"aramızın" - Translation from Turkish to Arabic

• وفاق
• كل شئ بيننا
• أن الأمور بيننا

Onun yerine aramızın ne kadar iyi olduğu hakkında bir kompozisyon yaz.
بدلاً من ذلك, اكتبِ مقالة عن كيف انا و انتِ على وفاق.

Jessica, özrünü kabul ettim. Bu aramızın düzeldiği anlamına gelmiyor.
قبلت اعتذارك، ما كنت لأقول أن ذلك يجعلنا على وفاق

Ama aramızın böyle olmasından ikimizin de hoşlanmadığını biliyorum.
لكني اعلم انه انا وانت لسنا على وفاق ولسنا على نفس التناغم

O geceden sonra aramızın iyi olduğunu düşünmüştüm,
ظننت أننا على وفاق بعد ما حدث تلك الليلة

Kim demiş bu aile iş yapmaz? aramızın iyi olduğunu düşünmüştüm.
ظننت كل شئ بيننا على ما يرام

Şu sıralar aramızın çok iyi olmadığını biliyorum ama beraber ameliyata gireceğiz.
أعلم أن الأمور بيننا ليست في أفضل حالاتها لكن ما دمنا سنستعد للعملية الجراحية...

Ve ben bu bebeğin aramızın iyi olduğu bir dünyaya doğmasını istiyorum. Arkadaş mıyız?
و، أريد لهذا الطفل ان يولد في عالم نحن في على وفاق ، لذا، أصدقاء ؟

Ben de aramızın iyi olup olmadığını bilmek istiyorum.
في حملاتهم الإنتخابية أردت فقط التأكد أننا علي وفاق

Bu da aramızın iyi olmasını istememin sebeplerinden.
لوقت طويل و هذا سبب أهم لكوني أريدنا أن نكون على وفاق تام

aramızın son zamanlarda çok harika olmadığını biliyorum.
أعلم أن الأمور لم تكن على وفاق بيننا في الآونة الأخيرة.

Hayır. Dominic aramızın iyi olduğunu söyledi. - Bunu çaldık.
لا , دومينيك قال اننا على وفاق اذا نحن سرقناه - اوه لقد عرفت ذلك -

Gittiğim sırada aramızın iyi olmadığını biliyorum.
أعرف أنّنا لم نكن على وفاق عندما غادرت.

Onlarla konuştum aramızın iyi olduğunu söyledim.
لقد تحدثت معهم وأخبرتهم أننا على وفاق

Aslında, bu aşamada onunla aramızın iyi olduğunu biliyorum ama ben ikimizin birbirine daha da yakınlaşmasını istedim.
...لأنني عرفت عرفت في تلك المرحلة نحن نوعاً ما ... كنا علي وفاق

Ancak ilk hamlen ortaklık paylarının peşine düşmelerini sağlamaksa aramızın düzelmesi konusunu yanlış anlamışım demek oluyor.
فأنا مخطئة للغاية في كوننا على وفاق

Sadece aramızın iyi olduğunu söylemek için geldim.
وددت الدخول فحسب لأخبرك أننا على وفاق.

Şu an seninle aramızın iyi olmadığını biliyorum ama...
--أعرف أننا لسنا على وفاق الآن، لكن

Dominic Dominic aramızın iyi olduğunu söylemişti.
دومنيك قال أننا على وفاق

Dominic aramızın iyi olduğunu söyledi.
دومنيك قال أننا على وفاق

Alicia'yla aramızın iyi olmamasını umursamıyor gibi.
لا يبدو انه يهتم بكونى لست على وفاق مع (اليشا)

aramızın iyi olduğunu düşünmüştüm.
ظننت كل شئ بيننا على ما يرام

Bak birkaç aydır aramızın limoni olduğunun farkındayım ama Marshall'la Lily'nin bebekleri oluyor.
إنظر ، أعرف أن الأمور بيننا كانت ... غريبة في الشهور الاخيرة ، لكن مارشال" و "ليلي" سيرزقون بطفل" - أجل -