"annem hep" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمي دائماً
        
    • كانت أمي
        
    • أمي دائما
        
    • أمي تقول
        
    • امي كانت
        
    • أمي ارادتني دائماً
        
    • أمي كانت
        
    • والدتي كانت
        
    • إعتادت أمي
        
    • اعتادت أمي
        
    Annem hep derdi ki, "İlerlemeden önce geçmişini arkana al." Open Subtitles قالت أمي دائماً لابد أن تضع الماضي خلف ظهرك قبل أن تتحرك للأمام
    Annem hep birincisi lütuf, ikincisi lanet derdi. Open Subtitles كانت تقول لي أمي دائماً طفل واحد رحمة, طفلين لعنة
    Babam bir alkolik, o yüzden Annem hep onu örnek gösterip beni suçlar. Böylece ikimizi birden yaralayabiliyor. Open Subtitles أبي كان مدمن كحول ، لذا كانت أمي تلقي اللوم عليّ لأننيأأخذهقدوةلي.
    - Annem, hep tedbirli ol der. - Bunu nereye istiyorsun? Open Subtitles ـ أمي دائما تقول كن مستعداً ـ أين تريد هذا ؟
    Annem hep sesli olarak dile getirilmeyen sözlerin kabul edilmeyeceğini söyler. Open Subtitles أمي تقول الوعد لا يُحسب . ما لم تقلهُ بصوت مرتفع
    Evet. Annem hep kare bulmaca yapar. Bu yüzden ben de hep yaparım. Open Subtitles نعم ، امي كانت تقوم بحل الكلمات المتقاطعة ولذلك اقوم بحلها انا ايضاً
    Annem hep akıllı bir doktorla iyi geçinmemi istemişti ama bir hareket daha yaparsan tetiği çekerim. Open Subtitles أمي ارادتني دائماً ان انسجم مع طبيب لطيف ولكن اذا قمت بحركه اخرى سأجذب الزناد
    Annem hep tüp bebek kliniğinde hata yaptıklarını söylerdi ama bu kadarı da... Open Subtitles أمي كانت تقول دوماً أنهم ارتكبوا خطأ في عيادة التخصيب الصناعي، لكن تباً.
    Küçükken bile. Annem hep söylenir bu konuda. Open Subtitles منذ أن كنت صغيره جداً ، أمي دائماً تقلق حول ذلك
    Annem hep 30 yaşına gelmeden ya çok başarılı olacağımı ya da hapiste olacağımı söylemişti. Open Subtitles إعتادت أمي دائماً على القول بأني سأحقق نجاحاً عريضاً أو سأقبع بالسجن عندما أبلغ الـ30,
    Annem hep başıma bela getirdiğini söylerdi. Open Subtitles أمي دائماً تقول أنك توقعيني بمشكلة
    Çocukluğumdan beri her zaman sizinle gitmek isterdim ama Annem hep hastaydı şimdiyse ölü! Open Subtitles دائماً اردة الذهاب معك عندما كنا صغار لكن أمي دائماً كانت مريضة ! لكن الان هي ميتة
    Annem hep der ki, "Kalp ümit ederse, ümit kapıyı çalarak gelir." Open Subtitles كانت أمي تقول دوماً: "حينما يتعلق القلب بالأمل يأتي الفرج يدق الباب"
    Annem hep derdi ki, babam yemekte ikinci tabağı istemediğinde, seks istediğini anlarmış. Open Subtitles كانت أمي تقول دائماً إنها كانت تعرف أن أبي يريد ممارسة الجنس. حين لا يطلب طبقا أخر في العشاء.
    Pazar sabahları Annem hep erken kalkar ve tek başına yürüyüşe çıkardı. Open Subtitles صباح يوم الأحد، أمي دائما تستيقظ مبكراً و تذهب للتنزه وحيدة
    Annem hep, Denver iyi bir yer derdi çünkü yüksek rakım havayı daha az karmaşık yaparmış. Open Subtitles أمي دائما كانت تقول دينفر مدينة جميلة لأن الإرتفاع العالي يجعل الهواء أقل تعقيدآ
    Annem hep, "Bir şey kaybedince yaptıklarını tekrar et" derdi. Open Subtitles أمي تقول دائماً قم بتتبع آثار خطواتك إذا فقدتَ شيئاً
    ...ve Annem hep bana 15 yaş partisini anlatırdı ...başkan bile gitmiş o partiye Open Subtitles وكذلك امي كانت تخبرني دائماً عن حفلتها الخامسة عشر التي قدمها الرئيس
    Annem hep akıllı bir doktorla iyi geçinmemi istemişti ama bir hareket daha yaparsan tetiği çekerim. Open Subtitles أمي ارادتني دائماً ان انسجم مع طبيب لطيف ولكن اذا قمت بحركه اخرى سأجذب الزناد
    Annem hep bir katırdan daha fazla inatçı olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمي كانت دائماً تقول أنك أكثر عِناداً من بغل بالإمساك
    Annem hep içinde pek bir şey olmadığını söylerdi. Open Subtitles والدتي كانت تقول انه لايوجد اي شي بالداخل علي اي حال
    Gece'de Annem hep parti verirdi ve Olga Teyze sihirli feneri ve peri hikayeleriyle birden çıkagelirdi. Open Subtitles ــ في الليلة الثانية عشر اعتادت أمي أن تقيم حفلا وتأتي العمة أولجا بصندوقها السحري.. وحكايات الجنيات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more