"araçtı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أداة
        
    Büyü kitabı bizi bir araya getirmek için sadece bir araçtı. Open Subtitles أظن أنّ الجريمور ما هو إلا أداة ليعيد لم شملنا سويّاً
    Cheka, Komunistlerin nüfusu terörize ederek ve düşmanlarını infaz ederek rejimlerini kurmakta kullandıkları bir araçtı. TED كانت الشيكا أداة الشيوعيين ليؤسسوا نظامهم عبر إرهاب الشعب وإعدام أعدائهم.
    Ona göre, varlığım sadece, onun hayatını sona erdirecek bir araçtı. Open Subtitles بالنسبة لها وجودي كان فقط أداة لتنهي بها حياتها
    Uzaktan kumandalı kameralar, su samurlarının nerelerde dolaştığını bulmak için önemli bir araçtı. Open Subtitles كانت الكاميرات البعيدة أداة ضرورية لنعثر على مزار القضاعات
    Roma halkı için güçlü bir araçtı. Open Subtitles يعد فن الـ غرافيتي أداة قوية للشعب الروماني
    Voyager medeniyetin tasarlamayı başardığı en son model araçtı ve elbette, alet o kadar güçlüydü ki, daha önce hiç kimsenin görmediği göreceğimizi hayal etmediği şeyleri gördük. Open Subtitles الرحّالة" مجرد أداة أحدث " إستطاعت البشرية إبتكارها بالطبع آله قوية جدا بحيث تُرينا أشياء لم يراها أحـد من قبل ذلك أو تخـيّـل بأنّـنـا قـد نراهـا
    Kardeşim onlara sadece bir araçtı. Open Subtitles وكان أخي مجرد أداة لديهم
    Cariye bi araçtı. Open Subtitles المحظية كانت أداة
    Kötü bir araçtı, kötü bir sistemdi. Open Subtitles لقد كانت أداة سيئة ونظام سئ
    Owen sadece bir araçtı. Open Subtitles (أوين) كان مجرد أداة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more