"aort" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأبهر
        
    • أبهرية
        
    • الأورطي
        
    • أورطي
        
    • الأورطى
        
    • بالأبهر
        
    • أبهري
        
    • الأبهري
        
    • الأوعية
        
    • الأَبْهرِيّ
        
    Şimdi uçakla bir aort travması gönderiyorlar buraya. Open Subtitles ينقلون حالة إصابة بالشريان الأبهر على طائرة ، وهم في الطريق الينا الآن
    Kan damarlarının duvarındaki inflamasyon aort diseksiyonuna yol açıp halüsinasyonlara neden olan bir beyin anevrizmasına yol açabilir. Open Subtitles قد تفسر المشكلة الوعائيّة كليهما الالتهابات بجدران الأوعية الدمويّة تؤدي إلى تسلخ الشريان الأبهر
    Bugünkü aort anevrizması ameliyatına ben girebilir miyim acaba? Open Subtitles كنت أتسائل ما إذا كان بإمكاني القيام بجراحة أم دم أبهرية اليوم.
    Kalp atışı o kadar güçlüdür ki... vücudun en büyük atardamarı olan aort kesildiğinde... kan iki metre yükseğe... fışkırır. Open Subtitles وهذهالدقاتمنالقوة, بحيث أنه إذا قُطع شريان الأورطي وهوأكبرالشرايين, ستندفع الدماء لمسافة ستةأقدام,
    Bir cerrah lazım. Patlamak üzere olan bir karın aort anevrizması. Open Subtitles أريد جراحاً، لدي شريان أورطي على وشك الانفجار.
    Şimdi de aort diseksiyonu oluştu. Eldiven ve önlük getirin. Open Subtitles تمزّق طحالها و الآن تعاني من تمزّق في جدار الأورطى
    Tümörün inferior vena kavayı kaldırdığını ve aort damarına yapışık olduğunu söylemeye bile gerek yok. Open Subtitles دون الحديث عن حقيقة أن الورم قام بدفع الوريد الأجوف السفلي وأصبح ملتصقًا بالأبهر.
    Burada aort diseksiyonu olan hastam var. Open Subtitles لديّ حالة تسلّخٍ أبهري هنا ما مشكلةُ ذاك الأحمق؟
    aort yırtılması olmuş yani, ana atar damarı kesilmiş. Open Subtitles لديه هبوط مفاجئ في صمام القلب الأبهري مما يعني أنّه أصيب بتمزق بالخط الرئيسي
    Bu vakada ölüm sebebi, aşırı cinsel uyarıma bağlı olarak ortaya çıkan aort anevrizması. Open Subtitles بهذه الحالة سبب الوفاة هو تمدد الأوعية الأورطية وفقاً لإثارة جنسية مفرطة
    Nöbetçi Duncan'dı ama aort kapağı ameliyatından bir türlü çıkamadı. Lafı bile olmaz. Open Subtitles لكنه علق في غرفة العمليات يقوم بجراحة لصمام الشريان الأبهر
    Çevredeki doku lekelenmelerini temel alarak ölüm nedeninin aort yırtıIması olduğunu söyleyebilirim. Oldukça kan kaybetmiş. Open Subtitles بناءً على تلوّن الأنسجة المُحيطة، أقول أنّ سبب الوفاة كان ثقباً بالشريان الأبهر.
    aort damarınızın hokey sopasından daha sert olmasına sebep olur. Open Subtitles ومن ثم تجعلها تتصلب وتجعلها مثل الطميّ. ما يجعل شريان الأبهر لديك متصلباً كعصا الهوكي.
    Tomografide çok büyük bir aort anevrizması görülüyor duodenuma kadar ilerlemiş. Open Subtitles حسنا، الأشعة المقطعية أظهرت أم دم أبهرية ضخمة للغاية، لدرجة تمزيقها الإثني عشر.
    Hayır, sanırım aort kemeri anevrizmam olabilir. Open Subtitles لا, قد اكون اعاني من أم دم أبهرية قوسية
    Jack O'Brien, 47 yaşında, abdominal aort anevrizması tamiri için yatıyor. Open Subtitles (جاك أوبرايان)، سبع وأربعون عاماً... يستعدّ لإصلاح أم دمٍ أبهرية بطنية
    Kalp atışı o kadar güçlüdür ki... vücudun en büyük atardamarı olan aort kesildiğinde... kan iki metre yükseğe... fışkırır. Open Subtitles وهذهالدقاتمنالقوة, بحيث أنه إذا قُطع شريان الأورطي وهوأكبرالشرايين, ستندفع الدماء لمسافة ستةأقدام,
    aort diseksiyonu olan birine trombolitik ilaç mı verdiniz? Open Subtitles تعطي هذا الدواء لمريض يعاني من نسيط ضعيف في الشريان الأورطي ؟
    aort yırtılmaları bir doktorun en büyük kabusudur. Open Subtitles أنه ارتشاح أورطي و هو من كوابيس أي طبيب
    Tamamdır! aort elimde. Nabız alıyorum. Open Subtitles ــ لقد أمسكتُه , لقد أمسكتُ الأورطى بيدى ــ صحيح , أنا أشعر بالنبض
    Bugün, aort kapakçığındaki daralmayı açmak için fetüse "aortik valvuloplasti" ameliyatı yapacağız. Open Subtitles واليوم سنقم بإجراء رأب للصِّمام الأَبْهرِيِّ للجنين كي نفتح الصِّمام الأَبْهرِيّ الضيق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more