Onlardan dışarı çıkıp kendi başlarına bir şeyler yapmalarını değil sadece yardım hattını aramalarını ve polislerin müdahalesi için yetkililere haber vermelerini bekliyoruz. | TED | لا نريدهم أن يتصرفوا من أنفسهم بل نريدهم أن يتصلوا برقم، خط ساخن، ويدعوا الجهات المسؤولة تتدخل. |
- Beni aramalarını bekliyorum. - Tamam. Yanına geliyorum. | Open Subtitles | إني أنتظر أن يتصلوا بي حسنا , أنا قادمة في الحال |
- Şehir içi aramalarını ben halledebilirim, gerçekten de. - Yoo, gel otur, tatlım. | Open Subtitles | يمكنني تولّي أمر المكالمات داخل المدينة، حقاً كلا، تفضلي بالجلوس يا عزيزتي |
Bunlar çocuğun telefon dökümleri. Kızın aramalarını işaretledim. | Open Subtitles | هذا سجل مكالمات هاتفه، و أنا حدّدت إتصالاتها. |
Evet, ben de senin aramalarını E-maillerini ve mesajlarını görmezden geliyordum. | Open Subtitles | بلي، ولقد كنت اقوم بتجاهل جميع اتصالاتك ...وبريدك الالكتروني ، ورسائلك |
Birini göndermeden önce aramalarını rica etmiştim. | Open Subtitles | أنا أخبرتهم أن يتصلوا بى قبل أن يبعثوا أحدا |
Hamam çalışanlarından, öyle birini gördüklerinde... beni aramalarını rica ettim. | Open Subtitles | لقد طلبت من عمال الساونا أن يتصلوا بي حال رؤيتهم لأي أحد |
Hamam çalışanlarından, öyle birini gördüklerinde... beni aramalarını rica ettim. | Open Subtitles | لقد طلبت من عمال الساونا أن يتصلوا بي حال رؤيتهم لأي أحد |
Lütfen sevdiklerinize beni aramalarını söyleyin ve böylece Noel arifesinde bir tür güvenli karantina ziyareti ayarlayabilelim. | Open Subtitles | أرجو أن تطلبوا من الأشخاص الذين تحبونهم أن يتصلوا بي و نحن سوف نرتب لزيارة معزولة صحياً نوعاً ما أو لأمسية عيد الميلاد |
Yardıma ihtiyaçları olursa, seni aramalarını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن يتصلوا بك إذا إحتاجوا لأي مساعدة |
Önerin için sağol ama onların bizi aramalarını beklemeliyiz. | Open Subtitles | شكراً للنصيحة لكننا يجب أن ننتظرهم حتى يتصلوا بنا |
- Atwell'in numarasını arayanları bulmak için geçen haftanın aramalarını kontrol ediyoruz. | Open Subtitles | ـ نفحص كل مكالماتالمنطقة هذا الاسبوع ـ لرؤية ان ظهر رقمها فى اى مكالمة ـ لكن يوجد ملايين المكالمات خلال هذا الاسبوع |
Neech'in son iki aylık telefon aramalarını kontrol ettim. | Open Subtitles | أنا ما زلت أذهب على نيتش المكالمات الهاتفية على الشهرين الأخير. |
Ve aynı zamanda, Delfino'nun aramalarını da yolla. | Open Subtitles | و بالوقت الراهن حولي مكالمات دلفينو إلينا |
Seninle işim bittiğinde aramalarını yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إجراء اتصالاتك بعد أن أفرغ منك |
Biraz siniri geçene kadar aramalarını görmezden geliyorum. | Open Subtitles | أنافقط... سأقوم بتجاهل إتصالاته إلى أن يبتهج |
Bilirsin işte, aramalarını sadece önemli olanlarla kısıtlamalıydın. | TED | لكن يستوجب عليك، أنت تعرف أن تحصر مكالماتك إلى الضروريات القصوى |
Tüm aramalarını onun Blackberry'ine yönlendirebilir ve daima yanında olacak yetenekli bir stajyer olursa gidebilir. | Open Subtitles | ... حسن, يمكنها هذا إذا كانت كل مكالماتها سيتم تحويلها لهاتفها البلاك بيري و كان هنالك متدربة متمكنة بجانبها جلّ الوقت |
Sadece evini aramalarını gerektirecek kadar şüphe uyandıralım. | Open Subtitles | نجعله مُشتبهاً به بما يكفي لتفتيش منزله. |
Sizi aramalarını söylerim. | Open Subtitles | سأخبرهم ليتصلوا بكِ |
Sadece ofisi aramalarını söyle. | Open Subtitles | لست في حاجة لتوصيني بهما. فقط أخبرهما أنْ يتصلا بمكتبي. |
Etrafı aramalarını ister misin? | Open Subtitles | هل تريدهم ان يبحثو في الحديقة من اجلنا؟ |
Benimle ortak olduğun için seni aramalarını göze alamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخاطر بهم بان يبحثوا عنك لاننا مجرد زملاء |
Sabahtan beri aramalarını meşgule düşürüyorum. | Open Subtitles | كنتُ أتحاشى إتّصالاته منذ الصباح |