Gerçek öykü ile bir balık ve nikah yüzüğü içeren abartılı olanı arasında seçim yapmak zorunda kalsam abartılı olanı seçerdim. | Open Subtitles | وأنا أفترض انه إذا كان لا بدّ أن أختار بين الرواية الحقيقية وبين تلك التي تحتوي علي حبكة مثيرة حول سمكة وخاتم زواج فقد أختار الرواية المبهرجة |
Gerçek öykü ile bir balık ve nikah yüzüğü içeren abartılı olanı arasında seçim yapmak zorunda kalsam abartılı olanı seçerdim. | Open Subtitles | وأنا أفترض انه إذا كان لا بدّ أن أختار بين الرواية الحقيقية وبين تلك التي تحتوي علي حبكة مثيرة حول سمكة وخاتم زواج فقد أختار الرواية المبهرجة |
Örneğin, yaşlı bir akrabanızın ameliyatı için iki hastane arasında seçim yapmak zorunda olduğunuzu düşünün. | TED | على سبيل المثال: تخيل أن عليك الاختيار بين مستشفيين من أجل عملية لقريبتك الكبيرة في السن |
Eğitim veya evlenme arasında seçim yapmak zorunda kalan çocuklarla tanıştım. | TED | عملت مع الأطفال اللذين كان عليهم الاختيار بين حصولهم على تعليم أو إرغامهم على الزواج. |
Bütün hayatım boyunca aşk ve saygı arasında seçim yapmak zorunda olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | طوال حياتي كنت أظن أن عليّ الاختيار بين الحب، والاحترام |
Sınavı geçersem işle ilişkimiz arasında seçim yapmak zorunda kalmayacağız. | Open Subtitles | لن يكون علينا الاختيار بين عملنا و بيننا |
Ama kızlar dinleri ve eğitimleri arasında seçim yapmak zorunda bırakılıyorlar. | Open Subtitles | لكن الفتيات من حقهم الاختيار بين تعليمهم و دينهم |
Özel hayatım ve işim arasında seçim yapmak zorunda olmayı kabul etmekte zorlanıyorum. | Open Subtitles | أنا وجدت صعوبة في انه علي الاختيار بين علاقتي ووظيفتي |
İyi anne ya da iyi bir cerrah olmak arasında seçim yapmak zorunda kalmamalıydım. | Open Subtitles | -لأنك لم تجب على هاتفك ! -كنت في جراحة . لم يكن علي الاختيار بين أن أكون أما جيدة |