"april'" - Translation from Turkish to Arabic

    • ابريل
        
    • آيبرل
        
    • أبريل
        
    • إيبرل
        
    • إبريل
        
    Onunla konuştuğumda, hala April'ın ölümü yüzden dağılmış olduğunu söyledi. Open Subtitles , عندما تحدثت اليه . كان مازال متاثر بوفاة ابريل
    April Fools'a gittim. Her şey indirimliydi. Open Subtitles لقد ذهبت إلي احتفال كذبة ابريل وكل شئ كان تقريباً للبيع
    İki Axl var biri April'dan önce diğeri April'dan sonra. Open Subtitles أصبح هناك اثنين أكسل الآن واحد قبل آيبرل وواحد بعدها
    April'ın Şükran Günü için annesine götüreceği bir pasta alması gerek. Open Subtitles آيبرل يجب أن تشتري فطيرة لتأخذها عند أمها في عيد الشكر
    98 yılında vefat etti ve şimdi de April evleniyor düşündüm ki arabayı tamamlarsam, düğün hediyesi olarak verebilirim. Open Subtitles توفي فى العام 98 وبما أن أبريل ستتزوج الآن. فكرت لما لا أنهي العمل على السيارة وأقدمها كهدية زواج.
    - Bilmiyorum April. Seninle her şey her zaman karışık. Open Subtitles أنا لا أعلم , أبريل كُل شيء دائماً معقد معكِ
    Bunun yanında April Teyzenin bu hafta üzdüğü tek kişi sen değilsin. Open Subtitles بجانب ان أنتي لست الوحيده التي آذتها الخاله " ابريل" هذا الاسبوع
    April'in verdiği hapları alacaksın. Open Subtitles يجب ان تاخذ هذه الحبوب التي وصفتها ابريل لك
    Bir dakika April. Nasıl tedavi edebiliriz? Open Subtitles انتظر دقيقية , ابريل كيف نستطيع معالجة ذلك ؟
    April fazla zamanı olmadığını düşünüyor. Oh, merhaba. Kapıyı duydum da. Open Subtitles ابريل تعتقد انه ليس امامه وقت طويل لقد سمعت الباب..
    - İsimlerden biri April Skouris'ti. - Kız kardeşim iğneyi mi vurunmuş? Open Subtitles واحد من الاسماء كان ابريل سكوريس هل اختى اخذت الحقنه
    Axl, April hakkında söylediklerim için gerçekten çok özür dilerim ve seni her gün özlediğimi bilmeni istiyorum. Open Subtitles أكسل، أنا آسفة على الأمور التي قلتها بحق آيبرل وأريدك أن تعرف أني أفتقدك كل يوم
    Annemin onun akıllı olmadığını söyleyecek kadar cüretkar olduğunu bilse April ne derdi biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف ماذا ستقول آيبرل لو عرفت أن أمي عندها الجرآة لقول أنها ليست ذكية؟
    Konuşamam. April'ı görmeye gidiyorum. Aşığım aşık! Open Subtitles لا أستطيع التحدث، سأذهب للقاء آيبرل أنا واقع في الحب
    O gün April'ı göremedim, umarım mutlusundur mankafa! Open Subtitles لم أر آيبرل ذلك اليوم أصلًا لذا أرجو أن تكون مسرورًا يا مغفل
    Üzgünüm ama bence April'dan daha iyisini bulabilirdi. Open Subtitles أنا آسفة أظن أنه يستحق من هي أفضل من آيبرل
    April, dün gece beni aramalıydın, biliyorsun değil mi? Open Subtitles أبريل كان بإمكانك الاتصال بي البارحة أبريل كان بإمكانك الاتصال بي البارحة
    Merhaba, ben April. Düdükten sonra mesajınızı bırakın. Open Subtitles أهلاً أنا أبريل اترك رسالة بعد سماع الصفارة
    April, bu durumlar hakkında konuşmalıyız. Open Subtitles أبريل لقد أخبرتك لقد كانت هناك ظروف طارئة
    - April, sürprizimizi bozdun. - Her şeyi temizleyecektik. Open Subtitles أبريل لقد أفسدت مفاجأتنا كنا سننظف المكان كله
    April'ın dişi ağırsa May'in diş etleri kızardı. Open Subtitles إذا ما أصيبت إيبرل بوجع الأسنان. علكة ماي تنتفخ وتحمر
    Bayonne, NewJersey den canlı yayın ben April O'Neil, Kanal 3 Haberleri. Open Subtitles في تقرير حي من بايو ، نيوجيرسي معكم إبريل أونيل في أخبار القناة الثالثة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more