Yapımcı bize şirin, masum, güzel ve yeni bir yüz aradıklarını söyledi. | TED | وقد أخبرنا المنتج بأنهم يبحثون عن بعض الأبرياء اللطيفات ووجوه جميلة وشابة |
Senin gezegenindeki insanlar binlerce gül ekiyor ama yine de aradıklarını bulamıyorlar. | Open Subtitles | النّاس حيثُ تعيش زرعوا آلاف من الورود ولم يعثروا علي ماكانوا يبحثون. |
Hiç kimse neden orada olduklarını veya ne aradıklarını bilmiyor. | Open Subtitles | لا يعلم أحد بعد لماذا كانوا هناك أو عمَّ يبحثون |
Uzaylıların inşaat işlerini hızlandırdığını bu yüzden de köle aradıklarını düşünüyor. | Open Subtitles | يظن أن الفضائيين يبنون شيئاً و هم يبحثون عن عمال عبيد |
İzleyicilerine yalan söyleme. Annelerinin küçük düşmelerini önlemek için benim çocuklarımın beni - aradıklarını duymadın değil mi? | Open Subtitles | لاتكذبيعلىجمهورك، لم تسمعي أبنائي يتصلون لمحاولة إنقاذ والدتهم من ارتباكها |
Bir adamı aradıklarını söylemişlerdi. Dün gece de yerini bulduklarını söylediler. | Open Subtitles | ذكروا أنّهم يبحثون عن رجل، وقالوا ليلة أمس أنّهم تبيّنوا مكانه. |
Bir adamı aradıklarını söylemişlerdi. Dün gece de yerini bulduklarını söylediler. | Open Subtitles | ذكروا أنّهم يبحثون عن رجل وقالوا ليلة أمس أنّهم تبيّنوا مكانه |
Senin gezegenindeki insanlar binlerce gül ekiyor ama yine de aradıklarını bulamıyorlar. | Open Subtitles | النّاس حيثُ تعيش زرعوا آلاف من الورود ولم يعثروا علي ماكانوا يبحثون. |
Seni aradıklarını sanmam şerif. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنهم يبحثون عنك أيها المارشال |
Hedef aradıklarını sanıyorduk. Nükleer bir karşılaşma kaçınılmazdı. | Open Subtitles | تصورنا أنهم كانوا يبحثون عن الأهداف المجابهة النووية بدت وشيكة |
aradıklarını bulurlarsa, tam payımızı alacak mıyız? | Open Subtitles | اذا وجدوا ما يبحثون عنة هل نحصل على حصص كاملة ؟ |
Bu intihar saldırısına komutan aradıklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنهم يبحثون عن شخص ما ليقود هذا الهجوم الجنوني. |
Seni aradıklarını duydum. Kimden bahsettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | إنتبه لنفسك جيّدًا, سمعت بأنّهم يبحثون عنك, تعرف مقصدي |
Eleman aradıklarını söyledi ben de haftaya cuma için patronundan randevu aldım. | Open Subtitles | يقول إنهم يبحثون عن شخص ما، فحدّدت لك مقابلة يوم الجمعة القادم مع رئيسه |
Kendilerine bir ortak aradıklarını duydum. | Open Subtitles | أيا كان , فهم يبحثون عن مورد جديد لقطع الغيار |
Aşağıda Dan Shroeder'in yerinde iyi adamlar aradıklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنهم يبحثون عن رجال جيدين ليعملوا في دان شرويدر |
Arama izni kan izleri,bir balyoz ve diatomlu toprak aradıklarını yazıyor. | Open Subtitles | المذكرة تقول بأنهم كانوا يبحثون عن أثار للدماء و عن مطرقة ثقيلة و مبيد كيماوي أرضي |
Ne aradıklarını bulmam gerek. Bunu yapabilmemin tek bir yolu var. | Open Subtitles | يجب أن نعرف الشئ الذي يبحثون عنه وهناك طريقة واحدة لأقوم بهذا |
Bu kadar zaman sonra, sonunda aradıklarını bulabilecekleri ve onlara liderlik yapabileceğine inandıkları birini bulmuşlar. | Open Subtitles | ذلك، بعد كل هذا الوقت، وجدوا شخص ما أخيرا الذي يعتقدون يمكن أن يقودوهم إلى ما هم يبحثون عنهم. |
Beni niye aradıklarını söyle yeter. | Open Subtitles | فقط أخبريني لماذا هم يتصلون بي؟ |
Evsahiben dün gelip, beni aradıklarını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتنى صاحبة الفندق أنهما جاءا يبحثان عني يوم أمس |
Sonra Ma Bing'in evine girmişler ve sonunda aradıklarını bulmuşlar. | Open Subtitles | دَخلوا غرفةَ ما بنج بطريقةٍ ما ووَجدَوا في النهاية ما كَانوا يَبْحثونَ عنه |