"anson" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنسون
        
    • آنسن
        
    • أنسن
        
    • انسون
        
    • آنسون
        
    • وأنسون
        
    Bu Anson'la Card bağlantısını bulmamıza çok az kaldığını gösteriyor. Open Subtitles هذا يُظهر اننا على بعد خطوات من ربط أنسون بكارد
    Mücevher olabilir. Anson Stokes burayı açtıktan sonra ortadan kaybolmuş. Open Subtitles تذكي أنسون وحدة منفتحة الخزن، وبعد بإنّه فقط إختفى.
    Onu son gördüğümde elinde silahla Anson'ın arkasında duruyordu. Open Subtitles آخر ما رأيته أنه يقف خلف أنسون حامل مسدس
    Şu anda tek ispatlayabileceğimiz şey Anson'ın ekibimi havaya uçurmaya çalıştığıdır. Open Subtitles الآن، كل ما باستطاعتنا إثباته هو أن (آنسن) حاول تفجير فريقي.
    Birilerinin Seattle'a uçup, Anson'ın kalbine kazık saplaması gerek... - Kârlılık raporunu görmüş müydün? Open Subtitles (على أحدنا الإسراع إلى (سياتل وقتل (آنسن)، هل رأيت تقرير المُربحيّة؟
    Anson, bir sokak öteden bir şeylerin ters gittiğini anlardı. Open Subtitles أنسن سيشك ولن يقترب أبداً من مكان خالي من النزلاء
    Peki Anson, gerçekleştirme prosedürü için ararsa, ne yapayım? Open Subtitles ماذا أفعل إذا اتصل أنسن بشأن إجراءات الإثبات؟
    Nate, Anson'a kaçışından önce ulaşabilecek tek kişi sensin, gözünü üstünden ayırma ve ona yaklaşma. Open Subtitles نايت ,انت الوحيد الذي يمكنه قبض انسون قبل ان ايهرب, اذا احتاجك ان تراقبه
    Anson Fullerton'ı kullanarak-- Open Subtitles كنتم تستخدمون أنسون فولرتون لدينا لتقديم تنازلات
    Bu Anson'la Card bağlantısını bulmamıza çok az kaldığını gösteriyor. Open Subtitles حسناً هذا يُظهر اننا على بعد خطوات من ربط أنسون بكارد
    Panama, Nate, Anson, hepsini. Open Subtitles و تضييق الخناق عليه بنما ، نايت ، أنسون ، كل شيء
    - Olabilir ama ben yine de... Anson'ın neden polisle konuşmak istemediğini merak ediyorum. Open Subtitles - الذي تذكي أنسون لا تريد للكلام مع الشرطة.
    Merhaba biz Bay Anson Stokes'u arıyoruz. Open Subtitles نحن ننظر للسّيد أنسون يذكي. هو ليس هنا.
    - Anson Beldesi'nde ailemin arazisi var. Open Subtitles - اجل - أملك .. بعض ارضاً عائليه في جانب من مقاطعة أنسون
    Hayır. Baer/Grant Yayıncılık yok Baer/Grant Yayıncılık yok Anson Baer yoksa. Open Subtitles (لا وجود لشركة (بيرغرانت (للنشر، بدون (آنسن بير
    - Anson Baers, şehirde, Ritz Carlton'daymış. Open Subtitles آنسن بير) موجود) (في المدينة في فندق (ريتز كارلتن
    Anson ile daha fazla çalışmak zorunda kalmanı istemediğini söyledi. Open Subtitles قالت بأنها لا تريد أن تتركك تستمر في العمل لصالح (آنسن).
    Hedeflere ulaşmaya söz vermiştin, Anson hisse başına bir dolar altmış demiştin. Open Subtitles لقد وعدت بتنفيذ الاتفاق .. أنسن نصيب 1.6 مليون..
    Ya da Fi'yi ziyarete gideceğini öğrenmiştir ve Anson'a dair yeni haberleri vardır. Open Subtitles او انها تعرف انك علي وشك مقابلة فيونا ولديها معلومات عن أنسن
    Tam olarak konuşmanın burasında mı aslında sütten çıkma ak kaşık olduğumu söyleyeceksin? Biricik dostun Anson'ın firari olduğunu anlayacağını sanmıştım. Open Subtitles هل ستخبرني الأن انه بإمكانك أن تري الخير بداخلي؟ انا فقط اعتقدت انكي بالذكاء الكافي حتي تدركي أن أنسن هارب
    Anson'ın böyle bir şeye kalkışabilecek bir düşmanı olup olmadığını biliyordur. Open Subtitles ستعلم اذا انسون لديه اي اعداء من يمكنه فعل ذلك
    Anson için çalışıyor olabilir; fakat Benny de pekala Anson tarafından gözetleniyor olabilir. Open Subtitles قد يكون يعمل لدى آنسون لكن ممكن أن يتجسس آنسون بسهولة على بيني
    Anson Stokes hiçbir yerde bulunamamış. Open Subtitles وأنسون تذكي ليس في أي مكان لكي يوجد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more