kaç hafta önce kayboldu. anne-babası onun "tecrübeli" bir doğa yürüyüşçüsü olduğunu söylüyor. Open Subtitles أهلها يقولون بأنها كانت منتزهة خبيرة
    Eminim anne-babası da öyle demiştir. Open Subtitles أراهن أن ذلك ما قالوه أهلها
    Kızım hafta sonunu, Laura'nın anne-babası ile geçirecek. Open Subtitles والدا لورا سيعتنيان بـ لوسي خلال عطلة نهاية الاسبوع هذه
    Buzz ve Connie Darville, Joy'un anne-babası. Open Subtitles بازز وكوني دارفيل والدا جوي
    anne-babası boşanan çocuklar için normal bir davranışmış. Open Subtitles هذا هو السلوك المتوقع من طفل تطلق والداه
    Güzel Loz Feliz apartmanında sevimli anne-babası Nick ve Mandy Hutchison'la yaşadığını da bu şekilde öğrendim. Open Subtitles وذلك كيف اكتشفت ان تشارلي هو ولد وحيد يعيش في شقه مع والداه المحبين نيك وماندي
    anne-babası nerede? Open Subtitles أين هم أبويه ؟
    anne-babası tatildeyken bir kaç kez de onların evinde yaptık. Open Subtitles أوه، ومرتين في مَنْزِلِ أبويها... عندما كَانوا بعيداً فى بَعْض العطلةِ أَو شيءِ كهذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more