"arada sırada" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحياناً
        
    • وقت لآخر
        
    • حين لآخر
        
    • في بعض الأحيان
        
    • بين الحين
        
    • كل فترة
        
    • أحيانا
        
    • وقتٍ لآخر
        
    • بين حين وآخر
        
    • احيانا
        
    • احياناً
        
    • الحين والآخر
        
    • حينٍ لآخر
        
    • كل حين
        
    • على فترات متقطعة
        
    Ayrıca konuştuğumuz gibi, arada sırada iç çamaşırı giymek çok rahatmış. Open Subtitles عدى إرتدائي لملابسك الداخلية أحياناً والذي كما تناقشنا ، يريحني جداً
    Annem derdi ki: "Bir tren bile arada sırada durmalıdır." Open Subtitles أتعلم، والدتي تعودت القول حتى القطار يتوجبُ عليه التوقفُ أحياناً.
    Şimdilik arada sırada evi yakan sinirli bir oğlan olduğumu kabul etmeliyim veya arada bir annesine zehirli dart atan biri. Open Subtitles و لكن الآن، يجب أن أتقبل حقيقة أنني طفل غاضب سيحاول من وقت لآخر حرق المنزل أو يرمي أمه بسهم مسموم
    Her neyse, benim için evi arada sırada kontrol etmeni isteyecektim. Open Subtitles على أية حال، كنت أتمنّى أن تتفقدي البيت من حين لآخر
    arada sırada gösterilere katılırım ve mahkumlara okuma yazma öğretirim. Open Subtitles أنني أكون نشطة في بعض الأحيان.. وأعلم السجناء طريقة الكتابة..
    Bence, eğer hayal dünyasında yaşasaydınız, arada sırada, ayaklarınızı yere tutmaya yardımcı olur. TED أعتقد أن تأمل السحب بين الحين والآخر، يساعد على المحافظة على الهدوء والاستقرار.
    Evet, arada sırada dört duvar arasından firar etmek iyidir. Open Subtitles أجل, من الجيد الأبتعاد عن الحوائط البيضاء لمرة كل فترة
    arada sırada koltuk altlarımıza kadar içeri girdik, ama şükür ki ondan daha derine değil. TED يصل أحيانا إلى أبطينا، ولكن لحسن الحظ لم يكن أعمق من ذلك.
    Birçoğumuz asla taze sebze yemeden büyüdük, arada sırada çiğ havuç ve yeşillik salatası hariç. TED ترعرع الكثيرون منا بدون أن يأكلوا أطعمة طازجة بإستثناء أكل الجزر أحياناً أو ربما سلطة الخس.
    Soylu olmanın dezavantajlarından biri de... arada sırada soylu gibi davranma zorunluluğudur. Open Subtitles أحد عيوب أن تكون من النبلاء أنك أحياناً تكون مُكرهاً على التصرف كواحد منهم
    Bize arada sırada balık temin eden bir dostumuz. Open Subtitles صديق قديم اعتاد أن يعطينا السمك أحياناً.
    Onu arada sırada güneşte yürüyüşe çıkarmama izin vermelisiniz. Open Subtitles يجب أن تسمح لي بأن أصطحبها لتمشي تحت الشمس أحياناً
    Çünkü arada sırada, bizler de kiliseye gitmek zorundayız. İşte bu yüzden Open Subtitles لأننا ينبغي أن نذهب إلى الكنيسة من وقت لآخر
    Yollarımız ayrıIıyor ama arada sırada beni hatırlamanızı dilerim. Open Subtitles سنفترق جميعا لكن أريدكم أن تتذكروني من وقت لآخر
    Beni evimden atmaya çalışan serseriler arada sırada buraya gelir. Open Subtitles أواجه متجولون هنا, من حين لآخر يحاولون طردي من منزلي
    Ancak arada sırada başka insanların da görmesi için bavulunuzu açmanızı umuyorum, çünkü dünyanın size ve taşıdıklarınıza ihtiyacı var. TED ولكن من حين لآخر، من حين لآخر فقط، أرجوا أن تفتحوا تلك الحقائب للناس لكي يروا، لأن العالم يحتاجكم ويحتاج ما تحملونه.
    Kendisi en çok natürmortlarıyla bilinen 18. Yüzyıl Fransız ressamı, ama arada sırada insan portreleri de çizerdi. TED وهو رسام فرنسي في القرن الثامن عشر ومعروف برسمه للأشياء الجامدة ولكنه قام في بعض الأحيان برسم الأشخاص
    Senin, arada sırada bir kaç bira içme lüksün olamaz. Open Subtitles ليس لديك الحرية بشرب كأسين من البيرة بين الحين والآخر
    Bankalarda iyi iş yaptık. arada sırada küçük mağazaları da yapalım, ilginç olur. Open Subtitles نحن نعمل جيداْ مع البنوك أو محل وجبات سريعة كل فترة
    Dergilerden golf oynadığınızı okudum. arada sırada. Open Subtitles ـ قرأت مجلات ذكرت أنّك تلعبين الجولف ـ أحيانا
    Ama arada sırada kendimize gülemeyecek kadar da kibirli değiliz. Open Subtitles لكن لسنا متجهمين في هذا البرنامج حتى لانضحك على أنفسنا من وقتٍ لآخر
    Bir de hepsinin üstüne arada sırada sevişip onu tatmin ediyorum. Open Subtitles وفوق كل ذلك أضاجعه والعق له بين حين وآخر
    arada sırada çocuklarımı, karımı düşünmez miyim zannediyorsunuz? Peki öyleyse... Open Subtitles أليس لى الحق أن أفكر احيانا فى زوجتى و اطفالى ؟
    arada sırada da annemle babamı arıyorum. Open Subtitles احياناً , اهاتف أمي وأبي
    arada sırada bir şişe falan alırsan patronla aran daima iyi olur. Open Subtitles إهدائك له زُجاجة منه من حينٍ لآخر ستساعدك في الوصول لمكانة مرموقه بجانبه
    Yani evet, şekerin fazla tüketilmesi beyinde bağımlılık etkisi yaratabiliyor, ama arada sırada bir dilim pasta yemek kimseyi incitmez. TED إذاً، فالاستهلاك الزائد للسكر يمكن أن تكون له تأثيرات الإدمان على الدماغ لكن قطعة من الكعك مرة كل حين لن تضرك.
    Otopark enkazında kırıldığından beri arada sırada karıncalanıyor. Open Subtitles كنت أخضع الى علاج الوخز بالأبر على فترات متقطعة منذ أن كسرت يدي في حادثة إنهيار موقف السيارات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more