Ve bütün tanrılara annemizin acıları için dua edelim. | Open Subtitles | ونصلِ لجميع الآلهة لتعين أمنا في آلام مخاضها |
En son annemizin kanser olduğunu öğrendiğinde böyle bir şey yapmıştı | Open Subtitles | آخر مره سحب واحدة من هذه عندما أصيبت أمنا بالسرطان |
Bu, annemizin bir aşk ilişkisi olduğunu öğrendiğimizden de kötü. | Open Subtitles | هذا أسوأ من تصورنا أن أمنا على علاقة بشخص غير أبي |
annemizin zorla arattığı şişko, zavallı bir kızla çıkmak gibiydi. | Open Subtitles | كان يبدو مثل مواعدة فتاة سمينة جعلتنا والدتنا نتصل بها |
Ama annemizin bizden daha genç biriyle birlikte olduğu düşüncesi beni çıldırtıyor. İnan bana Alan, yakında bu anı tekrar yaşama özlemiyle yanıp tutuşacaksın. | Open Subtitles | ولكن أن تكون والدتنا مع رجل أصغر منا عمراً، هذا يفزعني |
annemizin ölüm gibi bariz bir kavramla durdurulamayacağını bilmeliydik. | Open Subtitles | حرى بنا العلم أن أمّنا لن يردعها شيء كالموت. |
annemizin ruhunu gördüğümüzü düşünüyor, annesi hakkında onunla konuşmamızı istiyor. | Open Subtitles | انها تظن أننا نرى شبح أمنا و تريدنا أن نسألها عن أمها |
Rhonda Erkek Yapıcı French annemizin mahalle arkadaşıydı. | Open Subtitles | روندا .. زير الرجال الفرنسية كانت صديقة أمنا بنفس الحي |
Rhonda Erkek Yapıcı French annemizin mahalle arkadaşıydı. | Open Subtitles | روندا .. زير الرجال الفرنسية كانت صديقة أمنا بنفس الحي |
Hiç kimse annemizin ölümü hakkında konuşmadı, ve onun şöyle dediğini hatırlıyorum: | Open Subtitles | لم يتحدث أحد عن موت أمنا :ولكنى كنت أتذكر قولها |
annemizin yaşadığı, ve muhtemelen öldüğü yerde durduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | حسناً, لا يمكنني أن أصدق أنني واقفة في المكان الذي عاشت فيه أمنا و ربما ماتت |
Ama önemli olan annemizin bizi onu gibi sevdiğini bilmemizdi. | Open Subtitles | ولكننا كنا نعرف أن أمنا تحبنا مثلها تماما. |
Bugün annemizin en son görüldüğü yere gideceğiz. | Open Subtitles | اليوم نحن ذاهبون إلى آخر مكان كانت أمنا على قيد الحياة. |
annemizin ölümüyle, Jerry'ye yüklü bir sigorta çeki kaldığını öğrendim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت أن جيرى حصل على شيك بمبلغ كبير من بوليصة تأمين والدتنا |
annemizin sigortasından kalan parayı çekip, köpeklerini çekmesi için Sweet'e vereceğiz. | Open Subtitles | سنأخذ الأموال الباقية من بوليصة تأمين والدتنا ندفع لسويت ليبعد عننا كلابه |
annemizin bana öğrettiği bir şey... Bir cadı savaşında kalbini asla yanında getirme. | Open Subtitles | علّمتني والدتنا أمراً واحداً وهو ألّا أحضر قلبي إلى معركة ساحرات أبداً |
annemizin öldüğünü öğrendiğimizdeki gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتصرفين مثل اليوم الذي اكتشفنا فيه أن والدتنا توفت |
annemizin vurulmasından dolayı epey üzüldüler. | Open Subtitles | أعني, إنهما غاضبين جداً بشأن اصابة والدتنا باطلاق النار |
annemizin ölüm gibi bariz bir kavramla durdurulamayacagini bilmeliydik. | Open Subtitles | حرى بنا العلم أن أمّنا لن يردعها رادع كالموت. |
Bir süre annemizin tutsağı olduğu için kendisi zor zamanlar geçiriyor. | Open Subtitles | إنّه يعاني بعض الأعراض الجانبيّة منذ محنة أسر أمّنا إيّاه. |
Bir süre annemizin tutsağı olduğu için kendisi zor zamanlar geçiriyor. | Open Subtitles | إنّه يعاني بعض الآثار الجانبيّة منذ محنة أسر أمّنا له. |
Genellikle onları bebekken annemizin ağzından almaktayız. | TED | عادةً ما نلتقطها كرضّع من أفواه أمهاتنا. |
Şey, pek de zekice değildi; annemizin kızlık soyadını kredi kartı için kullanman. | Open Subtitles | لم يكن تصرفا ذكيا استخدام لقب امنا فى بطاقه الائتمان الخاصه بك |
annemizin tek yapmaya çalıştığı senin büyümene yardım etmekken senin ona saygısızlık etmene, nereye kadar izin verebilirdim? | Open Subtitles | الى متى ستظن بأني سأجلس واتساهل مع عدم احترامك لوالدتنا بينما كل ماتفعله هو مساعدتك لتنضج ؟ |