"araçlarımız" - Translation from Turkish to Arabic

    • أدوات
        
    • سياراتنا
        
    • الأدوات
        
    • لدينا مركبات
        
    Buna paralel olarak yaratıcılığın nasıl işlediğini ve yeniliği tetikleyen şeyi araştırmak için çok sayıda yeni araçlarımız var. TED بالتوازي، لدينا الكثير من الأدوات، أدوات جديدة الآن لدراسة كيف يعمل الإبداع وما هو الذي يشجع على الابتكار.
    O zamana dek bu endüstri oldukça gelişmişti, yıkıcı davranışları idare etmek için farklı araçlarımız ve tekniklerimiz vardı. TED في ذلك الوقت، تقدمت الصناعة كثيرًا وكنا نملك أدوات وطرقًا مختلفةً للسيطرة على السلوك المضطرب.
    Daha iyi araçlarımız var, gelin onları daha iyi kullanalım. TED لدينا أدوات أفضل، فهيا نستخدمها بشكل أفضل.
    araçlarımız barajın batıda 2 mil uzağına geldiklerinde beklesinler. Open Subtitles وعندما تقترب سياراتنا على بعد ميلين من غرب السد، ليتوقفوا
    Güney Amerika'nın burnuna gideceğimiz yolculukta kırılgan, yaşlı, karmaşık araçlarımız çöllerle tipilerle kar yığınlarıyla, çamurla bataklıklarla, zorlu dağ yollarıyla ve sarp kıyı şeridiyle yüzleşecekti. Open Subtitles في طريقنا الى اقصى الجنوب الامريكي سياراتنا العتيقة سوف تواجه الصحاري العواصف الثلجية
    Bakteri, alg, mantar, maya: en son tasarım araçlarımız bu biyoteknolojiyi içeriyordu. TED البكتريا، والطحالب، والفُطريّات، والخميرة: تشمل أحدث الأدوات لدينا تلك المتعلّقة بالتقنيّة الحيويّة.
    Bu da şu anlama geliyor ki, artık bu salgının belini kırmak için araçlarımız var. TED ما يعنيه ذلك أننا نملك الأدوات لكسر ظهر هذا الوباء.
    Şu anda Mars'ta insan yok, fakat keşif araçlarımız var. TED ليس لدينا أناس على المريخ الآن، ولكن لدينا مركبات متجوّلة.
    İyi haber şu ki bunu yapacak yeni araçlarımız var. TED والخبر السار هو لدينا أدوات جديدة للقيام بذلك.
    Harika tasarım araçlarımız var ve buna bir çok şey eklenebilir. TED عندنا أدوات تصميم رائعة وهناك المزيد والمزيد تمت إضافته هنا.
    Ama bizim tanımlama araçlarımız propaganda amaçlı kullanıldı. Open Subtitles أنت وحيد أدوات الوصف عندنا كانت تستخدم لأغراض الدعاية
    Yine de iyi haber şu ki artık bilimsel araçlarımız var, bu denge durumunu inceleyebilir, belki de yakın gelecekte bunu daha öteye taşırız. TED ولكن مرة أخرى، الخبر الجيد هو أن لدينا الآن أدوات علمية لدراسة حالة التوازن هذه، وربما الدفع بها للأمام في المستقبل القريب.
    Ve yeni araçlarımız var. TED ولدينا أدوات جديدة.
    Kaba taşlardan oluşan araç gereçlerin kullanıldığı ilkel çağların ardından... ...günümüzde çok gelişmiş bir araç-gereç imkanına sahibiz... ...ve bunların kullanımı, daha önce hiç görülmemiş düzeylere ulaşmıştır. Mars'a giden uzay araçlarımız var, insan genomu haritası çizildi... ...hatta son zamanlarda Craig Venter sayesinde Sentetik Hayat bile yaratıldı. TED من مطلع البدائية تماما، مع مجموعة أدوات خام جدا من الحجارة، لدينا الآن مجموعة أدوات متقدمة جدا، واستخدام أداتنا بلغت في الواقع مستويات لا مثيل لها. لدينا المركبات إلى المريخ، لدينا رسم خريطة مجمل المعلومات الوراثية للبشر(الجينوم)، وفي الآونة الأخيرة قمنا حتى بتصنيع الحياة الإصطناعية، وذلك بفضل كريغ فينتر.
    Ancak araçlarımız sahil saldırısı yüzünden epey yaralıydı ve başka bir sorun daha vardı. Open Subtitles على اي حال كانت سياراتنا تعاني الكثير من جرّاء ماحدث بالأمس وكانت هناك مشكلة ايضاً
    'Şu var ki, bütün araçlarımız NHS' ninkinden hızlı. Open Subtitles ... الغريب في الأمر أن سياراتنا جميعاً كانت أسرع من سيارة الاسعاف الرسمية
    Nihayet harika, mükemmel, büyülü araçlarımız Punta Arenas limanına varmıştı. Open Subtitles أخيراً تمكنت سياراتنا الرائعة والساحرة من الوصول الى ميناء (بونتا اريناس)
    Cebe sığan yapay zekâlarımıza ve Mars'a giden roketlerimize bakılırsa bu sistematik eşitsizliklere çare bulmak için gerekli araçlarımız var. TED بالنظر إلى صواريخنا إلى المريخ وما نملكه من ذكاء اصطناعي بحجم الجيب، فإن لدينا الأدوات اللازمة لمعالجة هذه المظالم النظامية.
    Bunu yapan araçlarımız var. TED لدينا الأدوات لتحقيق ذلك.
    Bu yüzden insansız deniz araçlarımız var, bir tipiyle zaten tanıştınız, yani SARbot, bir kare yunus. TED ولهذا السبب لدينا مركبات بحرية بدون طاقم، أحد أنواعها كنتم قد رأيتموه من قبل، ألا وهو الدلفين المربع، الـ SARbot

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more