"arabanızın" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيارتك
        
    • سيارتكِ
        
    • بسيارتك
        
    • سياراتكم
        
    • سيّارتك
        
    • لسيارتك
        
    • سيارتكما
        
    • سيارتِكَ
        
    Çünkü eğer arabanız olması gerekiyorsa, bu arabanızın zamanın yüzde 96'sında atıl kaldığı anlamına geliyor. TED لأنه إذا كنت تملك سيارة هذا يعني 96٪ من الوقت سيارتك خاملة.
    arabanızın çalınması gibi. Değersiz bir seçenek. TED إنه مثل أن تُسرق سيارتك. إنه خيار رديء.
    Eve geldim ve ışığı gördüm ve sizin arabanızın farlarını açık bırakmış olabileceğinizi düşündüm. Open Subtitles لقد وصلت إلى المنزل للتو ورأيت الضوء وفكرت أنك ربما تركتِ أضواء سيارتك تعمل.
    arabanızın patlak tekerini onarsam, iki yıl sonra da bahçe hortumunuzu kaybetsem sizin açınızdan teker için puan kazanmam. Open Subtitles إذا أصلحتُ عَجَلة سيارتكِ وبعد سنتين لاحقًا أضعتُ خرطوم حديقتكِ وفقاً لكِ، لن أنال الثناء لإصلاحي العَجَلة.
    Bayım, arabanızın içinde ne kadar çok sinek var. - Ne? - Çok sinek var. Open Subtitles سيدي، هناك الكثير من الذباب في سيارتك ذباب كثير
    Belki de arabanızın ön aynasından kirli bir çorap sarkacaktır. Open Subtitles ربما ثمة جورباً متسخاً يتدلى من مرآة سيارتك
    Belki de arabanızın ön aynasından kirli bir çorap sarkacaktır. Open Subtitles ربما ثمة جورباً متسخاً يتدلى من مرآة سيارتك
    Güzel yeni arabanızın sigorta hasar bildirisi. Open Subtitles إنها شروط التأمين على سيارتك الجديدة الجميلة
    Şu anda arabanızın ön ızgarasında bile bir düzinesi bulunuyor. Open Subtitles هناك من المحتمل دزينة في شواية سيارتك الآن.
    -Ben resepsiyondan arıyorum. arabanızın alarmı çalıştı. Open Subtitles نعم ، أنتِ موظفة الإستقبال إن إنذار سيارتك قد جن
    arabanızın yakınlarında olmadığını söyledi, ve ona inanıyorum. Open Subtitles لقد أخبرني أنه لم يقترب من سيارتك وأنا أصدقه
    Tabii buraya her gün gelen birisi atlayacak cesareti göstermek yerine, zamanını arabanızın kaportasına kuş yemi atarak geçirmezse. Open Subtitles محاولاً إيجاد الشجاعة لكي يقفز ويمر الوقت وهو يراقب للطيور وهي تتبرز على سقف سيارتك
    arabanızın motoru daha soğumamıştı bile. Open Subtitles حتى أنّ محرك سيارتك كان ساخناً عندما جئنا للقبض عليك
    arabanızın ses sistemine yüklenmiş olsanız da hapse girmemek için ufak bir bedel ödemiş olursunuz. Open Subtitles من خلال إطار حديدي مع مكبر صوتي نحاسي موصل إنه صعب على نظام سيارتك الصوتي ولكن ثمن قليل للبقاء خارج السجن
    Bunu arabanızın bagajında bulduk. Open Subtitles وجدنا هذا تحت الاطار الاحتياطي في سيارتك
    Müdürüm sizin peşinizde değildi, arabanızın peşindeydi. Open Subtitles أيها المدير، إنه لا يسعى خلفك. إنه يريد سيارتك.
    Bekleyin, araba kullanırken göz rengini gördüğünüzü mü söylediniz? arabanızın içinden? Open Subtitles انتظري، قلتِ أنك رأيتِ لون عيناه داخل سيارتكِ وأنتِ تقودين؟
    arabanızın kayıt işlemleri yapılıyor. Open Subtitles سيتم عمل نشره بسيارتك و سيتم البحث عنها
    Hayvanların bulunduğu bölgeden geçerken lütfen arabanızın camlarını kapalı tutunuz. Open Subtitles عندما تقودون سياراتكم خلال مستعمرة الحيوانات فمن فضلكم أحتفظوا بنوافذ سياراتكم مغلقه
    arabanızın, rayların diğer tarafında olabilmesinin tek yolu kazadan önce orada olması. Open Subtitles الطريقة الوحيدة هي أن تكون سيّارتك .في الطرف الآخر من السكّة و هذا يعني أنّك كنت هناك قبل الحادثة
    Fakat sadece bunun pazardaki sizin yeni arabanızın son fiyatına olan etkisini hayal edin. TED لكن تخيل مالذي يمكن أن يحدثه ذلك بالسعر النهائي لسيارتك
    Kod isimleriniz, kaldığınız yerler, arabanızın nerede olduğu. Open Subtitles ...مثل أسماءكما المستعارة الجديدة، أين خبأتما سيارتكما
    Şansınız yanınızda olabilir, ...veya arabanızın klimasına yerleştirilmiş bir dinleme cihazı olabilir. Open Subtitles من الممكن أنه القدر، أَو أَنه يمكن أن يكون لديك جهاز تنصت مزروع في مكيّف سيارتِكَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more