Bunu aynı zamanda piyasa araştırmalarında da kullanabiliriz. Örneğin, insanların belli ürünleri beğenip beğenmediğini öğrenmekte. | TED | يمكننا ايضاً استخدام هذه التقنية في أبحاث التسويق، مثلاً لمعرفة أكان يحب الناس بضائع استهلاكية معينة أو لا. |
Bu yeni strateji, yani geriye doğru işleyen antikordan aşı adayı geliştirme tekniği, daha önce aşı araştırmalarında hiç yapılmamıştı. | TED | هذه الإستراتيجية,للعمل في الإتجاه المعاكس بدءا من الجسم المضاد لنصنع عيِّنة لقاح مرشحة لم تُتبع من قبل في أبحاث اللقاحات. |
Böyle zamanlarda keşke beni kök hücre araştırmalarında kullansalar diyorum. | Open Subtitles | في مثل هذه الأوقات اتمني أنهم يستخدمونني في أبحاث الخلايا الجذعية |
Bu madenlerde simya araştırmalarında kullanılan maddeler bulunduğunu öğrendim. | Open Subtitles | وجدت أن هذا المنجم يحتوي على عناصر تستخدم في أبحاث الكيمياء |
Fotoğraf işlerinde, kanser araştırmalarında ve roket yakıtlarında kullanıIıyor. | Open Subtitles | و هو متواجد في معالجة الصور أبحاث السرطان، و وقود الصواريخ |
Bir ay içinde. İleri evre kanser hastalarında yüzde 90 oranında tam remisyon görülmesi 50 yılı aşkın kanser araştırmalarında duyulmamış bir şey. | TED | معدل شفاء بنسبة 90% لمرضى بسرطان الدم لم يُسمع به خلال أكثر من خمسين عامًا من أبحاث السرطان. |
DNA dizilimi araştırmalarında uzmanlaşmışlar. | Open Subtitles | متخصصون في أبحاث الأحماض النووية |
Babanın enerji araştırmalarında olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | فكرت والدك كان في أبحاث الطاقة. |
Odak grubu araştırmalarında çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل في مجال أبحاث المجموعات المستهدفة . |
Isobel'in araştırmalarında ölümcül olduğu haricinde bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لم أتمكّن من العثور على أيّ شيء في أبحاث (إيزابيل). |
Isobel'in araştırmalarında sadece ısırığın ölümcül olduğu yazıyor. | Open Subtitles | لم أتمكّن من العثور على أيّ شيء في أبحاث (إيزابيل). |