Annem, beni bulmaları için insanları yollardı hizmetçileri ve bahçıvanları, evi temizleyenleri. | Open Subtitles | لقد كانت أمي ترسل الناس ليعثروا علي الخدم والبستانيون يأتون إلى المنزل |
Rahat hissetmediğim apaçık ortadaydı ama annem beni rahat ettirmeye çalışıyordu. | TED | من الواضح أنني لم أكن أشعر بالراحة لكن أمي كانت تحاول أن تجعلني أشعر بالراحة |
annem beni evden kovmadan önce birlikteydik. | Open Subtitles | كُنا نتحدث في الفترة التي تلتَ طردّ أمي لي من البيت |
annem beni oraya asla götürmez. Boş yere paranın gittiğini söyler. | Open Subtitles | أجل، أمي لم تأخذني إليها، تقول بأنها مجرد تبذير أموال |
Sonunda, annem beni birine götürdü, ve o bana eğer değişmezsem hayatımı mahvedeceğimi anlamamda yardım etti. | Open Subtitles | جعلتني أمي أخيراً أقابل شخصاً وساعدني أدرك أنني سأدمر حياتي إن لم أتغير |
annem beni Brooklyn'e götürdü ve ihtiyar Doktor Solomon oradaydı masasında oturuyordu. | Open Subtitles | أخذتني أمي إلى بروكلين إلى الطبيب سولومون الذي كان جالساً خلف مكتبه |
Eğer şans verilseydi annem beni utandıracaktı. | Open Subtitles | و إذا أتيحت الفرصة, أمي سوف تحرجني. |
Ben çocukken, annem beni yıldızlara bakmak için çatı katına çıkartırdı. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً, إعتادت أمي على أخذي للسطح للنظر إلى النجوم |
annem beni bir yemek kursuna göndermeye çalışıyor. | Open Subtitles | والدتى لم ـاخد دروس فى الطبخ |
annem beni mi arıyor? | Open Subtitles | هل تبحث والدتي عنّي ؟ |
Onun yerine, annem beni arabaya bindirip uzun yolculuklar yaptırırdı. | Open Subtitles | بدلًا من هذا، كانت أمي تصحبني في تلك النزهات الطويلة |
annem beni yatıştırmaya çalışıyordu. Dedi ki... | Open Subtitles | على أية حال, كانت أمي تحاول أن تهدء من روعي لذلك قالت: |
annem beni doğurduğunda senden yedi yaş küçükmüş. | Open Subtitles | أمي كانت أصغر منك بسبع سنوات عندما أنجبتني. |
annem beni bununla cezalandırdığını düşünürdü ama.. | Open Subtitles | أمي كانت تعتقد دائماً أنها تعاقبني بذلك ولكن |
annem beni daha da kontrol altına almak ister ve babam da birden kaybolur... | Open Subtitles | ويؤكد لي الكثير: أن خنق أمي لي حتى أكثر من ذلك، وسوف تختفي أبي في وقت واحد... |
annem beni tek büyütürken ne hissettin? | Open Subtitles | كيف شعرت حيال تربية أمي لي لوحدها؟ |
Ama en azından, oradayken annem, beni günde otuz kere aramıyordu. | Open Subtitles | دعكِ من هذا الآن أمي , لم تكن تكلمني مطلقاً والآن تكلمني ثلاثون مرة باليوم |
diye düşündüm. Daha sonra annem beni barakanın içine soktu. | TED | كان الشيئ الثاني الذي عرفته، أخذتني أمي الى داخل هذا الكوخ. |
Çöpleri çıkartmam lazım yoksa annem beni öldürür. | Open Subtitles | أوه, الرجل القمامة. أو أمي سوف تقتلني. |
Küçük bir çocukken, sendelediğimde annem beni uyarırdı. | Open Subtitles | حينما كنتُ طفلة ، إعتادت أمي أن تخبرني أنه كالأرجوحه |
annem beni bir yemek kursuna göndermeye çalışıyor. | Open Subtitles | والدتى لم ـاخد دروس فى الطبخ |
annem beni mi arıyor? | Open Subtitles | هل تبحث والدتي عنّي ؟ |
annem beni arabanın içinde öldürmeye çalıştı köpeğim beni ısırmaya çalıştığı için.. | Open Subtitles | وأبي في المنزل ولا استطيع الدخول لوجود كلب على الباب يريد عضي |
Sen suçlu olduğumu düşünüyor olabilirsin ama annem beni sever. | Open Subtitles | وانت لا تستحقها بعد ربما تعتقد بأنني مجرم ولكن أمي تحبني |
annem beni Avrupada, babam ise Eric'i Amerikada büyüttü. | Open Subtitles | و قامت أمي بتربيتي في أوروبا و قام أبي بتربية اريك في أمريكا |
Biliyor musun, ben sekiz yaşımdayken, annem beni reklamlarda oynatmış. | Open Subtitles | أتعلمين؟ عندما كنت في الثامنة امي وضعتني في الإعلانات التجاريه |